1.4

2.4K 167 99
                                    

Nasılsınız
Üzgünüm bu bölüm baya geç geldi
Ama bir turku fikir gelmedi aklıma
Başlasam nasıl bitirucem diye düşünüyorum
Ha bu arada bu bölümde çokça Hyunİn var
İyi okumalar

[Minho]
O akşam saat 1'e kadar oturduk ve çok eğlendik. Ayrıca jisung'u bile güldürmeyi başardık. Neden gulmedigini anlamıyorum çok güzel gülüyordu. O her guldugunde içimde bir şeyler kıpır kıpır oluyordu. Gece yarisina kadar sohbet ettik. En çok benimke konuştu. Haliyle bende onunla konuştum. Hatta bir ara bahçeye çıktık ve birlikte orada konuştuk. Ama onlar gidince içimde bir boşluk oluştu..

Jisung'a o kadar çok alıştım ki sadece bir iki saat konuşmamıza rağmen. Jisung evden giderken numarasını almıştım. Hatta o bana vermişti. İlk başta buna şaşırmıştım fakat bir tepki vermedim. Almışım jisungun numarasını daha neden sesim çıksın ki

Sabaha kadar onunla konuştum. Ve bu gün içimde anlam veremediğim bir heyecan var. Dün gece olanlar, jisung ile sabaha kadar konuşmamız...

Bir an önce duygularımdan emin olmak istiyorum. Ve bana da yardım edebilecek tek kişi Felix. Yemekten sonra onunla konuşacaktim.

Aşağı indim ve herkes kahvaltı sofrasında beni bekliyordu.
"Günaydınnn"
"Günaydın?" Felix sorgular bir şekilde yüzüme baktı.
"Hayrola bu gün ayrı bir mutlusun sanki?"
"Yoo her zaman ki halim"
"Tabi tabi kesin öyledir. Seni jongho dan sonra ilk defa böyle görüyorum. Gece de odan dan gülme sesleri geliyordu. Erkek mi attın yoksa eve."
"Haha çok komik Felix. Hayır sadece bir arkadasimla konuştum."
"Kim bu arkadaş." Chan hyung sordu.
"Jisung" bunu söylemem ile Felix agizindaki suyu püskürttü
"Senin yapacağın işi skm Felix."
"Hyung jisung diyorsun. Herkese soğuk yapan jisung seninle sabaha kadar konuştu mu?"
"Evet. Yani dün akşam baya kaynastik. O yüzden bence normal."
"Evet aslında baya konuştunuz. Dün akşam bahçede de konuştunuz baya."
"Harbiden hyung ne konuştunuz."
"Şeyy"

[Flashback-Minho]
Jisung ile içeride otururken jisung kulagima fısıldadı.
"Bahçeye gidelim mi burası biraz sıcaklar di" o kulağıma fısıldadığında sanırım bayilicaktim. O an kaskatı kesildim. Jisung her zaman kulağıma fısılda lütfen.

"Hey minho duydun mu dediğimi."
"Evet,evet gidelim."
Bunu dememle ayağa kalktık ve bahçeye çıktık. Birlikte çimenlere oturduk.
"Dışarı çıktığımız için mutluyum. İçeride çok daraldim." Jisung konuştu
"Aynen bende içerde eski sevgilin ile ilgili bir şeyler dediler. Aranızda bir şey mi oldu"
"Ha evet-"
"Ya şey eğer özelse anlatma yani sordum diye anlatmak zorunda değilsin."

Ne münasebet canım sana anlatmayacağım da kime anlaticam!!

"Yo önemli değil. Ya beni aldattı ve ben bunu 1 hafta sonra öğrendim. Haliyle bir yıkılma dönemi yaşadım."
"Ne kadar sürdü bu?"
"1 sene"
"Oha. Ciddi misin?"
"Malesef evet."
"Senin adına üzüldüm. Ama artık kafaya takmıyorum sanırım baya mutlusun çünkü."
"Evet son 1 haftadır daha iyiyim."
"Sevindim. Seni mutlu görmek çok güzel. Gülmek sana yakışıyor."
Sanırım kalbim durucakti. Jisung bana gülüşün güzel dedi. Şu an onun yüzüne basit bir şekilde gülerek bakıyor olabilirim ama içimden anime kızı çığlığı atıyordum. KOSKOCA HASTMELİ JİSUNG BANA GULUSUN COK GUZEL DEDİ AMK. FEELS GECİRİYORUM. Ehem neyse devam edelim.
"Teşekkür ederim." Ben nasıl kekelemeden konuştum lan.
"Ee yarın boş musun?" Jisung sordu. Senin için her zaman bosum bebeğim.

"Okuldan sonra boşum."
"Bir kafeye gidelim mi? Oturur konuşuruz hem seninle sohbet etmek çok güzel. Kafe olmak zounda da değil ayrıca istersen başka bir yere de gidebiliriz."
"Tamam bana uyar okuldan sonra seni alırım o zaman"
"Tamam bana uyar. O zaman numaranı ver. Haberlesiriz."
"Tamam" numaramı verdim ve bir süre daha konuştuk. Eve girdikten sonra ise gitmek için hazırlandılar. Gittikten sonra hemen odama gittim ve yarın için ne giysem diye düşünmeye başladım. Daha sonra telefonuma gelen bildirim ile yatağıma doğru ilerledim. Telefonda yazan yazı ile gözlerim fal taşı gibi açıldı.

İ lost control [Minsung]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin