Vincent
Defterime yazdığım isimlerin adreslerini polis merkezinden alarak işe koyuldum. İlk sırada Donald Heath isminde emekli bir beyzbol oyuncusu vardı. Bu yaştaki bir adamın Felix gibi genç bir çocukla ne işi olabileceğini düşünerek yola koyuldum. Giderken kafamda tüm ihtimaller dönüp duruyordu. Bu kadın parfümünün adamın hayatındaki bir kadına hediye olarak verilmiş olabileceği, belki de yaşlılıktan dolayı kadın ya da erkek parfümü ayrımı yapmayı beceremeyip mutsuz bir alışveriş deneyimiyle eve döndüğü, ya da sapkın moruğun genç çocukları liseli kız taklidiyle kaçırıp tecavüz ettiği gibi... Polis olmak, özellikle küçük bir yerde polis olmak, insanı zihnini bu şekilde düşünmek için eğitmeye mecbur bırakıyor.
Donald'ın kapısını çaldım. Elimdeki arama emriyle durumu açıklayarak 70lik babalığın evinde hızlıca bir tur attım. Arbede, kan, kesici veya delici bir alet, olmaması gereken bir yerde duran şüpheli bir cisim, veya çocuğa ait olabilecek herhangi bir eşya veya kalıntısına rastlamamıştım. Donald'a parfümü sorduğum zaman geçen ay vefat eden karısına evlilik yıl dönümleri için aldığını fakat ona veremeden karısını kaybettiğini anlattı. Donald gözyaşlarını tutamayıp bir koltuğa çökerken ben elimde Donald'ın hayatına dair bilgileri topladığım kağıdı inceliyordum. Ne yazık ki hikayesi gerçeklerle örtüşüyordu. elimi Donald'ın omzuna koyup hafifçe sıktım ve üzgün olduğumu belirterek oradan ayrıldım.
Sadie Greenwood. Listemdeki ikinci isim.
Çok da uzakta olmayan Sadie'nin evine giderken hızlıca elimdeki bilgilere tekrardan baktım. 47 yaşında bir dul, çocuğu yok. Suç kaydı yoktu. Fakat sürekli araba parkından ceza yiyordu. Şüphelinin Donald'a kıyasla genç bir çocuğu kaçırmak için daha fazla sebebi ve imkanı olabilirdi. Bu ahlaksız ama komik gelen düşünce yüzümde ufak bir gülümsemeye neden oldu. Kendimi toparlayıp aracımdan indim ve Sadie'nin uzun verandasını geçip kapısına vardım.
Kapıyı açtığında üzerinde neredeyse hiçbir kumaş parçası olmayan Sadie, kucağındaki şivava cinsi köpeğini susturmaya çalışarak bana gülümsüyordu. Gözüm bir anlık şokla kadının bedeninde gezince, utançla gözlerimi yüzüne çevirip kadının teşhir edilmiş göğüslerine bakmamak için büyük çaba sarf ettim.
Durumu Sadie'ye izah ederken lanet olası köpek susmak bilmiyordu. Bir an önce buradan ayrılmak umuduyla evin içinde ipucu aramaya başladım. Donald'ın evinde olduğu gibi beni her yeri kontrol ettim ama beni Felix'e götürebilecek bir şeyle karşılaşmadım. Üstüne üstlük kadın bu süreç boyunca dibimden ayrılmamış ve üzerine boca etmiş olduğu mektuplardaki parfümün kokusuyla burnuma kramplar sokmuştu. Bir yandan araştırmamı sürdürürken bir yandan da flörtöz tavırlarına karşı kendimi savunmaya çalışarak geçen bir arama sonrası lanet olası evden çıktım. Şivava hala arkamdan havlıyordu.
Karanlık çökmeye başladığında listemde hala son bir isim vardı. Enya Williams. Kızımla aynı okula giden bir kızı vardı. Okulda o kızı sorguladığımı hatırlıyordum. Öylesine ezik bir kızın veya yalnız bir annenin hayatta başka dertleri olduğunu düşünüyordum. Ancak hiçbir zaman bir ipucunu es geçmemek gerekir.
Son şüphelimin evine doğru yola koyuldum. Gece çöktüğünde evlerine varmıştım. Motoru istop edip arabadan çıktım. Bu evde bir gariplik vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FANCY
Random''Öyle bir sevişelim ki Felix, Tanrı'nın cehennemi bile tenimizin sıcaklığını kıskansın.'' Kızın ruhu kırmızıydı. Ve çocuk, kırmızının en tutkulu tonuna boyandı. *Sadece yasal veya psikolojik yetişkinliğe ulaşmış olanlar okuyabilir.
