Alaca +18

Alaca

Bu kitap: Cinsellik, yaş farkı, şiddet, cinsel istismar, argo ve alkol gibi olumsuz örnek teşkil edebilecek maddeler içermektedir.

Bu kitaptaki tüm karakterler ve olaylar hayal ürünüdür. Gerçek kişiler, kurumlar ile hiçbir ilgisi yoktur.

Bu kitabı 18 yaş altındaki bireylerin okuması uygun değildir. 18 yaş altındaysanız ve kitaba devam etme kararı veriyorsanız eğer şahsım adına mesuliyet kabul edilmemektedir.

Bu kitabın tüm hakları saklıdır. 5846 sayılı Fikri Mülkiyet Kanunu gereğince eserin manevi ve mali hakları tümüyle tarafıma aittir. (Belirtecek olduğum kaynaklar hariç!) Eserimin intihal edilmesi halinde gerekli bütün mercilere başvurulacaktır.

•••

Bir adam var.

Savaş meydanlarının yıprattğı,

Zorluklarla yoğrulmuş,

Hayatın darbeleriyle şekillenmiş,

Güçlü,

Ama aynı zamanda yorgun,

Gülümseyen,

Ancak o gülümseyişlerin ardında derin yaralar taşıyan,

Aydınlık,

Ve aslında oldukça karanlık,

Gölgelerle kaplı geçmişi, yüzüne yansıyan çizgilerde gizli.

O... Her nefeste ayakta kalma mücadelesi veren, herkese karşı dimdik durmaya çalışan bir adam.

Gözlerinde yaşanmamış düşler,

Kalbinde kapanmamış yaralar saklayan,

Geceyi gündüz eden,

Sessizliğin içinde kaybolan,

Bir adam var.

Gözyaşlarını gizleyen,

Kayboluşları arasında yolunu bulmaya çalışan,

Her adımında yeni bir umut arayan,

Siyah gecelerden geçip,

Mai'ye varmaya çalışan,

Omuzlarında binlerce ağırlık taşıyan,

Yine de asla eğilmeyen,

Her düşüşün ardından biraz daha kudretlenen,

Her yara izinde bir hikâye saklayan,

Ve daima ışığa doğru yürümeye ant içen bir adam.

Harap Agâh ZORLU.

Peki ya ben?

Ben mi?

Ben olabildiğince alacakaranlık.

Alaca ve karanlık.

Merhaba ben Alaca.

Alaca SİYABEND.

Ama siz bana kısaca Cedric diye hitap edebilirsiniz. Çünkü Harap Agah, benim için tıpkı bir üzümlü kek kadar imkansız.

•

Harap Agah ZORLU, otuz dört yaşında Kıdemli bir Yüzbaşı'dır. Evlenmek üzere olduğu nişanlısını, düğün öncesi bir görevde şehit verir ve ne yapacağını bilemez halde kendisini çıkmazlarda bulur. Ona aşkı bir kez daha öğretecek, çıkmazlar da yolunu bulduracak kişi ise olabildiğince karanlık Alaca SİYABEND'dir.

Gel be, gel işte.
Küfrüm tövbeme karışsın,
Aklım fikrime.
Öyle bir gel ki bana.
Nefes nefese...

(Cemal Süreya)