Hyunjin gözlerine inanamayarak yavaşça ayağa kalktı. Karanlık zindanı aydınlatan loş ışıkta tanıdık cam mavisi gözlerin parltısı kendi kahve gözlerine ulaştı.
"Maven..."
Genç beta yalnızca gülümseyerek cevap verdiğinde Yüce Omega'nın gözleri dolmaya çoktan başlamıştı.
"İyi olmana... İyi olmana çok sevindim Maven!"
"Ben de sizin iyi olmanıza sevindim Hyunjin. Hadi şimdi buradan çıkalım."
"Sen de kimsin?"
Hannah'nın şüpheli sesi duyuldu. Lucas da doğrulmuştu ve Elanor çoktan gülümsüyordu, Prensesin sorusunu o yanıtladı.
"O Maven. Rakonto Pri Vero 3'e ulaşmamızı ve sağ salim buraya kadar gelmemize yardım eden kişi. Bir Maren."
"Maren mi?"
Lucas'ın heyecanı yüzünden belli oluyordu.
"Onlar gerçek mi?"
Maven'ın bir dudağı yana kıvrıldı.
"Son Maren karşınızda duruyor Majesteleri."Lucas ve Hannah annelerinin onlara anlattığı hikayeleri nostaljinin getirdiği tatlı hüzünle anımsadılar.
"Ne kadar da hava attın!"
Maven'ın yanındaki alfa kızın kıkırtısı duyuldu. Kız dirseğini yavaşça Maven'ın koluna vurduğundaysa Maven, gülen mavi gözleriyle pembe gözlerin içine baktı.
Hyunjin birbirine öyle bakan gözlerin aşkında kendisini ve Chan'ı anımsadı.
"Merhaba Violet."
"Merhaba Hyunjin."
Hem Hyunjin'in hem de Elanor'un soracak çok sorusu vardı. Ancak şimdi zamanı değildi.
"Hadi artık bu pis zindandan çıkalım."
Maven cebinden bir sürü anahtarın bağlı olduğu bir halka çıkardı.
~~~~~~~~~
Kan kaybından ölmek üzere olan asker, savaşın ortasında daha birçok kişiyi kurtardığı gibi siyah zırhlı adamın düşman birliğini nasıl tek başına yendiğini şaşkınlıkla izledi.
Adam son darbeyi de vurduktan ve artık hareketsiz olan bedenden kılıcını sertçe ayırdıktan sonra askere doğru yöneldi.
"Yaran ciddi değil. Elini oraya sertçe bastır ve hiç bırakma."
Diyerek vücudunda derin yaraların olduğu kan gölünü işaret etti. Asker ona dikkatlice bakınca tüm şüphelerinin silindiğinden emindi.
"Demek... Doğruymuş. Kralımız bizim için savaşmaya gelmiş."
Chan cevap vermeden askeri sırtına aldı ve revire doğru yola koyuldu.
"Ka-ra zırhı ve, kızıl kılıcı tanıyamamam... Saygısızlık olurdu..."
"Nefesini sonraya sakla asker. Dinlen ama sakın gözlerini kapama!"
Alfa her ne kadar bu askerin aile yadigarlarını bu kadar iyi bilmesine şaşırsa da önceliği bu yaralıyı revire götürmekti.
"Ben yüzbaşı, Jackson... Ailem asır-lardır size hizmet, eder. Seo'lar kadar, ol-masak da..."
Jackson'ın sözleri kanlı gelen bir öksürükle yarım kaldı. Chan yüzbaşının ailesini iyi tanımasa da onlar hakkında duymuştu.
Revire vardıklarında Jackson ona teşekkür etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red Tears | Hyunchan
FanfictionHyunjin, omega olduğunun öğrenilmesiyle hayatı mahvolan bir prensti. Bilmediği şey, karşı krallığın veliaht prensi Chris'in hayatına aniden girmesiyle her şeyin değişeceğiydi. Kehanet, savaş, ihanet ve kayıplarla dolu bir hikaye. Aşklar ve arkadaşlı...