Taehyung'un bana söyledikleri sonrasında aradan geçen zaman içinde çok düşünüyordum.Ona olan hislerimi artık saklayamaz, görmezden gelemezdim.
Bana olan hislerinden emindim ama Minho hayatımıza aniden dahil olana kadar.Yeni tanışmış olmalarına rağmen evine davet etmiş olması bende şüphe uyandırıyordu.
Minho denen çocukla geldiği günden beridir çok ilgiliydi.
Minhoyu tanıdığım kadarıyla Taehyung kadar olmasa da romantik bir yapıya sahipti ya da Taehyung'a böyle davranıyordu.İlgi bekleyen biri olmamıştım hiç bir zaman.
Bunu beni tanıyan herkes bilirdi. Sorun yaratan şeyse garip bir şekilde Taehyungdan ilgi beklememdi.."Yuh Taehyung! Kol kasların ne kadar iyi."
Minho Taehyungla temas halindeyken kafamda kurduğum sevgili olabilme ihtimalleri güçleniyordu.
Taehyung ona olan yakınlığını durmadan gözüme sokar gibi devam ettiriyordu."Seninkilerde fena sayılmaz."
Minho "Hiçte değil."
Taehyung buna itiraz ederken Minho'nun kol kaslarına temas ediyordu.
"Hayır fazla iyiler bebeğim."Bir dakika ne demişti az önce? Kulaklarıma inanamıyordum. Bana bir kere bile kullanmadığı bebeğim kelimesini Minhoya mı söylemişti?
"Beni kucağına al. Sana göstereceğim."
Ben yokmuşum gibi ekmeğinde olan Taehyung bunu yürek yemişçesine söylüyordu.
Minho ise Taehyung'u çoktan kucaklamıştı.Görüntüye daha fazla dayanamayan gözlerim bu saatten sonra kanamalıydı.
Bu manzaraya daha fazla katlanamıyordum.Nefes almak için kendimi zemin katta bulunan bahçeli balkona attım.
Birkaç saniye sonra salona geri döndüğümde üzeri çıplak bir Taehyung'u bulmuştum.
Asıl olay yaratan ise Minho'nun kucağında oturuyor olmasıydı.Kafamda kurmakla yetinirken bunu kabullenmem artık imkansızdı. İçeri hızla dalarak, ayağa kalmış olan Taehyung'a sinirle adımlıyordum.
Görüş açısına girdiğimde yüz ifadesi yine bildiğiniz gibi şaşkındı.
Benim olmayan bu evden Minhoyu kovmuştum."ÇIK DIŞARI!"
Minho buna karşılık üzerime yürüdü ama Taehyung onu sakinleştirerek çıkması için ikna etti.Dış kapı sesini duymamla Taehyung'un üzerine yürüdüm.
Ondan kısa olduğum için gözlerim, dudaklarına denk geliyordu.Ağlamaklı gözleriyle konuştu.
"Napıyorsun sen?! Minh-"Bağırarak karşılık verdim.
"MİNHO SİKİMDE BİLE DEĞİL."Kıskanç biri olduğumu biliyordu. Hatta fazla kıskanç olduğumu da. Buna rağmen devam ediyordu.
"İSTEMİYORUM ONU BURADA. ANLAMIYOR MUSUN?"Dolan gözlerinde artık nefret fışkırıyordu.
"BUNA SEN KARAR VEREMEZSİN."Ses tonu benimkine yakındı.
Ayak parmak uçlarımı yukarı kaldırdığımda gözlerimizi denkleştirdim.
"ARANIZDA NE VAR TAEHYUNG?!"Soruma cevap vermeyerek gözlerini devirdi.
Adımlarımı ona yaklaştırarak kaçmamasını sağlıyordum.Gidecek yeri kalmadığında duvara toslamıştı.
İki kolumuda kaçmasını engelleyecek şekilde duvara destekledim.
Gözlerini kaçırarak sorumu yanıtladı.
"Seni ilgilendirmiyor."Cevabı beni sinirlendirdiği için duvarı yumrukladım.
Taehyung korkuyla sıçradı."YOKSA SADECE YATAK ARKADAŞIN MI?"
Gözlerini bana dikmişti.
Ağzını şaşkınlıkla açarken benden daha yüksek bir tonda bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rope Of Fate - Taegi
RomanceGülümsedim ve kendime bugün bunu itiraf etmiştim. "Galiba bu kediden hoşlanıyordum" 🤍