BİR SABAH KAHVALTISI

87 15 6
                                    

Huzur,ne kadar da güzel bir kelime.Bir haftadır muhtaç olduğum şey ,huzur.hissede biliyorum azda olsa.Yetiyor da aslında eksiklerimi tamamlıyordum yavaş yavaş.Mesela kuşlar,sanki ilk defa fark ediyorum ötüşlerini.Kulağımda yankılanan melodi gibi.Hiç susmasınlar istiyordum,hatta herkes sussun onlar konuşsun.Gerçi sadece kuşlar değil,çiçeklerde öyleydi.Hepsi rengarenk sanki ilk defa görüyorum bu kadar çok rengi bir arada. Pembe,kırmızı,sarı hepsi o kadar güzeller ki bir saniyeliğine bile olsa hayal dünyam yaşamaya başladı tekrar.Ta ki ablam;


''Gül hadi canım kahvaltı hazır''diye bağırana kadar.Hızla hayal dünyamdan çıkıp ablamın yanına koştum.Galiba o da benimle aynı duyguları paylaşıyordu.Yüzünde gülücükler açıyordu.


''Ne o tatlım gülücükler saçıyorsun sabah sabah keyfin yerinde herhalde''dedi ablam tatlı gamzelerini çıkararak.


''Evet ablacım bir haftadan beri hiç bu kadar mutlu olmamıştım sayende.''dedim ve ablamla gene her zaman ki gibi kucaklaştık.


abalam telaş içerisinde,sarılırken birden bağırdı;


Ablam:

Eyvah! ekmekler gitti.


Ben kıs kıs gülerken kapı çaldı.Ablam gene telaş içerisinde ;

''Ayy...Can Bey gelecekti ben onu unuttum.''dedi ve ben hızla kapıyı açtım.Can abi de bizim kadar mutlu bir şekilde günaydın dedi ve içeriye girdi.


Can Abi:

Burası yanık mı kokuyor ne ?


Ablam biraz utandı ve durumu toplamaya çalışırken beni öne sürdü;

''Hep bu cadı yüzünden,sabah sabah ışıltısına ekmekler bile dayanamayıp kızarmaktan çok kararmayı tercih ettiler''dedi.Ablam öyle deyince ekmeklerle birlikte ben de kızarmaya başladım.Sonra ikisi de yüzüme bakarak gülmeye başladı,bende dayanamadım onlara katıldım ve güzel bir sabah kahvaltısı daha geçirdik.Sonra ablam ve Can abi işe, bende okul yarın açılacağı için hazırlık yaptım.


Okulun açılacağı için hem üzülüyorum hemde merak ediyorum ama sevinmiyorum.Çünkü geçen sene benim için geçmemişti ,hala geçen senede olmak istiyordum.Öğretmenlerimi,arkadaşlarımı hepsini çok seviyordum.Arkadaşlarım ve üç öğretmenim en çokta matematik öğretmenim beni okula bağlamışlardı hiç ayrılmak istemiyordum.Hele ki matematik gibi bir dersi sevmişken tekrar nefret etmek çok acı birşey olacaktı benim için. Ama şöylede acı bir söz var ki ''geçmiş geçmişte kaldı.''Ne kadar kötü bir şey olsada unutmam gerekiyordu.Geçmişe çizgi çekmeden geleceğe yol veremezdim.Gerçi vermekte istemiyordum.Benim için gelecek gelmese de olurdu geçmiş bu kadar gülken.Ama ne yazıkki hayatın acı kuallarından birisi de bu ''Gelecekte gelecek elbet bir gün.''Bu kadar sözün ardından iç dünyamla birlikte havada kararmıştı.Ablamın gelmesine az kalmıştı,yemek yapmam gerekiyordu.Tam yemek yapmaya gidecektim ki telefon çaldı.Ablamdı arayan ,yemek yapmama mı söyledi.Ben de kalktığım yere oturdum ve en çok sevdiğim şey yani müziği son ayara açıp dinledim.Müzik dinlerken uyuya kalmışım.Ablam çoktan gelmiş ve hazır aldığı yemekleri çıkarıp sofrayı hazırlamış.Sonra beni kaldırdı,ben yarı uyanık yarı uykulu bir halde indim ve yediğimi bilmeden bir şeyler atıştırıp odama çıktım ve kafamı yastığa koyar koymaz uyuya kalmışım...



YENİ BÖLÜMLERLE KARŞINIZDA OLACAĞIM.İYİ OKUMALAR.

BİZ,BİZ OLAMAYIZ #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin