" Bay Jeon barın ön tarafı çok kalabalık arka kapıdan sizi çıkartmalıyız "
"Tamam " diyip tıklım tıklım koridordan geçip arka kapıya varmışlardı . Jungkook oldukça küçük duran kapıdan geçmek istemese bile adı son zamanlarda çok fazla skandala karıştığı için bir diğerini daha kaldırmazdı. . Hiç yapmadığı şeyleri bile yapmış gibi gösteren magazin muhabirlerine şu anda yakalanmak istemiyordu.
Küçük kapıdan geçip kendini arabasına atar atmaz yüzüne onlarca flaş patlamıştı . Neyseki yüzünü tamamen maskesi ile kapatmıştı . Arabası hızla hareket ederken arabayı süren şoförü Seokjin " Bay Jeon bizi takip ediyorlar" dedi arka tarafa dikiz aynalarından bakarken.
Jungkook arkasına bakınca bir kaç araba tarafından takip edildiğini gördü panikle " lânet olsun çok kalabalıklar , evimede gidemem çok uzak" dedi yanında ki korumasına.
Namjoon " Bay Jeon şey benim bir fikrim var,evim buraya çok yakın oraya gitsek en azından ortalık sakinleşene kadar " .
" İyi fikir ama evde kimse var mı "
Hâlâ dikkatlice arkalarında ki arabaları inceleyen Namjoon"Efendim sadece ben,babaannem ve küçük kardeşim yaşıyoruz hem mahallemiz oldukça sakin bir yer "dedi ikna edici bir sesle.
Jungkook dövmeli eli ile başını sıvazladı , tüm gün boyunca sette çalışmıştı ardından dergi çekimleri için poz vermişti. İşi bitince de yakın arkadaşı Yoongi onu içmek için çağarınca da kendini bara atmıştı. Çok ileri gitmemişti zaten sadece kucağında ki kadınla otururken magazincilerin dışarıda olduğu haberini almıştı ve apar topar arka kapıdan çıkmıştı. Biraz daha düşündükten sonra karar verdi,korumasının dediği en doğrusu olacaktı hem Namjoona güveniyordu. Uzun zamandır birlikte çalışıyorlardı ona zarar verecek bir şey yapmazdı.
" Tamam Namjoon "
Dediği şey ile birlikte kavşaktan hızlıca dönüp bir ara sokağa girdiler ve dakikalar içinde peşlerinde ki magazin ordusundan kurtuldular.
Küçük müstakil bir evin önünde durduklarında Jungkook maske ve şapkasını geri takıp arabadan indi. Saat oldukça geç olduğu için etrafta herhangi bir ışık yoktu. Namjoonun önünü kapatması ile küçük evin bahçesine yavaşça yürüdüler.
Namjoon evin kapısını açıp "Bay Jeon siz içeri geçin biz etrafı dolaşıp gelelim her ihtimale karşı hem kardeşim ve baba annem çoktan uyumuştur "
Jungkook onu onaylayıp kendi evine göre oldukça renkli salona girip kapıyı arkasından kapattı. Küçük salonda oturmak yerine etrafı incelmeye başladı. Mavi renkli koltukların yanında bir sallanan sandalye bulunuyordu. Salonun her yanında adını bile bilmediği çiçekler boy gösteriyordu. Biraz daha yaklaşıp televizyon ünitesinin yanında duran çerçevelerden birini eline aldı.
Namjoon uzun yıllardır korumalığını yapıyordu öyle ki henüz yeni popüler olduğu zaman şirket tarafından görevlendirilmişti Kim Namjoon. Ama hakkında pek bir şey bildiği yoktu çünkü Jungkook gereksiz samimiyet sevmezdi. Keza şoförü Seokjin içinde bu geçerliydi.. İnsanlar ile ilişkisini her zaman minimum seviyede tutan biri olmuştu çocukluğundan beri. Zaten arkadaş sayısı bir elin parmağını geçmezdi. Aynı şey aşk hayatı içinde geçerliydi kimseye bağlanmaz , ilişki istemez ve çok çabuk sıkılan biri olmuştu her zaman. Çapkın biri değildi sadece birilerinin vücudunu beğenir o vücutla birlikte olurdu fazlası değil.
Kahverengi ve dikdörtgen olan çerçevede 5 kişi bulunuyordu. Yaşlı bir kadının yanında iki kişi oturmuştu , 10lu yaşlarda ki bir çocuk ise adamın boynuna sarılmış halde kameraya gözlerini dikmiş bakıyordu. Kadının kuracağında ise tombul bir bebek bulunuyordu..
Jungkooka bu fotoğraf sevimli gelmişti, normalde koltuğa oturup telefonu ile uğraşırdı ancak şimdi o can sıkıcı haberler pek ilgisini çekiyor sayılmazdı. Bu yüzden elindeki çerçeveyi yerine bırakıp bir diğerine geçti. Beyaz renkli çerçeve de ise büyümüş bir Namjoon ve iki kişi birbirlerine sarılarak poz vermişti kameraya. Korumasının kolunu sardığı çocuk muhtemelen kardeşi olmalı diye düşündü Jungkook, küçük çocuk kesinlikle çok sevimli duruyordu.
Bir kaç çerçeve de daha göz gezdirdi Jungkook, farkettiği tek şey Namjoonun kardeşi olduğunu tahmin ettiği kişinin giderek daha güzel bir kişiye dönüştüğü olmuştu.
Evi kurcalamayı bırakıp elini telefonuna attı ancak telefon cebinden yere düşmüştü. Jungkook şanssızlığına küfredip eğilip koltuğun altına düşen telefonunu almaya çalıştı . Elini uzatıp alacakken hissettiği son şey ensesinde ki keskin acı olmuştu.
💦
Uykusu binlerce ton demirden bile ağır olan lise öğrencisi Kim Jimin kendini salondan ses gelmediğine ikna etmeye çalışıyordu.
-Tabiki gelmiyor Jimin saçmalama . Ahhhh kesin bugün çok fazla matematik sorusu çözdüm o yüzden diyorum işte matematik beyne zarar diye ama kimse dinlemiyor ki '
Uzun süren iç konuşmasından sonra kesinlikle salondan ses gelmediğine ikna olmuştu taki tekrar oldukça net duyduğu bir şeylerin yere düşme sesi ile..Abisi olamazdı o bugün gelmem demişti peki bu salonda ses çıkaran kimdi.
Babaannesi çoktan uyumuştu onu korkutmamak için tüm Kim Jimin içgüdüleri ile eline odasında bulunan en sert maddeyi alıp oldukça yavaş adımlarla merdivenleri inmeye başladı. Sonuç olarak oda bir erkekti tamam belki abisi kadar iri değildi ama Jimin tekvando biliyordu. Hırsıza gününü gösterebilirsdi tâbi korkudan bayılmazsa . Tek tek indiği merdivenlerde ses çıkaran pembe pofuduk terlikerine sövüp hızlı çarpan kalbî ile salonda göz gezdirdi.
Biliyordu işte salonda biri vardı . İzlediği dizilerde ki ana karakterler gibi dik durarak hemen televizyonun dibinde eğilmiş olan siyah giyimli adamın arkasından yaklaştı. Oh adam çok iriydi. Hırsız bir kaç kişinin boynu da çalmış olmalıydı çünkü dev gibiydi. Bir an için evde en değerli olan annesine ait gerdanlığı vermeyi düşünse de bundan vazgeçip eğilmiş adamın tamda ensesine elindeki ödül ile vurdu. Evet evet ödül bunu kendi kendine vermişti "yılın en çilekeş ve çalışan kişi ödülü" . Bu sene üniversite sınavına hazırlanıyordu Jimin. Bunu da kendisine moral olsun diye hediye etmişti. Her ne kadar abisi ve babaannesi çokça dalga geçse bile.
Yere yığılan iki metrelik adamın yüzüne bakamadam kapı açılmıştı. Jimin az önce fazla cesaretli davransa bile kapıda görüş alanına giren abisine ayağına dolanan sarı civcivli pijaması ile koşup boynuna atladı.
"Abii evde hırsız var ama her şey kontrolüm altında " .
Namjoon tek kaşını kaldırıp düşündüğü şeyin olmamasını diledi . " Tanrım Jimin ne yaptın" kardeşini boyundan indirip yere yığılmış şekilde duran patronuna koştu.
Jimin ise ne olduğunu anlamadan ' abi o hırsız ya ben yakaladım bence bir kaç ödül kıyafet ve ayakkabısı hakediyorum hem polisi arayalım belki çok ünlüdür bu hırsız ve bana teşekkür plaketi falan verirler "
Her zaman ki gibi aralıksız konuşan kardeşine dönüp sakin tutmaya zorladığı ses tonu ile" Patronum Jimin patronumu yaraladın dikkat et başına bir şey gelmiş olmasına yoksa hayranları seni bir kaç bin yıl hapse mahkum ettirir ". Belki birazcık abartmıştı ama her zaman aklı bir karış havada olan kardeşinin durumun ciddiyetini anlamasını istiyordu.
💦💦💦💦💦💦💦💦💦💦💦
Diğerleri finale yaklaştı ✨
Yeni kurgu umarım seversiniz.
Jungkook 25nyaşında oldukça ünlü bir oyuncu ve model
Jimin üniversiteye hazırlanan 18 yaşında ki bir genç
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARTİST
FanfictionDünyaca ünlü oyuncu Jeon Jungkook korumasının küçük kardeşine aşık olur .