Uyarı: Günümüz sahneleri için Harap ile Alaca neden bu kadar yakın, hem de Harap'ın nişanlısı daha yeni ölmüşken diyorsunuz haliyle bazı soru işaretleri oluşuyor zihninizde. Bu yakınlığın sebebini geçmişlerini okudukça anlayacaksınız. Geçmişlerini okumadan herhangi bir yargıya varmamanızı öneririm.
Uyarı: İmla hatalarını düzelttiğimden dolayı satır arası yorumlar kalktı.
Sevgiler.
•••
Çünkü aşk öyle tabii bir şeydir ki insanoğlunun her kesiminde yani erkeğinde dişisinde, küçüğünde büyüğünde, çocuğunda yetişkininde, gencinde ihtiyarında, fakirinde zengininde, akıllısında ahmağında, aliminde cahilinde, medenisinde bedevisinde ortaya çıkar. Herkesin gönlü aşkla yoğrulmuştur.
(Şemseddin SAMİ)
10.09.2005
Gözlerinin yaydığı ışıltılar adını koyamadığım duyguların bedenimde nüksetmesine sebep olduğunda, nefesimi tutatarak onun maharetli parmaklarına bıraktım kendimi.
"Küçük kızım benim." Diye mırıldandı ördüğü saçlarıma tokamı takıp son rütuşlarını yaparken. Bu hareketi sonrası kalbim oldukça yüksek bir ritimle attı, kirpik uçlarım dahi mutlulukla kıvrıldı.
Mutluluğum ona bağlıydı.
Mutluluk oydu.
Bulunduğumuz yerin tam karşısında ki aynaya yansıyan bu görüntümüz fazlasıyla hoşuma giderken, yerimde kıpırdanarak beni kucağına alması için ona doğru uzandım. Bu uzanışıma saniyeler içerisinde ayak uydurdu ve hiç vakit kaybetmeden beni kolları arasına aldı.
Kollarının arasına girdiğimde o dokunuşlarını hala ruhumda hissediyor,
Gösterdiği şefkat boyumdan büyük geliyordu.
"Senin yüzünden ders çalışmalarım sekteye uğruyor. Bu gidişle çok istediğim o askeriyenin kapısından içeriye dahi giremeyeceğim. Hayır, sana kıyamıyorum da o kadar tatlı ve nazlısın ki."
Sözlerinin ardından ona dudaklarımı sarkıtarak baktım.
Neden keskin hatlarla çevrelenen yüzünü öpmek gibi bir istekle boğuşuyordum?
Neden yanındayken bile onu özlüyordum?
Ah Cedric.
Şimdi seni çok daha iyi anlıyorum.
"Ama ben, seni çok özlüyorum. O yüzden geliyorum yanına. Hem senden başka kimse beni düşünmüyor. Bir tek sen benimle ilgileniyorsun. Bana bir sürü çikolata ve oyuncak alıyorsun. Annem ile babam bunların hiçbirini yapmıyor aksine bana sürekli kızıyorlar. Artık burada, seninle kalsam keşke."
Küçük bedenimi kucaklayarak benimle birlikte yatağının üzerine çöktüğünde hayranlıkla bakıyordum ona. Gözüme fazla güzel gözüküyordu her bir noktası.
Tanrım, Chen.
Benim güzel bebeğim.
Kırpıştırdığı gözleri yanaklarına bir gölge gibi düştüğünde, ona olan ilgim daha da arttı ve heyecanla atıldım.
"Sen benim aşkım olsana." Dedim aniden onu seyretmelerimin arasından.
Kucağında mayışırken ve bunu kabul etmesini beklerken, bu ani soruma karşılık itiraz etmesin istiyordum.
"Ben senin aşkın olmak için fazla büyüğüm be güzelim. Sen henüz çok, çok küçüksün."
Bakışları bendeyken söyledikleri yüreğimi incitti. Öyle ki dudaklarım büzüldü, hüngür hüngür ağlamak istedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alaca +18
RomanceOlur da görüşemezsek, Ölür de söyleyemezsek, Ben seni çok sevdim. Beni unut bunu unutma. (Can YÜCEL) ~ Not: Hikayemin tüm hakları saklıdır. 5846 sayılı Fikri Mülkiyet Kanunu gereğince eserin manevi ve mali hakları tümüyle tarafıma aittir. (Beli...