~O benim ilacım~Güneş her zaman kinden daha fazla parlaklığıyla güne güney din der gibi ışık saçıyordu. Annem,babam ve benle birlikte küçük bir aileyiz. Adım Dinara Kara. 18 yaşında lise son sınıf öğrencisiyim. Anlatacağım çok bir şey yok yaşayarak anlarsınız zaten o zaman hazırsanız geçelim.
yatağımdan kalkıp banyoya girdim yüzümü yıkadım.Odaya geçip telefonumu aldıktan sonra aşağı solona geçtim koltuğa oturdum telefonumla ilgilenirken bir iki dk geçtikten sonra annemin çığlığıyla oturduğum yerden kalkıp yatak odasına doğru merdivenlerden koşa koşa çıktıktan sonra annemin yalvarma seslerini duydum "Yapa lütfen o kadın ben değilim. Sende gizli evde çıkmıyorum. Korumalar çıkarmıyor." Yalvarmalar ini duydum odanın önüne geldiğimde. Babamın annemin iki elini bir eliyle tutup ona bağırdığını , şiddet uyguladığını görünce koşar adımlarla babamın yanına gittim bu bizim evin adetiydi zaten her gün bir gar gaşa " Ne yapıyorsun sen yeter ya bırak annemi." Diye bağırdım da "Sen geç içeride otur benim işime sakın karışma anladım ki bunu o kafana sok ben annenle konuşurken araya girme." benim gibi bağırarak dedi. "Yoksa annem gibi beni de döversin yoksa tehdit mi ederdi hangisi." Diye nefretli sesimle iğneleyerek söylendim. Annem "Çıkar mısın odadan anneciğim." Dedi."HAYIR." Diye bağırdım " Ben artık bu duruma katlanamıyorum Yeter! Artık Yeter! ya bıktım ya biraz benin düşün baba ben senin kızınım yeter bıktım şu kavgalarınızdan be ben de insanım bir gün mutlu bir gün geçirir elim ya." Dedikten sonra odadan hızla çıkıp tam karşısındaki odaya.bana ait olan odaya girdim hızla okula ait tişört giydim okulun eteğini de giydikten sonra eteğe yakışan bir sweatshirt giyip altında da ona yakışan converse giydikten sonra sırt çantamı alıp odadan çıkıp solona geçtim telefonumu alıp evde çıktım okula gitmek için Ahmet beyi çağırdım beni okula bıraktıktan sonra 5-6 dk arasında telefonum çaldığında telefonun ekranına bakıp babamın aradığını görünce açıp soğuk bir sesle "Efendim." Dedim. " Sen neredesin evde yoksun." Dedi. " Okula gittim." Dedikten sonra yüzüne telefonu kapattım. Okular başlayalı bir buçuk ay olmuştu her gün hava birazda soğuyordu. Benim sınıfım 12-B bir üst kata çıkıp sınıfa geçikten sonra cam kenarındaki sırama geçip oturdum 5-10 dk sonra Aylin, İlayda ve Berk kapıdan girdiklerini gördüm Berk " güzelim bu gün erkencisin bakıyorum." Dedi kocaman gülümsemeyle. Bu üç kişi benim en yakın arkadaşlarım. Berk bizden bir yaş büyük olduğundan artistlik yapar durur. Aylin çok çalışkan ve çok temiz durur ama bu söylediklerimin tam tersidir. Ama çok güzeldir. İlayda adı gibi prensesidir. Bir sürü flörtü vardır biraz çapkının tekiydi. Aylin "Dinara senin bir şeyin mı var." Dedi. "Bir şeyim yok." Dedim. İlayda "İnşallah senin dediğin gibidir." Dedi İlayda benim her şeyimi biliyor babamın anneme şiddet uyguladığını bildiği için konuyu değiştirdi." Knk ya bütün okul Semih aranızda bir şey var diye konuşuyor." Dedi. "Ben onunu diyeni bir bulursam onu söyleyen dilini hiç girmek istemediği yerlere dolaylıca sokacağım o piçin çocuğu beklesin."Bunu diyen Poyrazın ta kendisiydi neden bu kadar sinirli olduğunu bilmiyorum ama beni kıskanması hoşuma gidiyordu. Samet benim eski bir arkadaşımdı.
Poyraz bir anda çantasını yanıma atıp yanımdaki sıraya oturdu.
"Poyraz niye bu kadar sinirlisin." Diye sordum. "Sen birde bana niye sinirlisin diye mi soruyorsun.Dinara yahu bu siktiğimin çocuğuyla seni sevgili gibi yapmışlar ve sen ban niye sinirlisin diyorsun." dedi biraz sesinin tonu kalınlaşmıştı yani bağırıyordu. "Poyraz sen bana bağırmasın iki sahnene." dedim an sınıfa hoca girdi ."iyi dersle çocuklar." dedi bir ders boyunca hocayı dinledim durdum poyraz bir iki defa ihtiraz eti ve sonra özür diledi.
Bir ders böyle geçti derken kendimi evde buldum odama çıkıp üstümü değiştirdim. Elime telefonumu alıp gezinmeye başladım biraz geçtikten sonra kapı üç kere tıklandıktan sonra açıldı içeriye Asiye abla girdi."Küçük hanım baban seni çağırıyor. Akşama pizza yaptım yanına da soğan halkası ister misin"dedi."Yok Asiye abla uğraşma." dedikten sonra ayağa kalkıp odadan çıktım. salona doğru merdivenlerden indim. oturduğu yerden kalıp yanıma geldi. "Beni ayakta mı karşılıyorsun." Dalga geçer gibi sordum. "Dinara beni sinirlendirme." Dedi."Ne yaparsın annem gibi evden mi çıkarmasın yada döver misin yok yok sen zavallı durumunda görmek hoşuna gidiyor bu seferde saçlarımı kesersin demi." diye bağırarak söyledim odama koşar adımlarla çıktım altıma gri bir eşofman üstüne siyah kısa sweatshirt giydim altına spor ayakkabı giyip üstüme yakışan bir çanta taktıktan sonra az makyaj yapıp Poyrazı aradım.
"Poyraz" Dedim.
"Efendim güzelim."Dedi.
"Poyraz beni alsan. Götür uzaklara artık dayanmıyorum." dedim gözümde iki üç dama göz yaşi akmıştı hemen silip kendimi topladım.
"Güzelim bir sorun mu var."Dedi.
"Poyraz beni alırmısın."dedim
"Tamam beş dk oradayım."
dedikten sonra telefonu kapatıp cebime koydum ve bahçeye indim. Dediği gibi beş dk geldi.Arabaya bindim hiç soru sormasın diye uyardıktan sonra sahlın olduğu yere gittik
"Ne oldu?" Dediği an ona sıkıca sarıldım. Çok yorulmuştum,çok berbat hissediyordum,kendimi yalnız,çaresiz hissetmeme neden oluyordu içinde bulunduğum an bu anlardan nefret etsem de Poyraz bana iyi geliyordu gözümden bir iki damla yaş aktıktan sonra sıktım göz yaşlarımı bıraktım Poyraza daha sıkı sarılım o da bana sarıldı gerçekten bana herkesten daha iyi geliyordu o benim ilacım gibiydi.