Yan flüt dersi son dersimdi ve bitmişti. Saat 16.49'du. Burnumdan soluyarak tiyatro salonuna giderken tüm öğrencilerin okuldan çıkışını seyrediyordum. Suratım asık halde sahneye gittiğimde kimse yoktu. Ve o psikopatla yalnız kalacağım için gergindim. Ensemi ovarak zemine oturdum. Ne yapacağımı bilmiyordum.
Tahtanın gıcırtılı sesiyle soğuk terler dökmeye başladım.
"Kaldır bakalım kıçını Liana." dediğinde bir saniyeliğine ona bakıp yerimden kalktım. Ellerimde uyuşma hissi vardı. Ve sanırım titriyordu.
"Sakin ol." dedi.
Hafifçe başımı salladım.
"Başlayayım mı?" diye sorduğumda "Hayır." cevabını verdi. Şaşkınlıkla ona baktım.
"Ezberinin iyi olduğunu biliyorum. Öğrenci tanıma dosyanda bazı şeyler yazıyor."
"O halde neden burdayım?" diye sorduğumda "Duygu çalışacağız. Sana duygu yüklemesi yapacağım." derken hafifçe güldü.
"Duygu çalışması mı?" İlk defa bu terimi duyuyordum. Üstelik 4 seneye yakın süredir tiyatro dersi alıyorum ve duygu yüklemesi de neydi?
"Geç karşıma."
Ayaklarımda karıncalanma başlarken ona doğru yürüyordum. Tam karşısına gelecek şekilde durmuştum ki "Yaklaş." dedi. Bu adamın emir cümlelerinden sıkılmıştım. Ayaklarımı sürüyerek daha daha dibine girdim. Aramızda 20 cm var ya da yoktu. İki eliyle omuzlarımı kavradı. Cidden rahatsızdım.
"Bana bak." Kafamı kaldırıp onun keskin hatlı suratına baktım.
"Gözlerimin içine."
Bu gerzeğin sorunu ne? Ne diye bakacağım gözlerine?
En sonunda baktım onun turkuaz rengi gözlerine. Bana gülümsedi. İlk kez bana gülümsemişti sanırım.
"Çok güzel. Şimdi sen Sandy'sin ben Danny. Dediklerimi yap."
Yoksa kötü olur.. Gözlerimi devirecekken bunun iyi bir fikir olmayacağını düşündüm. Ve başımla onu onayladım.
"Bir espri yapmışım gibi gül."
Ufak çaplı bir kahkaha attığımda "Daha içten, daha yüksek. Sanki ben yere kapaklanmışım gibi." dedi.
Onun yerle buluştuğu an gözümde canlanınca kahkahayı bastım.
"Bakıyorum da çok sevindin." diye güldü.
Utanarak yere baktım. Evet çok komikti. Keşke gözlerimin önünde düşsen!
"Bana bak. Şimdi Danny yani ben arkadaşlarımla bir şey konuşuyorum sende merak ediyorsun. Merak et hadi."
Gözlerimi dikkatle açıp abartıyla kırptım. Kaşlarımı oynattım arada.
"Yeterli. Şimdi Danny sana olan aşkını itiraf ediyor. Seni seviyorum Sandy."
O gözlerimin içine bakarak bunu söyleyince gözlerim aşağı indi. Eliyle çenemi nazikçe yukarı kaldırdı. "Ben de seni seviyorum Danny." diye fısıldadım.
Yüzünü bana yaklaştırdı. Dudaklarını benimkilere hafifçe bastırdı. Sanki onu gerçekten seviyormuş gibi karşılık verdiğimde öpüşmemiz derinleşti. Bir kaç dakika sonra geri çekildik. O da neydi öyle? Ben az önce hocamla öpüştüm mü? Aptallaşma Li! Sandy Danny ile öpüştü.
Dilini dudaklarında gezdirip soluklanarak "Danny'i biriyle el ele samimi görüyorsun. Ve sonra hiçbir şey olmamış gibi yanına yaklaşıyor. Kızgınsın." deyince elimi kaldırıp hiç açımadan bastım tokadı yüzüne.
"Auv! Yavaş."
"Hak ettin seni sersem! Alçak herif!!" diye bağırdım.
"Tamam Liana. Sanırım bugünlük yeter. Ders bitti." dedi o sert ifadesini geri döndererek.
"Tamam." diyerek indim sahneden.
. . .
Mezuniyette kopup geldim. Heyoooooooooooo!!
Bölüm @mutusgorl @lifeforzjm ve @NouvelleBlack içinn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tiptoe. // tomlinson
Historia CortaPaçalarımı sıvadım ve Peşindeyim. . . __________________ ©styloves, Nisan 2015 ©Tüm Hakları Saklıdır.