Sabah uyandığımda saatin 07.00 olduğunu gördüm.İşe gitmeme daha 1 saat vardı.Bir pastahanede çalışıyorum,işe başlayalı daha 1 hafta olmuştu.
Ben Carter Turner.21 yaşındayım.Londra'da tek yaşıyorum.Ailem New York'ta.Evim 2 katlı şirin bir yer küçük ama bana yetiyor.
Yataktan kalıp odamda bulunan banyoya girdim.Banyodan rutin işlerimi hallettikten sonra sonra çıktım.Dolabımın yanına gidip giyeceğim eteği ve tisörtü çıkardım.Üstümdeki pijamalarımı çıkarıp dolabımdan yeni çıkardığım kıyafetleri üzerime geçirdim.Makyaj yapmayı pek sevmediğimden sadece eyeliner ve parlatıcı kullanarak makyajımı tamamladım.Saçlarımıda açık bırakıp taradıktan sonra mutfağa indim.Kendime mısır gevreği hazırlayıp yemeye başladım.
--------------------
Pastahaneye gelir gelmez önlüğümü giydim.Sipariş almam için elime küçük sipariş defterim ile kalemimi alıp yeni gelen müşterilerin yanına gittim.Masada 5 tane erkek vardı,derin bir sohbete dalmışlardı.Bende geldiğimi fark etmeleri için yalandan öksürdüm.-"Siparişlerinizi alabilir miyim?"
Sarı saçlı olan konuştu.
-"Bize 5 tane milkshake,ikisi çilekli ikisi çikolatalı bir tanede sade olsun."
Siparişi alıp milkshakeleri hazırladım.Tekrar o masanın önüne geldiğimde dengemi kaybedip düştüm.Lanet Olsun!Tabi ben düşünce üzerinde 5 milkshake taşıdığım tepside kenarda oturan esmer çocuğun üzerine döküldü.Bende çocuğun ayaklarının üstüne doğru düşmüştüm.
-"B-Ben özür dilerim."
Çocuğun gözleri alev saçıyordu sanki.Sanırım sinirlenmişti,sinirlendiyse bile haklı çocuk.Dişlerini sıkıyordu,gözlerini kapatıp açtı daha sonra pastahaneden çıktı.Kıvırcık saçlı olan çocuk kalkmama yardım etti.Eteğimi düzeltip kalktım.
-"Teşekkür ederim.Bu arada az önce yaptığım sakarlık için tekrar özür dilerim."
-"Önemli değil.Sana inanıyorum yani eminim bilerek yapmamışsındır.Şimdi gitmemiz gerek."
İçten bir şekilde gülümseyerek arkadaşları ile birlikte çıktılar.Patron yanıma gelmişti.
-"Daha sen işe başlayalı bir hafta oldu ama bu kaçıncı sakarlığın!"
-"Üzgünüm."
-"Ah hayır Carter seni bu sefer affetmeyeceğim.Kovuldun!"
-"İstemeden yaptığımı sizde biliyorsunuz,lütfen.."
-"Carter,kovuldun dedim!"
Daha fazla ısrar etmeyip önlüğü çıkardım ve pastahaneden çıktım.Aslında çalışmaya ihtiyacım yoktu,ailem zengindi ama ben çalışmak istemiştim.Yolda yürürken parkın önünden geçiyordum.Parkta küçük bır kızın ağladığını gördüm ve hemen yanına gittim.Aman tanrım!Bu kız,komşum Trisha'nın en küçük kızı Safaa.
-"Safaa!"
-"Adımı nerden biliyorsun?"
-"Ben senin evinin yanındaki evde yaşıyorum.Yani komşuyuz,neden ağlıyordun?"
-"Evimin yolu kaybettim,sadece biraz dolaşmak istemiştim."
-"İstersen seni evine götürebilirim,nasıl olsa komşuyuz."
-"Gerçekten bunu yapar mısın?"
-"Tabi yaparım tatlım."
-"Tamam öyleyse gidelim."
Safaa'yı elinden tuttum ve eve doğru yürümeye başladık.
-"Bu arada senin adın ne?"
-"Carter."
-"Carter,sen çok iyi birisin."
Sadece gülümsedim.Safaa'nın evini biliyordum,en iyisi kendi ellerimle Safaa'yı annesine vereyim.Safaa'nın evinin önünde durduk,zili çaldım ve kapının açılmasını bekledim.Çok geçmeden kapıyı Trisha açtı.Ona ismiyle seslenmemi söylemişti.
-"Merhaba,bak sana kimi getirdim."
Safaa annesine sarıldı.
-"Kızımı bulduğun için çok teşekkür ederim Carter.Safaa sana gelince neden haber vermeden gittin?"
-"Anne çok sıkılmıştım.Bir daha olmayacak söz veriyorum."
-"Tamam.Carter içeri gelsene."
İtiraz etmeyip içeri geçtim.Trisha ve Safaa arkamdan geliyordu.Koltuğun birine oturdum.Trisha'da oturdu.Yukarıdan gelen erkek sesini duydum.
-"Anne,üzerimi değiştirdim.Şimdi Safaa'yı aramaya gideceğim."
-"Gerek yok.Safaa geri geldi."
Diye cevap verdi Trisha.Merdivenden inen kişiye baktım.İşte şimdi şıçtım.Bu bugün üzerine milkshake döktüğüm çocuktu.Merdivenlerden inince beni fark etti.
-"Senin burada ne işin var?"
-"Siz birbirinizi tanıyor musunuz?"
-"Hayır tanışmıyoruz."
-"Evet tanışmıyoruz,sadece onun üstüne bugün yanlışlıkla milkshake döktüm."
Çocuk göz devirip koltuğa oturdu.Üzerini değiştirmişti.
-"Madem tanışmıyorsunuz ben sizi tanıştırayım.Zayn bu Carter,Carter bu Zayn."
-"Memnun oldum."
-"Ben bir türlü olamadım."
Ne kadar kaba!
-"Zayn biraz kibar olmaya çalış!"
Zayn tekrar göz devirdi.Tanrım,ne kadar çok göz deviriyor bu çocuk!
-"Trisha,tuvalet nerde acaba?"
-"Merdivenlerden yukarı çık,soldan ikinci kapı."
-"Teşekkürler."
Ayağa kalktım tam merdivenlere doğru gidiyordum ki halıdan kaymıştım.Zayn'in kucağına düşmüştüm.Ben hızlı bir şekilde düştüğünde Zayn seslice inledi.
-"Zayn iyi misin oğlum?"
Tam olarak düştüğüm yere baktım.SİKTİR.Zayn'in penisinin tam üstünde oturuyordum.Birde ben etekleydim.Hemen oturduğum yerden kalktım.Ben kalkınca Zayn'de oturduğu koltuktan kalkmıştı.
-"Kendi evime gidiyorum ben anne,sonra görüşürüz."
-"Pekala,sonra görüşürüz."
Annesinin cevabından sonra Zayn evden çıktı.
-"Bende artık gidiyim.Görüşürüz Trisha."
-"Görüşürüz tatlım."
Trisha'nın evinden çıktım tam evime ilerliyordumki siyah arabaya yaslanmış Zayn'ni fark ettim.Bana bakarak sigarasını içiyordu.Ona bir tepki vermeden evime girdim.Kendime inanamıyorum nasıl bir sakarım ben böyle!
Odama çıkıp kendimi yatağa attım.O anda telefonuma mesaj geldi.Mesaj arkadaşım Cara'dandı.
Kimden : Cara
-Bu akşam bara gidiyoruz.İtiraz istemiyorum.Kime : Cara
-İtiraz edende yok zaten ;)Kimden : Cara
-Vay kutsal bakire ne değiştide böyle konuşuyorsun sen :DKime : Cara
-Sadece bugün kafa dağıtmak istiyorum ve bana kutsal bakire demekten vazgeç.Kimden : Cara
-Ama öylesin.Kime : Cara
-Kes şunu!Kimden : Cara
-Tamam sinirlenme.Akşam seni ben alırım.Cevap verip telefonumu komidinin üstüne koydum.Kendimi şuan çok yorgun hissediyorum.O yüzden biraz uyumaya karar verdim.