"Kook bebeğim?"
Bebeğim? Bana bebeğim diyordu.
Birkaç saniye bana bebeğim diyebilmiş olmasını sindirmeye çalıştım."Jiminahh beni kalpten götürecek misin?"
Kalbinin hızını ölçemiyordum bile. Elimi son hızda çarpan kalbime götürdüm.
"Tek bir sözünle nasıl başarıyorsun bunu?"
Jimin kendisine yer açmam için yanımı işaret etti.
"İşte böyle."Yanıma oturacağını düşünürken kucağımda yerini aldı. Çizik gözleri gülümsediğinde daha da kısılıyordu.
Kısılan gözleri bir kenara zaafım olan götünü de buna dahil edebilirdim."İzi hala burada."
Boynumda bıraktığı morluğa parmaklarını sarıyordu."Sadece sana ait olduğumun kanıtı."
Gözlerini kaçırmadan ciddi bir duruş sergiliyordu bu sefer.
Dudaklarına uzanacakken kendini geri çekti."Ya neden sevgilimi öpemiyorum?!"
Ses tonum rahatsız ediciydi.
Ayağa kalktığında bir isyan eden cümlemi daha ekledim."Jiminahh beni sinirlendirmek için mi yapıyorsun?"
Arkasını döndüğünde ufaktan kıslamalarının duyulmadığını düşünebilirdi ama çok net duyuyordum.Yüksek bir tonda kulağını çınlattım.
"Jiminshiii!!!"Kulaklarını tıkayarak yanımdan uzaklaşıyordu.
Pantolonun içine koyduğu gömleği onun muhteşem şekillenen kalçalarını ön plana atıyordu.
Böyle bir göte sahip olduğum için kendi açımdan şanslı hissediyordum."Ama götün bile güzel.."
Yumuşayan ses tonumun Jimin de bile etki yarattığını çok iyi biliyordum.
Jimin çapraz şekilde bağladığı elleriyle götünü ilgi alanımdan çıkarmayı planlıyordu."Götümü dikizlemeyi kes Kook!"
Karşılık vermeli, bu uyarıyı dikkate almamalıydım.
"O zaman elleyebilir miyim? Buna da mı izin yok?"Durduğu yerde yanına ilerleyerek arkasına geçtim.
Arkada bağladığı ellerini bileklerinden yakalayıp yukarıda birleştirdim."Kook.."
Sesini normal tonda tutmaya çabalıyordu.
Diğer elimi sırt hizasından aşağıya çektim.
"Vücut hatların.. Biliyorsun ki en büyük zaafım Jimin.."Benden kaçmak için bir çabaya girmiyordu.
Aksine kendini bana, benim yapacaklarıma bırakıyordu.Gömleğinin dar kesimi ve içini belli eden şeffaf görünümlü gömleği.. Kusursuz gösteriyordu onu.
Her bir yanına bir anı, bir imzamı bırakmak istiyordum.Kendimi tutacak bir iradeye sahip olmadığımı anlamıştım şu andan itibaren.
Elimi ince ve kıvrımlı beline yerleştirdim.
Boynuna uzattığım dilimi içeri çekerek sulu öpücükler bıraktım."Ahh! Kook.."
Vücudumu öne kaydırarak amacıma ulaşacağım şekilde kalçalarına temas etmek için ittirdim.
Erekte olan aletimi kalçalarına sürttüğümde Jimin benden ayrılarak yüzünü bana döndü."Kook.. Şimdi değil. Hayır."
Durmak istemiyordum.
Çok fazla erekte olmuştum.
"Şuan kendime engel olabileceğimi düşünmüyorum Jimin."Dolgun ve iri dudakları gözümün önünde olması onu öpmem için beni adeta zorluyordu.
Kırmızı görünüme sahip dudaklarına bir buse bırakarak çilek tadı veren dudaklarını emmeye başladım.Dudaklarımdan ayrıldığında beni ittirdi.
"İşim var Kook. Şuan olmaz üzgünüm."Beni bu kadar sertleştirip gidemezdi.
"Jimin!!? Ne demek olmaz?! Buraya geliyorsun. HEMEN?!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rope Of Fate - Taegi
RomansaGülümsedim ve kendime bugün bunu itiraf etmiştim. "Galiba bu kediden hoşlanıyordum" 🤍