"Erkencisin" İrem erkenden uyanmıştı. Uzun zamandır uyuyordu ve bunu yapmaktan sıkılmış olmalıydı. Merdivenleri güçlükle inmeyi başarıp mutfağa gelmişti. Yavuz da iş için uyanmış olmalıydı.
"Uyumaktan o kadar sıkıldım ki, şu an tüm aktiviteler eğlenceli geliyor" kendisi için kahve hazırlıyordu. Tabii hazır kahveydi. Zaten yardımcı Zehra teyze bunu görse kahve pisirmesine falan da izin vermezdi.
"Aktiviten gerçekten çok eğlenceli" dedi Yavuz kinayeli bir şekilde. Tabii şaka amaçlı söylemişti. İrem de gülümsedi. Ortamdaki ağır havayı hissetmemek mümkün değildi.
"İşe geçmeliyim ama istersen daha sonra seni dışarı çıkarırım"
"Sonra çıkarız ya zaten yaram henüz tam iyileşmedi" Yavuzun gözü İremin yarasına kaydı. Hala kendisini çok suçlu hissediyordu. Sizce de bu kadar suçluluk duygusu fazla değil miydi? Yani bu olanlar Yavuzun suçu değildi.. Belki de onun suçuydu?
"Nasıl istersen"
İrem aslında bahane olsun diye yarasının acıdığını söylemişti. Melisa meselesinden sonra bir süre Yavuzdan uzak kalmak herkes için en iyisi olacaktı.
Yavuz gittikten 1saat sonra Melisa gelmişti.
İrem gelmesini beklemiyordu. Yani bekliyordu tabii ki ama ilk hastane de göremedikten sonra umudu kesmişti.
İrem yüzünde kocaman gülümsemeyle Melisayı karsılamıştı. Melisa istemsizce gülümsedi. Eski Melisa olsa şimdi İreme sarılmıştı bile.
"Nasılsın?" gerçekten sadece bu kadar mıydı.. İremin gülümsemesi yavaştan yüzünden kayboldu.
"Bir sarılsak çok daha iyi"
Melisa en soğuk ses tonuyla, "Yaralısın, rahatsız etmek istemem" dedi. Eski Melisa olmadığı çok belliydi.
"Soğuksun, bunun sebebi ne?"
Derinden iç çekerek "Değilim" Dedi Melisa. bu lafı bile öyle soğuk söylemişti ki, hiç inandırıcı değildi.
"Öylesin."dedi gözlerini Melisaya dikerek " Sorun ne?"
"Sorun sensin" zaten İreme fazla yakın durmuyordu.
"Ne?" Sorusu döküldü İremin dudaklarından.
"Neden kendi evinde değil de sevgilimin evindesin? Yavuz mu teklif etti? Hemen teklif etti diye nasıl kabul edersin"
İrem gözlerini devirdi. Melisanın doğrusunu bilmeden konuştuğu yalanları dinlemek sinirini bozmuştu.
"Cihan bey teklif etti. Evden çalışarak yardımcı olmam için bu teklifi yaptı. Onun odasında kalıyorum. Bu teklifi asla kabul etmezdim ama ailem burada olmadığı ve biricik arkadaşım ben hastanedeyken yanıma gelmediği için mecbur kabul ettim"
"Peki neden Yavuz benden ayrıldı?" hâlâ tek derdi gerçekten bu muydu?
"Bilmiyorum Melisa, ben ölümden dönmüşüm ama tek derdin Yavuz"
"Senin derdin de o değil mi? Daha doğrusu onu baştan çıkarmak" Melisanın ses tonu yükselmişti.
"Ben kimseyi baştan çıkarmadım. Yavuz sevgilin olsun ve ya olmasın bunu yapmam." İremin Melisanın ona söyledikleri karşısında alttan almak gibi bir durumu yoktu.
Melisa bir anda kendine gelmiş gibi göz yaşlarını sildi.
"İrem ben öyle demek istemedim. Psikolojim iyi değil"
"Siktir etsene, ne Yavuz ne de sen umrumda değilsiniz" Melisanın aniden bu kadar değişmesi normal değildi.
"Off ben nasıl bu kadar değiştim ya" Melisa sonunda doğru bir cümle söylemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blood(kan)
Misterio / SuspensoGördü.. O siyah ama içi buz gibi donduran ölümle bakan gözleri.. Asla görmedigi o gözlerde ölümü gördü. Ve bir daha asla unutamayacağı gözlerde....