whisper to me all your secrets, feel me in your bones

348 46 3
                                    

"Bu gece partiye gelecek misin?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Bu gece partiye gelecek misin?"

Delilah önündeki salatayı didiklerken konuştuğunda omuz silktim.

"Pek havamda değil gibiyim."

Delilah arkasına yaslanarak çatık kaşlarıyla bana baktı.

"Geceniz güzel geçmedi mi?"

Kafamı iki yana salladım.

"Güzel bir geceydi."

"O zaman sorun ne?"

Omuz silktim.

"Boşver, önemli bir şey değil."

Delilah kaşlarını mümkünmüş gibi daha da çattığında sorunun ne olduğunu söylemeden beni salmayacak gibiydi.

"Sadece her şey biraz hızlı ilerliyor, Tony asla tahmin ettiğim gibi bir adam çıkmadı.
O geceden sonra asla görüşmeyiz sanıyordum ama aksine o her an onunla yaşamam için teklifte bulunacakmış gibi davranıyor."

Delilah birkaç saniye bekledi.

"Bunun iyi hissetirmesi gerekmez mi?"

Kafasının karıştığı açıktı, en azından benimki kadar karışık değildi.
Delilah birkaç dakika daha kaşları çatık durduğunda haline güldüm.

"Bence kalan aklını bunu düşünmekle harcama, bil diye söylüyorum ondan bende de kalmadı çünkü."

Delilah kıkırdadı ve hafifçe alnıma vurdu.
Derin bir nefes alarak güldüm.

"Bunu yapmaya devam edecek miyiz? Bu eskimedi mi?"

Delilah aklına gelmiş gibi yüksek bir kahkaha attığında güldü.

"Kızın yüzü aklımdan gitmiyor."

Kızarana kadar güldüğünde göz devirdim.

"Unut artık bunu, şu salatayı da bitir."

Delilah gülüşünü durdurarak salatasını yemeye devam ettiğinde gülerek kafamı iki yana salladım.

Masayı topladıktan sonra odama ilerlediğim sırada çalan kapı ile salonda oturan Delilah'a baktım.

"Birini mi bekliyordun?"

Kafasını iki yana salladığında kapıya ilerledim.

"Tony?"

Dudaklarım şaşkınlıkla aralandığında Tony genişçe gülümseyerek elindeki oldukça büyük ayıcığı içeriye taşıdı.
Delilah gülmekle gülmemek arasında kalmış bir şekilde bize baktığında Tony gülümsemesini daha da büyüttü.

"Bunu nereye koyalım?"

Sorar bir şekilde konuştuğunda şaşkınlıkla odamı işaret ettim.
Tony bir şey söylemeden elindeki boyuna kadar gelen ayıcıkla birlikte odaya ilerlediğinde Delilah'dan gelen gülme sesleri ile hafifçe omzuna vurdum.

"Bu çok tatlı ve komik."

Gülerek konuştuğunda kıkırdadım.

"Sen delilah olmalısın."

Tony, Delilah'a hafifçe gülümseyerek elini uzattığında Delilah kafasını sallayarak uzattığı elini sıktı.

"Memnun oldum Bay Stark."

"Tony."

Tony genişçe gülümseyerek düzelttiğinde Delilah güldü.

"Burada ne işin var?"

Sakin bir sesle konuştuğumda Tony gözlerini bana çevirdi.

"Ben odadayım."

Delilah üst kata ilerlediğinde kafamı sallayarak Tony ile birlikte odaya ilerledim.

"Burada olmamdan hoşnut değil gibisin."

Kafamı iki yana salladım.

"Hoşnutum elbette, sadece haber verebilirdin."

Tony kaşlarını kaldırdı.

"O zaman bu bir sürpriz olmazdı, öyle değil mi?"

Hafifçe gülümsediğimde yüzündeki ifade yumuşadı ve kollarını belime doladı.

"Bu akşam işin var mı?"

Kafamı iki yana salladığımda Tony geri çekildi.

"Bir şeyler yapmaya ne dersin?
Dışarı çıkabiliriz ya da sen her ne istersen."

Omuz silktim.

"Aslına bakarsan çok havamda değilim."

"Öyle mi, peki bana gelmeye ne dersin?"

Birkaç saniye duraksadığımda Tony'nin gözleri yüzümde dolaştı.

"Sorun ne Marigold?"

"Bir sorun yok."

Tony kaşlarını kaldırdığında derin bir nefes verdim.

"Sence de her şey çok hızlı gitmiyor mu?"

"Bunu konuştuğumuzu düşünüyordum, üzgünüm eğer bu olanlar seni rahatsız ediyorsa gidebilirim."

Ayağa kalkarak kapıya doğru ilerlediğinde hızlıca elini tuttum.

"Hayır, sadece biraz kafam karışıktı, üzgünüm."

Tony bana doğru dönerek elini saçlarımda gezdirdi.

"Sorun değil, sadece seni sevdiğimi bil."

Yanağıma ufak bir öpücük bıraktığında hafifçe gülümseyerek ona sarıldım.
Belki de her şeyi fazla düşünmeyi bırakmanın zamanı gelmişti.



marigold || dark! Tony StarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin