X X X
-Oğlum Dilaver sende bir şeyler var, söyle bakalım nedir derdin?
-Yok bir şey baba.
-Bir şey var, bunca yıllık oğlumu tanımaz mıyım ben söyle bakalım neye kafanı taktın?
Babasının bu huyunu iyi bilirdi Dilaver, bir şeyden şüphelendi mi o konu açığa çıkana kadar rahat edemezdi. Ama Dilaver'in de Yasemin'in davetine gelip gelmeyeceğini merak ettiği için gergin olduğunu söylemeye hiç niyeti yoktu, bir şeyler uydurmalıydı ama aklına da hiçbir şey gelmiyordu.
-Şey baba, yarın bizim gemi geliyor ya kafam ona takıldı.
-Ne var oğlum kafayı takacak her zamanki iş işte.
-Haklısın baba dedim ya pek önemli değil öylesine dalmıştım işte.
-Pek inanmadım ama dediğin gibi olsun, akşam üstü Mustafa'nın mekanının açılışı var geleceksin değil mi?
-Yok baba benim başka bir işim var.
-Ne işin varmış bakalım?
-Şey...
-Tamam senin derdin şimdi anlaşıldı kim bakalım bu kız?
-Ne kızı baba?
-Utanma oğlum evlenme çağın geldi de geçiyor bile artık bir an evvel evlen de bizde torun sevelim.
Dilaver utanarak başını önüne eğdi.
-Tamam tamam zaten senin gelmene gerek yok sen keyfine bak.
-Sağ ol baba o zaman bir emrin yoksa ben çıkıyorum ufak tefek işlerim var onları halledeyim.
-Tamam Dilaver akşama görüşürüz, bu arada annende bu habere çok sevinecek.
-Baba anneme hiç söylemesen.
-Hadi güle güle oğlum.
Dilaver heyecanlı bir şekilde şirketten çıktı ve saatin dört olmasını beklemeye koyuldu.
X X X
-Yasemin araba mı aldın? İnanmıyorum sana.
Okuldaki bütün arkadaşları Yasemin'in arabasının başına toplanmışlardı okuldaki çok az öğrencinin arabası vardı, bu yüzden Yasemin'in ve arabasının ilgi odağı olması çok doğaldı.
Yasemin bu yoğun ilgiden sıkılmıştı, arabasının kapısını seri bir şekilde kilitledikten sonra hızlı adımlarla oradan uzaklaştı, bir derse girip okuldan çıkmayı düşünüyordu. Zaten aklı başka şeylerle meşgulken girdiği dersten de bir şey anlamazdı ama yine de kendini zorlayarak en azından bir derse girecekti sonra arabasına atlayarak Beyoğlu'na çıkacaktı. Her zaman alışveriş yaptığı bir mağaza vardı, oldukça kaliteli ürünleri olan bir yerdi fakat ürünlerin çizgileri ve tasarımları üç aşağı beş yukarı aynıydı ve son iki yılda daha çok orta yaşlı hanımlara hitap etmeye başlamıştı. Bu yüzden Yasemin son günlerde herkesin dilinde olan yeni açılmış bir mağazaya gidecekti. Kendine çok şık ve yaşına uygun bir elbise almayı planlıyordu.
-Ne o Yasemin dalmışsın, ne düşünüyorsun?
-Hiç, öylesine dalmışım.
-Araba mı aldın?
-Evet babam dün akşam sürpriz yaptı.
-E iyi yapmış koskoca Safranzade ailesinin biricik kızısın sana almayacaklarda bana mı alacaklar, eh o zaman çıkışta gezmeye gidiyoruz değil mi?