Kazutora'danSonunda lanet olası yaz tatili birmiş ve boğazlı kazak giyme ayları gelmişti.
Okul çıkışı Keisuke'yle buluşup Traçe'nin tipik toplantılarına gitmek için hazırlanıyordum.
Hazırlanmak dediğim şey ise okul üniformalarımı çıkarmak ve çete üniformalarımızı giymekti.( medya)(Şunu da arkası olarak düşünün)
Bu logonun da çevredeki her şey gibi bir anlamı vardı.
Melekleri taşıyan birer kanat olmaktan öteye gidemeyen çete üyelerini simgeliyordu.Buluşma yerine gittiğimde ne kadar beklersem bekleyeyim Keisuke gelmemişti.Belki de çoktan gitmiştir toplantı yerine diye düşünüp bizimkilerin yanına gittim.Fakat orda da yoktu.
"Keisuke nerde?" sorum odanın gerici ortamına karışıp gitmiş,kimseden bir cevap alamamıştı.
"Seninle gelmeyecek miydi?" dedi Mitsuya.
"Evet ama kararlaştığımız yerde yoktu,ben de belki önden gelmiştir diye buraya geldim."
*türk dizisi bakışmaları*
"Umarım düşündüğüm şey olmamıştır." diyerek hızla ordan çıktım.Ve sizin de tahmin edeceğiniz gibi Valhalla'nın işkence odasına gittim.Kapıdaki başsız melek sembolü daha bir anlamsız gelmişti şimdi gözüme.
Biz kendimizi meleklerin kanadı olarak bile göremezken,onlar kendilerine nasıl başsız melek diyordu?
"Ah!" duyduğum ses tüm zaman ve mekan algılarımı kapattı ve sanki gizli bir el beni odanın içerisine doğru itmişti.
Gördüğüm şeyle olduğum yerde kalmış,hareket edememiştim.
Keisuke,o...
Kanlar içerisindeydi.
Nefes nefese kalmıştı ve konuşurken zorlanıyordu."Kaz..uto...ra "
"Keisuke..."
Yanına gidip yaralarını sarmak istiyordum ama beni tutan eller buna izin vermiyordu.
"Bu kadar aceleci olmamalısın Kazutora.Daha eğlenecek çok vaktimiz var."
Bir kaç adam Keisuke'yi bir sandalyeye oturturken diğerleri de beni kollarımdan tutmaya devam ediyordu.Kurtulmaya çalışmanın bir yararı yoktu,adamlar hayvan gibiydi.
"Aşağılık herif...O kadar adamla...dedem de oturtur sandalyeye adamı..."
Keisuke Kazutora'yla buluşmak için yola çıkmış,hızlı adımlarla yürüyordu.Karşısına bir anda çıkıp onu hazırlıksız yakalayan insan sürüsü olmasaydı tabi.
Bazılarının elinde demir sopalar vardı ve tek bir darbesi ile adamı yere seriyordu.
Yine de Keisuke dayanabildiği kadar dayandı,gözlerini yeniden açtığında ise loş ışıkla aydınlatılmış bir odadaydı ve karşısında Hanma duruyordu."Ne istiyor...sun benden.."
"Senden bir şey istemiyorum,merak etme.İsteyip de alacağım tek şey Kazutora.O da senin değil zaten."
"Ona 'şey' diye... hitap edemez...sin"
"Bulunduğun durumda düşünmen gereken daha önemli şeyler var.Mesela... Hayatın?"
Tam o sırada,içeri Kazutora girmişti.
"Keisuke'ye ne yapacaksın!?" Kazutora olacaklardan korkuyordu.
"Merak etme,sebepsiz yere işkence yapacak kadar aşağılık değilim." dedi ona dik dik baktığı için 5 yaşındaki bir çocuğun gözlerini kaşıkla oymuş adam.
Ellerini masanın üstündeki aletlerin üzerinde gezdirerek "Acaba seni nasıl öldürsem?Kazutora seni bu kadar sevdiğine göre bir kerelik hakkımı iyi değerlendirmeliyim."diye mırıldanıyordu.
Tam Kazutora karşı çıkacakken arkasını döndü ve konuşmaya devam etti.
"Buldum!Ölüm şekline sen karar vermek ister misin Kazutora?Eminim böyle çok daha eğlenceli olur!"
"Eğlence mi?"
"Evet!"
Kazutora iğrenerek baktı ona.Bu bir eğlence anlayışı değildi,bu bir orospu çocukluğuydu.
"Sana yardımcı olabilirim istersen.Hatta basit bir oyunla halledelim işimizi."
Bir kaç adım ileri gitti ve Kazutora'nın çenesinden tutup "oyun" dediği şeyi açıklamaya başladı."Beni öpmezsen,Keisuke'nin dudaklarını çiviyle deşeceğim.Gözlerini benden bir saniye bile ayırırsan,Keisuke'nin gözlerini kaşıkla oyacağım.Elimi tutmazsan,Keisuke'nin tırnaklarının arasına bıçak sokacağım."
"Ve içine girmeme izin vermezsen,Keisuke'yi kızgın yağ dolu kazanın içine atacağım.Nasıl fikir?"
"İğrenç."
"O zaman sana bir seçenek daha sunuyorum.Eğer bu oyunu beğenmediysen onu kendi ellerinle öldürebilirsin."
Kazutora ani bir şokla gözlerini sonuna kadar açtı.Keisuke ya ölecekti ya da işkence çekerek ölecekti.Fakat sonra gelecekten gördüğü o kesiti hatırladı.Keisuke yan flüt çalıyor ve kendisi de dinliyordu.Eğer gelecekte Keisuke yaşıyorsa,şu an seçilmiş tek bir seçenek vardı.
Hanma'nın tüm dediklerini yapmak ve Keisuke'ye zarar gelmesini önlemek.
Fakat Keisuke sanki zihnini okumuş gibi "Beni öldür Kazutora!Tüm bunlara katlanmak zorunda değilsin!" dedi.Ne yapacağım?
Ne yapmalıyım?
O acı çekmekten de çektirmekten de zevk alıyor.
Bunu durduramam.
Bunu engelleyemem.
Ben o kadar güçlü değilim.
Güçlü değilim.
Boyun eğmeliyim.•
•
•
•
•
•
•
•
•
"Dediğini yapacağım."
_______________
😌
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Orkestra Çetesi
Фанфик[torabaji] "Hadi çocuklar,onlara Traçe'nin ritmini gösterelim!" "Ritmi şaşıran konserden çıkar!" Onlara göre kavga,bir çeşit konserdi.