Her zamanki gibi sözel dersler de kafamı sıraya koymuş, uyuyordum. Sıra arkadaşım Felix ise pür dikkat hocayı dinliyordu.
"Nasıl bu kadar pür dikkat dinliyorsun anlamıyorum? Çok sıkıcı."
Felix gülümseyerek gözlerini bana çevirdi.
"Herkes sen değil Changbin. Ayrıca sende uyumak yerine dinlersen dersler sana sıkıcı gelmez aksine eğlenceli gelir."
Konuşmasını bitirir bitirmez bana dönük olan gözler tekrardan tahtaya döndü ve bende biraz şekerleme yaparım düşüncesi ile gözlerimi kapattım.
Gözlerimi tekrar açtığım da ders hala devam ediyordu. 40 dakikalık ders sanki 2 saat sürmüştü. İçimden söverken zil çalmıştı ve bu işkenceden kurtulmuştum.
Sıramdan esneme hareketi yaparak kalktım ve kapıya doğru gidecekken omzumda birinin elini hissettim. Evet baş belamız Seungmin'di."Changbin biraz seninle konuşalım mı?"
"Yine ne isteyeceksin? Lütfen üst sınıftaki ablamı sana ayarlamamı isteme."
"İyi fikirmiş bunu sonra konuşuruz ama şuan başka konu hakkında konuşacağım."
"Pekala.. Ne hakkında konuşacağız."
Seungmin bir şey demedi ve birlikte kantine doğru yürüdük.
"Hadi Seungmin, ağzındaki baklayı çıkar artık!"
"Jeongin..."
"Nolmuş Jeongin'e?"
"Hiç farketmedin mi? Son bir kaç haftadır sınıfta çok sessiz, eski neşeli halinden eser kalmadı ve ayrıca Instagram hesabına hiç post atmadı."
Anlamsız bakışlarım ile Seungmin'e baktım. Ah bu çocuk Jeongin için çok fazla endişeleniyor.
"Ee ne var bunda? Canı öyle davranmak istiyordur."
"Anlamıyorsun.. Son bir kaç haftadır evine bile davet etmedi beni. Kimseyle konuşmuyor sen hariç."
"Çünkü ben sizin gibi değilim, ben özelim."
Kendimi ünlü bir star gibi hissetmiştim tabii ki bu his kısa sürdü.
"Sen gerçekten salaksın Changbin. Ona gidip sormalısın."
"Ne sorayim? Seungmin senin için çok endişeleniyor, noldu sana iyi misin!!"
"Felix istese yapardın."
"Hayır ona da gidip kendisinin sorması daha mantıklı olduğunu söylerdim."
Kafamı başka yere döndürdüm ve Seungmin'i takmamaya çalıştım. Her defasında "Felix istese yapardın." diyip duruyordu. Derin bir nefes aldım ve kafamı Seungmin'e döndürdüm.
Köpek yavrusu gibi gözlerini bana çekmiş yalvarırcasına bakıyordu.
"Hey bana kendini acındırma."
"Acındırmazsam nasıl yapacaksın istediğimi??"
"Bu son."
Seungmin sevinçle yerinden zıpladı ve sonrasında Changbin'e sarıldı.
Fakat onları bahçede gören iki genç vardı. Jeongin ve Felix.
"Bu konuyu atlattıysak başka konuya geçiyorum."
Evet içimden ona sövüyordum ama o benim küçük kardeşim gibiydi onu çok seviyordum.
"Söyle bakalım ne istiyorsun yine?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Diary [Changlix]
General Fiction"Siz çok tatlı bir ship olursunuz Changbin!!" "Seungmin saçmalama. Biz sadece arkadaşız."