___
"Görüyor musun? Onu sadece sen kurtarabilirsin bu durumdan Seungmin."
Felix, üzüntü dolu gözleriyle son bir saattir Seungmin'in bakışlarını ayırmadığı Hyunjin'i işaret ederek konuştu. Hyunjin'in dağınık ve mahvolmuş görüntüsü ona en uzak masada oturan kendisini bile üzüyordu. Ne kadar uzak olursa olsun Hyunjin'in perişan hali net bir şeklide belli oluyordu.
Seungmin, kalbini Hyunjin'i burada bulduğundan beri o masa da unutmuştu. Felix'in ona söylediği herşeyi duymuştu ve anlıyordu ama sadece ona bakıyordu. Çünkü Hyunjin, son gördüğünden bu yana daha çok zayıflamış ve hasta görünüyordu.
"Beni duyuyor musun Seungmin?"
Başını usulca salladı.
Dolup taşmak üzere olan gözleri dakikalar sonra yeniden Felix'i buldu."Ama nasıl Felix?"
Felix, arkadaşının masanın üzerinde duran gergin ve soğuk ellerini kavradı. Isıtıp, samimiyet ile güven vermek ister gibiydi.
"Changbin... Benim sevgilim Seungmin."
Seungmin'in gözleri şaşkınlıkla Felix'i buldu. Bunu gerçekten beklemiyordu. Felix'in çıktığı kişi Changbin'miydi? Hyunjin'i tüm okulun önünde küçük düşüren sevgili dostu; Changbin.
"Şu an aramız Hyunjin'in konusu yüzünden pek iyi değil ama Changbin'in beni sevdiğini biliyorum."
"Neden?"
Seungmin, işin Hyunjin kısmı ile ilgileniyordu sadece. Ona şu an daha yakın hissetmişti."Çünkü Hyunjin'in hatalı da olsa bir şansı hak ettiğini ve onun iyi biri olduğunu söyledim. Bunu ona açıkça söylediğim için çıkıp gitti. Emin ol, Hyunjin iyi biri. Sadece yalnış kararlarının kurbanı Seungmin."
Seungmin, derin bir nefes alarak Felix'in ellerine bu sefer kendisi tutundu. Ayarsız bir heyecana kapılmıştı. Felix, Hyunjin'e ne olduğunu biliyordu ve bunu hemen öğrenmek istiyordu.
"Ona ne olduğunu anlat bana, lütfen!"
"Hayır."
Seungmin, bu cevabı gerçekten beklemiyordu. Felix'in mahçup bakışlarına karşı yüzünü buruşturdu. Neden olduğunu anlamıyordu. Seungmin, kimseye söylemezdi. Asla Hyunjin'e de zarar vermezdi. Ne diye anlatmıyordu ki?
"Ben ona asla zarar vermem."
Güven veren bir tonda konuştu.Felix, ellerini yavaşça çekti soğuk ellerden. Söyleyeceği her şeyi seçerek konuşmayı seçti. Çünkü şu an Seungmin çok hassastı.
"Ona asla zarar vermeyeceğini biliyorum Seungmin. Aşık insanlar sevdiklerine zarar veremezler zaten ama bu durumda yapacağım hiç bir şey yok."
"Ne durumundan bahsediyorsun!?"
Sesi Felix'i korkutacak kadar yüksek çıkmıştı ve gözleri bir damla yaşı çoktan serbest bırakmıştı. Duydukları onu çıldırtıyordu."O gözlerimin önünde eriyor."
Tüm endişesini yansıttığı ses tonunu gizleyemedi.
Hyunjin, hariç herkesin dikkatini çektiği için Felix'in anlayacağı tonda fısıldamıştı.
"Herkes dışında sadece o tepki vermedi Felix."Yaşları duygularının yoğunluğunda kendini özgürlüğe kavuşturdu. Artık ağlamak o kadar da umrunda değildi. Buna ihtiyacı bile vardı. Birileri istediği kadar buna şahit de olabilirdi.
"Ben onu daha fazla böyle görmeye dayanabileceğimi sanmıyorum. Ya... Felix ya..." Boğazına diken gibi batan sözlerinin devamına dili bir türlü dolanmadı.
"...Ya kendine zarar verirse?"
"Evet," dedi Seungmin. Kalbinden yansıyan bir iç çekişi istemsizce kaçmıştı. Felix'in dile getirdiği korkunç şeyin gerçekleşmesi an meselesiydi ve o karşısında anlayamayacağına dair şeyler saçmalıyordu.
Hyunjin'in psikolojisi ortadaydı ve bunu tartışmanın bir anlamı yoktu.
"Hyunjin'i çok sevdiğini biliyorum ve bundan asla şüphem yok. Ona yardım edebilecek tek insan sensin, bununda farkındayım ama özür dilerim, Seungmin. Ben Changbin'e söz verdim. Ne kadar aramız iyi olmasa bile, bu ona verdiğim bir söz. Ne olursa olsun olanlardan kimseye bahsedemem. Sadece onu..." Başıyla usulca Hyunjin'i işaret etti. Dolu gözleriyle bu konuyu ona anlatamamanın onun için ne kadar zor olduğunu anlatmaya çalıştı.
"...Sen kurtarabilirsin. Ona aşık olduğunu söylediğinde çok sevindim. Çünkü öncesinde Hyunjin'in artık bir şansı olmadığını ve ömür boyu o cehennemde çürüyeceğini düşünmüştüm."
Felix, artık ağlamaktan yorgun düşmüş Seungmin'in gözlerine karşı suçlu hissetti. Belki de söylemesi gerekti ama bu kendi ilişkisine çok büyük bir yanlış olurdu. Changbin, yemin ettirmişti.Ve Changbin onun için çok önemliydi. Seungmin'in onu anlamasını diledi.
"Bana söylemezsen ona nasıl iyi gelebilirim Felix. Onun adımı bile bilmediğine eminim. Ben Cafe'de sık sık gördüğü, sıkıcı kitaplardan okuyan çocuk dışında biri değilim. Belki o bile değilim." Sesi sona doğru kısılsa da o gerçeklerin farkındaydı. Sadece dile dökmenin bu kadar zor olabileceğini düşünememişti.
"Lütfen, anla beni." Felix, yalvardı. Seungmin'in onu anlamamakta direneceğini düşünmüştü ama beklediğinden de inatçıydı.
"Eğer söylersem bu Changbin'e ve ilişkimize karşı büyük bir saygısızlık olur Seungmin. Olay Sadece Hyunjin'e bağlı değil. Changbin'in aile içi meselesi aynı zamanda ve ben sadece sevgilisi olduğum ve beni ne kadar severse sevsin ilk kez güvendiği bir konuda, kalkıp aile içi olan şeylerini bir başkasına kolayca anlatamam. Bu olayın içinde ki kişi, Changbin'in çok değer verdiği biri. Özür dilerim ama yapamam."
Zorlamanın ona bir şey kazandırmayacağını son sözlerle anladığında Felix'in haklı olduğuna inandı.
"Anlıyorum.""Teşekkür ederim Seungmin."
Genç adam, onu artık daha iyi anlasada Hyunjin, şu an tam karşısındaydı ve sevdiği adam ölmek için son saatlerini sayar gibiydi.
"Ona nasıl yardım edebilirim Felix? Hiç bir şey bilmiyorum ama onu öylece bırakamam."
Minnetle tebessüm veren dudakları genişledi.
"Onu bırakma Seungmin. 'Sevdiğin şeyden kaçarsan ona sahip olamazsın' demedim mi?""Dedin."
"En uygun zamanda ona gerçekten yaklaş ve konuş. Çünkü Hyunjin, artık fazlasıyla zayıf. Belki de artık birinin onu anlama zamanıdır, ha?"
Seungmin, gözlerini Saatlerdir önünde duran kahvesinden tek yudum bile alamayan Hyunjin'den çekip kucağında amaçsızca birbirine bağlı ellerine yöneltti. Hyunjin'in nasıl bir şey yaşadığını bilmediği için onun hakkında nasıl bir fikir yürütebilir bilemedi. Kızgın, kırgın ya da pişman mıydı? Emin değilken en ufak bir fikir yürütemezdi. Sadece haksızlık yapılıyordu ve Hyunjin bunun tam göbeğindeydi.
"Haklısın. Kaçmamalıyım değil mi?"
"Öyle."
Felix, cesaret dolu sözler sıralamak istesede şu an yapamayacaktı. Seungmin'in biraz olsun bunu yapmak için güvene ihtiyacı vardı. Kendine yalnızca o yardım edebilirdi.Ve Hyunjin'i yalnızca o bu cehennemden çıkarabilirdi. Bunu farkına çoktan vardığına emindi Felix. Seungmin, sandığından akıllıydı, sadece bunu kullanmayı öğrenecekti.
Herşeyin zamanla düzene oturmasını bekleyecekti._
Felix seungmin'in en büyük destekçisi olacak ağlamak Lix'im melek gibi 🥺
Diğer bölüm
Görüşmek üzere 💌
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Despite Everything | HyunMin
FanficKırgın gözlerin ne güzel görünüyor, mavi gökyüzünden bile parlak. 🍂Heather🍂 ______ Yan shipler: Changlix Minsung _______ Kan Küfür Şiddet Madde kullanımı!