Gülce ' nin ağzından
Sabah simgeyi yatağından çekiştirerek uyandırdım. İtiraf etmeliydim bu kız kolayca uyanmıyordu. Uyanır uyanmaz"hadi uyansana kızım Mert'ler bizi almaya gelecek. "Diye sızlamaya başladım.
"Gülce. Sana bir şey Söyleyeyim mi tam uyanacaktım. Ama sen o öküzleri hatırlattın"diyip uyumaya başladı. Ben tam sızlanmaya başlayacakken Simgenin telefonu çaldı. Bakmadan telefonu açtı " Tatlı Belam nasılsın" dedi ardından şaşıran gözlerle "Ciddi misin sen? Oha tamam "diyerek telefonu kapattı. Sonra da bana dönüp "Kanka doğa bizi ziyarete geliyor"dedi"Tam o sırada kapı çaldı ve Simge hemen yataktan fırladı. Ben gidip kapıyı açtım. "Günaydın Kızlar"
Mert önüme fırladı ben gidip Simge'ye baktığımda Simge bana kaş göz yaparak siz gidin ben gelirim anlamı verdi. Daha sonra biz arabaya indik.Simge aradan beş dakika geçmemişti ki süslenmiş püslenmiş sanki bir saattir uğraşan bir kızmış gibi yanımıza indi. Mert "Ooooo! Kızlar bizim bilmediğimiz bir kutlama var bugün üniversitede " sordu. Simge gözlerini devirerek "Yooooo"dedi. Sonrada ekledü:"Hem sen önüne baksana kaza yapacaksın!!!"
Üniversitenin okula yakın olmasını şansı ile okula girmiştik ne var ki en uzak fakülte tıp fakültesiydi. Bizim canım arkadaşlarımız bize yol ortasında bırakmayı yetinmişlerdi. Biz de inip yürümeye başladık. Simge elinde bir telefon sürekli birisine mesaj atıyor ben ise ona laf yetiştiriyordum. Tam o sırada birisiyle çarpıştım. Ve kafamı kaldırdığımda kıpkırmızı olmuştum "Hahaha Mete? "Günaydın.Gülceydi sanırım."
"E eevet Gülce "derken kulaklarıma kadar kızardığımı hissediyordum. Benim canım arkadaşım bunu anlamıştı ki
"Mete çok acelemiz var. Çağrı hoca derse girecek. Öğlen görüşürüz. "
Diyerek beni çekiştirmeye başladı."Kanka var ya sen muhteşemsin. Her zaman bana yardım ediyorsun"dediğimde bana tabiki ben bakışı attı. Egoist pis şeytan.
Gittiğimizde Çağrı hocadan bir adım önce sınıfa girdik. Yine biz ayağa kalkmadan "Otur otur" dedi ve "Nerde bizim eksici "diye ekledi. Herkes Simgeyi işaret etti. "Çıkar bakalım kağıtları. Sizde açın ödevleri. "Dedi
Ödev kontrolu bittiğinde sınıfın yarısından çoğu eksi almıştı. Çağrı hoca dersin sonlarına doğru eksi kağıdına 'SAKIZ ' ve 'CIVIK' da yazdırdı.Zil çaldığında Simge'nin telefonu çaldı. Simge telefonunu çantasından çıkarmak için çantasına ,kapının olduğu yere, döndu. O sırada beni dürterek kapıdakileri gösterdi. Onları gördüğümde şok olmuş kızarmıştım. "Mete ve Berke. Merhaba " dedi Simge.
O sırada kapıdan Mert ve Tamer geldi. Çok iyi zamanlama. İkisinin elinde de kahveler vardı. Mert kahveyi Simgeye uzattığında "Şekersiz " diye güldü. Simge "Aaaaa nerden biliyosun " şaşkınlıkla soru sorarken Berke ile Meteyi tamamen unutmuştu. "İlkler unutulmazzzz" diyince Mert Simge kendine geldi. "Sağol"diyerek Berkenin koluna girdi ve sınıftan çıktı. Metede onu takip etmeye başladı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesadüfe Bak (!)
RandomBu hikayede geçen karakterlerden Simge Gülce Doğanur Mert Tamer ve Faruk gerçek karakterler olup mete ve Berke hayali karakterlerdir. Faruk Mert ve Tamer ise kişilerin gerçek isimleri değildir.