Hamza
Ablam eve büyük bir sinirle geldiği zaman yemek yemeden odasına çekilmişti. Sinirden morarmış bir şekilde gelmesi hayra alamet değildi ama ne olduğunu sormaya açıkçası çekinmiştim.
Yanına asla ama asla ne uyandırmak için yaklaşamazdım ne de sinirli olduğu zaman yaklaşamazdım.
İki olayda da ultra bir şekilde sinirli oluyordu ve bu zamanlarda kimse onun yanına ben dahil diğerleri de onun yanına yaklaşmaya cesaret edemiyordu.
Ablamın en mutlu anı yemek yerken ya da yemek yedikten sonraki andı ve ondan mutlusu olamazdı.
Şu an ise kendi iyiliğim için bir şey yapamıyordum...
En iyisi o kendine gelene kadar beklesem daha iyi olurdu.
Diğer taraftan olaylar benim açımdan da kötüydü çünkü Vural itini özlemiştim ve benim hayalim tamamiyle askeriyede kalmaktı ama yaptığım aptallık yüzünden işler kötüye gitmişti.
Yaman'ın nasıl olduğunu da merak ediyordum ama ne yazık ki ona ulaşmamın hiçbir yolu yoktu...
*****
Yaman
"Yürüyün Menbiç'e Operasyon var kumanya mis gibi heval kanı
Elde G3 yine, sırtta 40 kilo! Dilde besmele, menzil şehadet
Kurşunu yersin ekmek yediğin vatana edersen bir gün ihanet.
Telsiz sesleri kulağımda: Yine Munzur'da görüldü teröristler
Güneş doğmadan kesecek boynunu acımayacak size 3 harfliler,
Havalansın tez Skorsky'ler bas yiğidim leşleri sarı torbalara.
Çağırın gözü kara deli uzmanımı intikal etsin kobralara.
Yerim Hakkari Yüksekova, dediler hudut bu namustur.
Asil millete, bayrağa, vatana göz diken olursa kan kustur. "Kayra komutan, eğitim alanında bağırarak söylediği sözler benim kulağıma ninni gibi gelirken arkasından tekrar edenlerin sesi kulaklarımı kanatmaya yetiyordu.
Odada oturmaktan sıkıldığım için bahçede köşeye geçmiş bir şekilde gelen geçeni izliyordum, daha çok Kayra'yı kestiğim söylenebilirdi.
Bu aralar Kayra pek fazla yanıma uğramıyordu çünkü henüz onunda cezaları bitmemişti, dün akşam yağmur yağarken ona Atatürk heykelini 8 kere yıkatmışlardı ve o ağzını açıp tek kelime etmemişti.
Odamın penceresinden onun çökmüş vücutunu izlemek ile yetinmiştim.
Eh azıcık da minnoş minnoş hayaller kurmuştum, tabii bu hayallerin hepsinin nasıl bittiğini hepimiz çok iyi biliyorduk.
Evet benim üzüldüğüm nokta onun bu aralar çok fazla yorulduğuydu ve benim yanıma bu yüzden gelemiyordu.
Askeriye bana verdiği telefonu geri aldığı için mesaj da atamıyordum...
Evet evet acım çok büyüktü.
Kayra ile göz göze geldiğim zaman heyecan ile kalbimin atış hızı artarken aklıma gelen şeyler ile yutkunmuştum.
Başlarda onu yatağa atmak için yanaşırken bir süre sonra olaylar ebemi bellemişti ve ondan hoşlandığımı anlamıştım.
Fakat işin kötü bir yanı vardı ki o da şuydu, ben hâlâ yokluk da olduğum için ona bir takım hisler besliyor olabilirdim ve onunla işimi gördükten sonra kendi hayatıma kaldığı yerden devam edebilirdim ve başka biri ile evlenebilirdim.
Evet bu kansızlıktan başka bir şey değildi ama bu da benim huyum ve düşünce yapımdı.
İşleri onun bakımından ele alacak olursak da, bana güvenecekti ve tekrar bir çöküş dönemi yaşayacaktı, belki öncesinden daha kötü bir halde olacaktı ve ben bunu istemiyordum.
Diğer bir yandan bakacak olursak da onun da bu yaşadığımız şey umrunda olmazdı ve kendi hayatına kaldığı yerden devam edebilirdi.
Kayra'ya her konuda güvensem de kendime güvenim yoktu ve bu yüzden ona karşı ilişki adımını atıp bu içinde bulunduğumuz durumun adını koyamıyordum.
Kafamı başka yere çevirip iç çektiğim zaman bir an önce karar vermem gerekiyordu.
En iyisi Kayra'dan bu aralar uzak durup izin zamanımda da hem kız hem de erkek ile bir cinsellik yaşamam lazımdı ki duygularımdan emin olmam gerekiyordu yoksa Kayra'ya yazık olacaktı.
*****
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yengen Kızar / bxb ✅✔️
General FictionYaman fazlası ile yavşak bir insandı ve Kayra Yüzbaşı'nı yatağa atmak için her yolu deniyordu.