Kolej Aşkı : Entrikalar Koleji

55 : Köşe Kapmaca

Dersler böyle devam ederken nihayet öyle arası gelmişti . Ekip olarak bir masaya yerleşip tekrar öğle yemeğini yemiştik . Berat yiyeceklerini yedikten sonra ayaklanıp gitmişti . Biz de oturmaya devam edip sohbet ederken ve kalan lokmalarımızı yerken bir süre sonra bana bir mesaj gelmişti . Telefonumu cebimden çıkarıp bildirime bakınca gelen mesajın Berat'tan olduğunu fark etmiştim . 

Mesajda şöyle yazıyordu :

'' Mekanımızdayım bekliyorum ... ;) ''

...

Gelen mesajla diğerlerinden bulduğum bir bahane ile ayrıldım . Anlaşılan ne yapacağımız ya da neler ile karşılaşacağım konusunda hiç ipucu vermek gibi bir niyeti yoktu . En fazla ne olabilir ki diyerek işimi hızlıca halledip odanın önüne gittim . Kapının önünde biraz durup kapıyı açıp açmamak arasında tereddütte kaldım daha sonra saçma sapan şeyler ile karşılaşmak istemeyerek zar zor kapıyı açmıştım  . Ben ne yapıyorum böyle?! Çekiniyor muyum ?? Yoksa fazla adrenalin beni garip mi hissettirdi ...

Kapıyı sakince açarken Berat bu yaptığım şeye sırıtmış ve kapıyı açıp beni kolumdan tutarak hızlıca içeri sokmuştu. Bu kadar macera bana fazla Berat ..! Okulda gizli gizli buluşmak da neymiş? Daha sonra ben önünde o da kapıya yaslı bir şekilde dururken birbirimize fazla yakın durmuştuk . Açıkçası bundan ikimiz de rahatsız olmuşa benzemiyorduk . Çok garip .. ama sanırım sonunda Yağız 'ı haklı bulmaya başlıyorum...

" Buraya neden geldik ? Ayrıca okulda gizli gizli buluşmaya gerçekten gerek var mı ? Bu kadar adrenalin bana fazla da ."

Berat :

-Ama böyle daha eğlenceli:) . Hadi otursana ..

Berat eliyle masayı göstermişti. Masanın üzerinde de benim en sevdiğim tatlılardan ve içeceklerden vardı. Bunu gördüğümde şaşırmıştım ama bir hayli de sevinmiştim. Bu tamda Berattan beklenen bir şeydi ancak masada beni şaşırtan başka bir şey gözüme ilişmişti . Bir çiçek... Evet ortaya bir cicek koymuş hem de kenarlarında kalpler var . Aov bu ucuz numaraları sevmiyorum ancak .. çiçekler de sevdiğim çiçek olan bembeyaz zambaklardı . Hepsi çok güzeldi.

" Zambaklar hoş. Ama bu kalpler ..."

Berat :

Pekala , eğer istemiyorsan ... İşte kalp malp yok . Dümdüz bembeyaz bir zambak . 

" Peki ,kalplerden rahatsız olduğumu nasıl anlayabildin ? Ayrıca üzülmedin mi ?"

Berat :

Eğer benimle alakalı bir durum olsaydı çiçekleri reddederdin direkt . Ayrıca senin vıcık vıcık şeylerden hoşlanmadığını da biliyorum . Sadece bunu kendim deneyimlemek istedim :) .

" Vay canına . Benim hakkımda bayağı bir şey öğrenmişsin . "

Berat :

- Bu Berke'yi bahane ettiğim süreçlerde seni daha yakından tanımak için elimden geleni yaptım. Hepsi bu . Bak , burada da senin seveceğin lezzette bir turta duruyor . Yemeyecek misin ??

Ben Berat'ın benim hakkımda bir çok şey bilmesine şaşırırken o da bana turta uzatıyordu . Şaşkınlık ve mutluluk hisleriyle dolup taşmıştım . Ancak şöyle bir sıkıntı vardı.

" Ben senin hakkında neredeyse hiç bir şey bilmiyorum ??!"

Berat biraz yaklaşmış ve turtadan bir çatal almış ve ağzıma götürmüşken dibime girmişti. Yavaş yavaş çiğnerken dibime giren Berat'a bakmaktaydım .