"Bir de su alabilir miyim?"
Kantinci ablanın çikolatamı ve suyumu vermesini beklerken dibime giren bedeni, öğrenciler sıraya girmek yerine birbirlerinin içine girmeye çalıştıkları için umursamadım.
Önceden hesaplayıp hazırladığım parayı istediklerimi getiren kantinciye uzattığımda eş zamanlı olarak yanımdaki çocuk omzuyla omzuma hafifçe vurdu.
Para üstünü alırken yavaşça sağıma baktığımda Haruto'yu görmek beni pek şaşırtmadı çünkü gün boyu peşimden koşup benimle konuşmaya çalışmıştı.
"Ne var?" dedim kızgın bir sesle ama cevabını beklemeden kalabalığın arasından sıyrılıp kantinden çıktım.
"Çok mu kızgınsın bana?" diye sordu bana yetişmeye çalışırken.
"Hayır."
"O zaman neden yüzüme her baktığında kaşlarını çatıyorsun?"
Durdum ve arkamı döndüm. "Kaşlarımı falan çatmıyorum."
"Bak," dedi işaret parmağını yüzüme doğru uzatarak. "çatıyorsun işte." Yüz ifademi anında düzelttim. "Kızgın değilim, rahat bırak beni."
"O zaman birlikte bahçeye çıkalım."
"Doyoung ile çık."
"Ders çalışıyor."
"Yunhee ile çık."
Bıkmış gibi bir nefes verirken hemen yanımda yürümeye başladı. "Kıskanıyorsan düzgünce söylemen gerekiyor."
"Kıskanmıyorum. Neden kıskanayım ki?" dedim alayla gülerek.
"Özür dilerim." Yüzümdeki sahte gülümseme anbean solarken ifademi görmesin diye yüzümü diğer tarafa çevirdim. "Sadece arkadaşça konuşuyorduk."
"Neden açıklama yapıyorsun?"
"Çünkü kızgın görünüyorsun."
"Bak Jeongwoo," Kolumu tutup yürümemi engellediğinde ona doğru döndüm, şimdi bedenlerimiz karşı karşıyaydı ve gitmeyeyim diye kolumu tutmaya devam ediyordu. "Yemin ederim ki aramızda bir şey yok."
"Arkadaşlarının hepsi sana tatlı(!) hitaplarda bulunup yemek yapar mı?"
"Bu yüzden sinirli olduğunu kabul ediyorsun yani?" Ben cevap vermeyince bir adım yaklaştı. "Doğruyu söylemek gerekirse seninle takılmak eğlenceli, seni kaybetmek istemiyorum. Kıskandığın belli bu yüzden şimdi bana doğruyu söylemeni istiyorum. Yunhee'den hoşlanıyor musun?"dedikleriyle birlikte aklımda türlü türlü sorular dönmeye başladı.
Onunla konuşuyor olmasına neden bu kadar alınmıştım?
Bahçede gördüğüm yakınlıkları neden beni rahatsız etmişti?
Neden Haruto'nun yüzüne bakmaya bile tahammül edemeyecek kadar sinirli hissediyordum?
Dediği gibi Yunhee'den hoşlanıyor olabilir miydim?
Yunhee ile uzun zamandır aynı sınıfta olsak da hiç o anlamda ilgimi çekmemişti. Sınıf başkanı olduğundan bize emirler yağdırmayı severdi. Hatta lisede olmamıza rağmen başkanlığı bu kadar ciddiye alıyor diye onunla tartıştığım bile olmuştu.
Doğruyu söylemek gerekirse biz birbirimizi pek sevmiyorduk.
O zaman neden...
Zihnimdeki soru havuzundan yeni bir farkındalıkla çıktım. Bulanıklaşan görüşüm düzelirken gözlerime kilitlenmiş, cevap bekleyen parlak siyah gözlerle karşılaştığımda yutkundum.
Kolumu onun gevşek tutuşundan kurtarırken gözlerimi yere çevirdim ve kekeleyerek "Hayır." dedikten sonra daha fazla soru sormasına izin vermeden hızlı adımlarla sınıfıma doğru ilerledim.
×××
aşk başlar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
89ıq✘haruwoo
Fanfictionjeongwoo, üst sınıflardan birinin sınav kağıdına küçük bir not bırakır #1 treasure✔ #1 hajeongwoo✔ #1 haruto✔ #1 jeongwoo✔