No.1 Party Anthem

307 22 24
                                    

"hadi jimin, hazırlan."

"taehyung uzun zaman oldu..
lütfen bana bu günlük izin verirmisin, gerçekten hazır hissetmiyorum."

Taehyung arkadaşını yıl sonu partisi için ikna etmeye çalışıyordu. Şuan ikisi de konservatuvar bölümü üçüncü sınıfı bitirmiş sayılırdı.
Her sene finallerden sonra okulun kampüsünde bir yıl sonu partisi düzenlenir, jimin ve taehyungsa koşa koşa giderlerdi fakat bu sene jungkookun Jiminden sebepsiz denebilecek şekilde ayrılmasıyla her şey değişmişti.
Arkadaşı bu ayrılıktan sonra tamamen başka birine dönüşmüştü.
Girdiği her ortamı neşelendiren arkadaşı yoktu artık,
Ayrıldıkları ilk bir kaç gün doğru düzgün yemek bile yememişti sarışın oğlan.
Bütün kampüs hayrandı onların aşkına,
Taehyung jungkooku kesinlikle anlamıyordu, jimine ayrılmak için doğru düzgün bir sebep bile vermemişti.

"hadi Minnie lütfen bu gece benim için gel. Bu gün kimi görsem senin gelip gelmeyeceğini sordu...
Sence değer mi jimin, o aptal için kendini her şeyden soyutlamana değer mi?"

Taehyung haklı diye geçirdi içinden küçük beden.
Ama olmuyordu,
Jungkooku boşveremiyordu işte.
Onunla üç seneyi beraber geçirmişti nasıl öylece boşverebilirdi ki?
Biri onu unutmasını söyleyince daha da özlüyordu.
sabaha kadar beraber sınavlara çalıştıkları,
Bütün gece onun kendine has ve jiminin kesinlikle jungkooka aşık olmasını sağlayan şeylerden biri olan kokusuyla uyuduğu,
Yazdığı şarkıları gitarıyla jungkooka söyleyip bir kaç tekrardan sonra jungkookun ona katıldığı,
Sabahları uyanıp beraber hazırladıkları playlistlerden birini açarak kahvaltı hazırladıkları günler aklına geliyordu.

Her ne olursa olsun jimin jungkooka minnettardı.
Hayatının en güzel ve unutulmaz senelerini yaşatmıştı jimine.

"sadece senin için taehyung.
Gel ve kıyafet seçmeme yardım et."

"işte benim bebeğim."

Dedi ve arkadaşının peşinden gitmeye başladı.
Kesinlikle onun mutluluğunu, eskisi gibi gülümsemesini çoğu şeyden daha çok istiyordu.

Aradan saatler geçmiş ve kampüse gelmişlerdi.

"aman tanrım jimin!"

Adının seslenilmesiyle arkasını döndü jimin, dönmesiyle de iki bedenin boynuna sarılması bir olmuştu.
Sarılanlar jungkookun üvey kardeşi olan jennie ve biricik sevgilisi lisadan başkası değildi.
Jimin, jungkook ve jennie'nin birbirlerini hiç sevmediklerini bilirdi.
Ama genç kız jungkooku ne kadar sevmiyorsa jimini bir o kadar seviyordu.
Hatta jimin sayesinde kardeşi daha katlanılır geliyordu.

"çok kötüsünüz, bende burdayım."

"tae-shii~"

Lisa taehyungla da ufak bir sarılmadan sonra,

"jiminie seni iyi gördüğüme o kadar sevindim ki inanamazsın."

"evet jimin, o kardeşim olacak aptal için kendini daha fazla yıpratma lütfen.
Hepimiz seni özledik."

"bende sizi özledim ve gördüğünüz gibi burdayım."

Sahte gülümsemesini iyi kullanmış olacak ki, jenlisa ikilisi rahatlamış gibi görünüyordu.
Bir kaç dakika daha havadan sudan sohbet ettikten sonra jiminin gözleri büyük kapıya değdi.

Gelmişti.

Jeon jungkook yine tüm asaletiyle hiç çıkarmadığı yakaları yukarı kaldırılmış deri ceketiyle siyahlar içinde, bütün gözlerin ona dönmesini sağlamıştı.
Girer girmez birileriyle selamlaşmaya başlamıştı bile.

Before Moments Gone | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin