28.bölüm

214 28 6
                                    

Yorum ve oylarınızı bekliyorum, keyif almanız dileğimle... (:

Uzadıkça uzayan sessizlik, artık can sıkıcı olmaya başlamıştı. Buğra bir anda oturduğu yerden kalkıp, Yağmur'a bakmadan,

"Gidip biraz uzanacağım, çıkarken kapının kapandığından emin ol." dedi ve salondan çıktı.

Genç kız sıkıntıyla nefesini solurken, yerinden kalkıp Buğra'nın peşinden gitti.

"Buğra lütfen böyle yapma, seni üzmek istemiyorum." diyerek kolunu tuttu, kendini geriye çeken Buğra başını olumsuz anlamda salladı.

"Evet, kesinlikle üzmüyorsun." diyip yeniden arkasını dönmek istediğinde, Yağmur tekrar ona engel olmak istedi.

"Buğra bak, kırmayalım birbirimizi n'olur? Ben sana, seni istemediğimi söylemiyorum, sadece birlikte yaşamak için erken diyorum. Neden buna anlayış göstermiyorsun?"

Genç kızın sesi konuşmasının sonlarına doğru yükseldiğinde, Buğra ona omuz silkti.

"Geçerli sebebin ne peki? Beni ilk günden evimde, seninle yaşamak istediğim evde yalnız bırakmanın sebebi ne?"

"Düşüncelerimizi kabullenmek için, birbirimize sebepler sunmak zorunda olduğumuzu bilmiyordum." diyen Yağmur, çantasını almak için salona giderken, bu kez de Buğra ona engel oldu.

"Sözlerimi çarpıtıyorsun Yağmur, kast ettiğimin ne olduğunu biliyorsun. Beni üzen şey, ben senden bir saat bile ayrı kalmak istemezken, sense kaçmak gitmek için elinden geleni yapıyorsun.

Aylardır birlikteyiz, seni sevdiğimi biliyorsun, en doğal hakkım olarak sevgilimle birlikte yaşamak istiyorum ama sen buna karşı çıkıyorsun, demek ki duyguların benimkiler kadar net değil. Hâlâ soru işaretlerin var, benimle ilgili."

Yağmur, gittikçe sinirlenen adamın damarına basmamak, onun olası bir kriz geçirmesini önlemek için, sessiz kalıp gitmeye karar verdiğinde, yeniden Buğra'nın tutuşunu hissetti kolunda.

"Cevap bile vermeye tenezzül etmiyor musun?" diyen adamın gözlerindeki öfke ile, aklına ilk geleni söyleyiverdi.

"Buğra... Sen, antidepresanını almadın mı bugün?"

Bu soru Buğra'nın taş kesilmesine sebep olmuştu. Elini ateşe değmiş gibi Yağmur'un üzerinden çekip, bir iki adım geriye gitti.

"Benden korkuyor musun? Hastalıklı olduğumu mu söylemeye çalışıyorsun? Bu yüzden mi istemiyorsun benimle kalmayı?"

Dolu dolu gözleriyle hâlâ ona bakarken, Yağmur başını olumsuz anlamda salladı.

"Hayır tabi ki, özür dilerim Buğra. Bir anda çıktı ağzımdan..." derken, genç adam sakin ve hissiz sesiyle yeniden konuştu.

"Benim sadece ilaçlarla mı normal bir adam olduğumu düşünüyorsun? Söyle Yağmur, beni olduğum gibi sevmiyor musun?"

Yağmur, onun yüzünün renginin gittikçe sarardığını anlayınca elini tutmak için uzandı.

"Hayır tabi ki böyle düşünmüyorum canım, özür dilerim, yanlış yansıttım düşüncelerimi..."

Buğra hissettiği hayal kırıklığıyla kendini duvara yaslayıp, yavaşça yere çökerken, bir anda duygu patlaması yaşıyordu.

Gözlerinden ardı ardına yaşlar akarken, sanki önceki hafta yaşayamadığı sinir boşalmasını şimdi yaşıyordu.

"Sen de sevmiyorsun beni? Haklısın tabi...

Annem de bıraktı, babam da... Beste de... Sen niye sevesin ki? Neden yanımda kalasın ki?" derken, Yağmur ilk defa Buğra'nın bir krizinden korktuğunu hissediyordu.

DENGESİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin