[Askıda]
Jungkook, bir kara delikti ve Jimin ona çekilmekten kendini alıkoyamadı.
Hoseok, bir uyuşturucuydu ve Taehyung her dakika onun yoksunluğuyla kıvrandı.
semekook + semeseok
27.02.22
#2 vampir '15.06.22
#20 hayran kurgu '16.06.22
#32 jikook...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jungkook, terasa çıkardığı Jimin'e dönüp konuştu. "Kardeşin ne zaman reşit olacak?" Jimin anlamazca ona bakarken yanıtladı. "Delta olduğu için on sekiz yaşında reşit sayılıyor. Yani bir ay sonra." Jungkook dönen olayı kavradığında alayla güldü.
"Sürünün başına geçmeyecek mi?" Jimin onun saçmaladığını düşünüyordu. İki sürü vardı ve başlarında da Taehyung ile kendisi vardı. Hyunjin sürülerin başına geçemezdi.
"İki sürünün liderleri biziz, Jeongguk. Ne demeye çalışıyorsun?" Jungkook, Jimin'e adımlayıp alfanın kollarını elleri arasına alıp konuştu. İnanmayacağını biliyordu fakat bu hikayeyi çok önceden bizzat yaşamıştı.
"Onu sürünün başına geçirecekler, Jimin." Jimin, Jungkook'un kolundaki tutuşundan kurtulup çıkıştı. "Ne saçmalıyorsun sen? Sürülerin başında ben ve Taehyung varız diyorum. Hyunjin sürünün başına geçmeyecek." Jungkook sarı irislerini Jimin'in lacivertlerine odaklarken açıkladı.
"Seni evlendiriyorlar çünkü evlenirsen benim korumam altından çıkacaksın. Sürün artık senin ve eşinin dediklerine itaat edecek." Derin bir nefes alıp devam etti. "Kardeşin bir delta, Jimin. Hangi aile sürünün başına yüzyılda bir denk gelen bir delta yerine alfa geçirir?" Jimin'in bakışları değişirken Jungkook, Jimin hâlâ onu dinliyorken devam etti.
"Hyunjin reşit olduğunda senin yerine geçecek, Jimin. Ailen sürünün başına geçirmeyecekleri oğullarını neden öz ağabeylerinden bile ayrı büyüttü sence? Onu öylece ortada bırakmazlar." Jimin'in gözleri dolarken onaylamazca başını iki yana salladı. Bu İblis sadece saçmalıyordu.
Kısık sesiyle "Hayır." Dedi. Fakat Jungkook aldırmadan aklında dönen düşünceleri zehirli cümlelerine döküyordu. "Eğer ona kendi isteğinle alfalığı teslim etmezsen dövüşeceksiniz. O seni öldürebilir, Jimin. Çok güçlü. Ya da kendi isteğinle liderliğini teslim edeceksin ki bu, toplum tarafından seni küçük duruma düşürür. Herkes senin bir korkak gibi tahtını bıraktığını konuşur."
Elleri Jimin'in yanaklarına yerleşti. Jimin'in gözlerini kendi gözlerine kenetleyip devam etti. "Benimle gel. İstediğin kadar kıyafet, para, ev, her şeyi veririm." Jimin başını onaylamazca iki yana sallarken lacivertlerinden süzülen yaşlara engel olmadı.
Bugüne kadar ailesini memnun etmek için her şeyi yapmıştı. Fakat onlar ona küçük oğullarının yerini koruması için iyi davranmış şimdi de işleri bitince fırlatıp atacaklardı. Ya ölüsünü ya da paçavraya dönmüş itibarını. En başından beri asıl dışlanan başka bir evde büyütülen Hyunjin ya da sürekli görmezden gelinen Taehyung değildi.
Bu ailede asıl dışlanan kendisiydi. Bunu kardeşi tarafından öldürüleceği gerçeğini duymasıyla anlamıştı. Yirmi sene. Yirmi senelik büyük bir oyunun kötü kurbanı.
