Kara Yazgı Ve Bahtsız Çocuk

2.1K 65 76
                                    

!Hassas içerik uyarısı!
Bölümde on üç yaş altına uygun olmayan içerikler olduğunu bilerek okumaya geçiniz.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bir çocuğun aklı, boş bir tarladan ibarettir. İçine ne tohumu ekilirse, onun meyvesini verir. Meyvesi acıysa da, tatlıysa da bu, tohumu ekenin marifetidir.




🕊️



14 Eylül 2007, Adana

İnsan, ailesini seçemezdi. Bir çocuk için de ailesine olan isyanı işlevsizdi. Duyuramazdı sesini, paylaşamazdı düşüncelerini, anlatamazdı kimseye derdini. Bu yüzdendi, birçok çocuğun bir an önce büyümek isteyişi. Büyüyüp bir an önce sesini ebeveynlerine duyurabilmekti, bir çocuğun hayali.

Bir baba, evladının hayatını cennete de çevirebilirdi, kendi kurallarını dayatarak cehenneme dönüştürebilirdi.

Aydın Demirkol, doğru olduğunu düşündüğü kurallarıyla farkında olmadan oğullarının altüst edeceği hayatlarına kendi hâkimiyetini kuran bir babaydı. Merhametsiz, şiddet bağımlısı bir babanın çocuğu olarak kendi çocuklarını asla babasının kurallarıyla büyütmeyeceğinin sözünü kendisine veren Aydın Demirkol, babasından farklı bir yol çizmeye karar vermişti. Ancak farkında değildi, o da babasının izindeydi. Aynı hedefe farklı yollardan ulaşmaya çalışan babaların çocuklarına vermek istedikleri tek bir şey vardı.

Güç.

Adana'da yıllardır tanınan Demirkol'lar, saygın bir aile soyundan gelmekteydi. Nesilden nesile aktardıkları tek emanetleri ise, gücün ta kendisiydi.

Sıkı kuralları, sert yönetimleriyle tanınan Demirkol'ların, gizli mücadeleleri, güç savaşları, su altından yürütülen kirli işleri, hiçbir yerde konuşulmayan, konuşulması yasak edilen gerçekleriydi. Adana Emniyet Müdürlüğünün dâhi bulaşmamaya çalıştığı, risk alıp gerçekleri deşmeye çalışsalar da kanıt yetersizliğinden geri çekilmek zorunda kaldıkları bu gerçekler, tüm Adana halkı tarafından bilinmekteydi. Yaptıkları yardımlara hürmet edip arkasında olan da; güçten beslenerek büyümeleriyle artan düşmanları da çoktu.

Aydın Demirkol'un erkek kardeşleriyle birlikte gitgide büyütüp İstanbul'a taşıyacakları işlerinin başına geçecek kişinin, oğullar arasından seçilecek olması kuzenler arası rekabeti başlatmıştı. Her baba, işlerin başına geçecek kişinin kendi oğlundan yana olmasını istemekteydi. Üç erkek kardeşin en küçükleri olan, Aydın Demirkol, küçük oğullarının yaşlarından dolayı kaybedeceğini biliyor olsa da, pes etmeyecekti. Oğullarından birini genç yaşına rağmen gücüyle başa geçebilmesini sağlamak için onları eğitmeyi çoktan kafasına koymuştu.

Mavi Ve Siyahın Savaşı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin