"Tebrikler amir, dersini iyi öğrenmişsin de, bilmediğin benim masum olduğum ve on sekiz buçuk ay içeride o iğrenç yerde hiç bir suçum olmadığı halde, sırf o adi aşağılık pezevenk yüzünden yattığım.
Bir de, benim onunla evliyken sizlerin göremediği şey, neler yaşadığım.
Sizler hep aynayı görüyorsunuz. Oysa foyasını kazıdığınızda, altından adi cam çıkacağını bilmiyorsunuz.
Kızlar özür dilerim, ben dışarıda sizi beklerim."
Sude kapıyı çarpıp çıktığında herkesin ağzı açık kaldı.
Vedat bozuntuya vermeden sözlerine devam etti.
"Şehirden ayrılabilirsiniz demeden ayrılmayın. İyi günler hanımlar."
Can ile odadan çıktı. Aylin, Bergüzara ve Sevgiye baktı.
"Özür dilerim kızlar. Vedat bey biraz dozu kaçırdı. Sude hanım üzüldü. Masumiyeti kanıtlanmış birisi sonuçta. Neyse haydi gidelim."
Kızların canı sıkkın odaya kapandılar. Sevgi, hala ağrı kesici alıyordu.
"Bir haftayı geçti, halâ ağrın var. Yarın doktora gidip görüneceğiz. İtiraz istemiyorum."
"Bergüzarcım bu gün biraz gerildim ondan."
"Sevgi, bir de seninle uğraşmayalım. Bergüzar haklı. Ben kordona kafa çekmeye gidiyorum isteyen gelsin."
"Sude, gidip bir şeyler alayım burada birlikte içeriz. Bilmediğimiz bir yer, oda daha güvenli. Sevgi sana soğuk limonata veya kutu kahve alayım mı?"
"Ben bir şey istemem. Benimle uğraşmayın, siz keyfinize bakın!"
"Kız seni yumururum ama ağrın var."
Sude sarıldı.
"Adam sinirlerimi bozdu. Bu pisliğin attığı pislikleri, uzunca bir süre temizleyemeyeceğim galiba. Alışmam lâzım.
Bundan sonra da peşimden geleceği için bir işim bile olmayacak. Sabıka kaydım var.
İşe giremem, serbest çalışsam bile kimse bana güvenmez. Mutlaka birileri beni tanır!"
"Biz de kendi işimizi kurarız ne gam. Şimdi buna takma. Her gün güneş yeniden doğar."
"Bu sözü çerçeveletelim. Özlü sözler!"
"Seviiim, ağrın geçti galiba. Ben kaçtım kızlar."
Akşamdan kalan kızlar, Bergüzarın çalan telefonunu duymadı ama sabaha karşı ağrıları yüzünden uyanan ve bir daha uyuyamayan Sevgi duydu.
Arayan numaraya baktı. " Dayımcım"
Açıp açmamak arasında tereddüt de kaldı. Sonra açtı.
"Alo, Gök mavim nasılmış bakalım?"
"Şey, Galip bey, ben Sevgi, kızlar uyuyor. "
"Saat kaç? Hastalar mı? Bu saate kadar uyumazdı Bergüzar!"
"Saatin farkındayım, öğlen oldu ama gece geç yattık. Biraz da alkol alınca uyanamadılar."
"Sen neden kalktın?"
"Ben içmedim onun için. Her zamanki saatimde uyandım."
"Sen içki içmiyor musun?"
" Yoo, sadece dün içmek istemedim."
"Neden? Emniyetteki işinizi hallettiniz mi? "
Sevgi ağrısından bahsetmek istemediği için konunun değişmesine sevindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞLADIĞIMA BAKMAYIN (üç kadın)
General FictionÜç kadın, üç hikaye. "Tek seçeneğiniz var. Annen mi, doğmamış bebeğin mi?" Üçüncü kadın sordu. "İnsan kendi evladını satar mı?" Birinci kadın sordu. "Çok adice." İkinci kadın konuştu. "Sen hiç seçeneksiz kaldın mı ki?"