2. Madde (FİNAL)

22 6 7
                                    

Ve büyük sorumluluklar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ve büyük sorumluluklar.

---------

Bir küçük köye girdiğimde ise insanların her yere adımı yazdığını fark ettim. Her yerde ismim yazıyordu ve üstüne kırmızı çarpılar atmışlardı. Dikkatlice yürüyordum oralarda, her an olacak şeylere hazırlıklıydım ve korkuyordum.

Bir kaç çocuğu gördüm, beni garip garip seyrediyorlardı. Sanki her yaptığım haraketi not eder gibi izliyorlardı.

Demekki her yerde herkes kabul olmazmış, ister iyi olun, ister kötü. Bazılarını kralda olsanız, kraliçe de olsanız yönetemezsiniz. Bu büyük bir gerçektir.

Benden büyük olduğunu fark ettiğim 3-4 tane kadın beni görünce hemen koştular ve bir kaç dakikaya yanına 3 tane adamla geldiler. Koruma olduğuna inandığım adamlar beni kollarımdan tutup zorla köyden atarken onlara bağırıyordum;

"Ben kraliçeyim! Sizi öldürtürüm! Dediğimi yapmak zorundasınız, beni bırakın yoksa köyünüzü ateşe veririm!"

Yine de beni dinlemediler ve hızlıca yere fırlattılar. Bu bardağı taşıran son damlaydı. Saraya döndüğümde bütün korumalarıma haber verdim, o köyü yakmaları için.

"Tamam kraliçem fakat bunu gece yapsak daha doğru olur, sabah çok dikkat çekeriz."

"Tamam, ama elinde sonunda yapın!"

Başını salladı ve orduyu topladılar. Ordunun yarısını bu görev için yollayacaktık ve o köydeki insalar ve her şey yok olacaktı.

Gece yarısı olduğunda 23 kişiyi yolladım ve beklemeye başladım.

Şövalyenin ağızından;

Elimizde koskocaman ateşlerle gidiyorduk, diğer 22 kişiyi ben yönetiyordum. Hepsi arkamdan hızlıca geliyorlardı. Köye vardığımızda bir sürü çarpı ile duraksadık. İlk önce girişteki evleri, samanları ve diğer her şeyi ateşe verdik. Yavaş yavaş daha da köyün içine girince oranın kralının eviyle karşılaştık. Orayı da yakarken arkamızdan bir kaç el silah sıkıldı.

Geriye kaldı 20 asker. 2 kişi öldü.

Onları düşünecek vakte sahip değildik, etraflarından hızlıca atla koşarken bana yetişemedikleri bir hıza vardım. Etrafında daireler çizerken boşa silah sıkıyorlardı. Sonunda 3'ünü de ateşe verdim ve bütün köyün yanışını seyrettim. Çığlık çığlığa olan köyden hızla uzaklaştık.

Saraya vardığımızda hala camın başından ayrılmamış kraliçemizi gördüm zafer çığlıklarıyla bağırıyorduk. Kraliçe de heyecanla aşağı indi ve bizi karşıladı. Zaferimizi kutlamak için büyük bir akşam yemeği düzenlediğini söyledi. Alkışlar içinde saraya giriş yaptık ve gerçekten bizi büyük bir sofra karşıladı. Hepimiz oturduk ve sarayın harika yemeklerinden yedik.

Sanırım kraliçe olduğum her gün bu şekilde geçecekti. Güzel insanlar da olacak, kötü insanlarda. Yine de ben herkesin kraliçesiyim, beni kabul etmeyenin bile oturduğu evin sahibiyim. Her an her şeyi yapma yetkisine sahibim, kraliçe olmak böyle bir şeymiş, gerçekten büyük bir iş.

Ve büyük sorumluluklar.

3 hafta sonra•

Çok büyük işlerin altına girdim, bir çoğunda başarısız oldum. Fakat umudum hala kesilmemişti ki daha büyük sorunlar yüklendi. Kraliçe olmanın verdiği mutlulukları, eğlenceyi bastırıyordu bu sorumluluklar, insanlar ve bir çok görev. Sanırım yavaş yavaş vazgeçme noktasındaydım.

Vazgeçmeden önce son bir isteğimizi yerine getirmeliyiz!

Diye bağırdı iç sesim.

1= DÜNYAYI ELE GEÇİR
2= DÜNYAYI YOK ET

Kristal tacım elimdeyken bunu diledim. Sonrasında büyük bir sarsıntı ile her şey sustu. Diğer gelen ses ile yerin altından lavlar ve bir sürü tehlikeli yaratık çıktı. Tabii ki de o yaratıklar bizi öldürmeden tüm şehir lavın altında kaldı. Ben ise sarayımın en üst katında bekliyordum, bende öleceğim. Bir süre sonra dünyaya baktığımda gökyüzünün bile kırmızı tonlarını aldığını fark ettim. 5 katlı sarayımın 3. Katına kadar gelmişti lav. Kısa bir süre sonra 4. Kata da ulaştığında biliyordum ki şuan benim dışımda herkes ölmüştü. Bende keyfiyle ölmeyi bekledim, ölmeden önce de listenin 2. Maddesinin üstünü çizdim. Başka bir amacım kalmamıştı hayatta. 5. Kata ulaşmış lav ilk önce ayaklarıma geldi, acıyla bağırdım. Sonrasında tamamen vücudumu kaplayan lav beni de yok etti.

-----------

Kim bilirdi sonun böyle olacağını? Bence güzel bir sondu yine! Bu kitap pek okunmadığı için bitirdim yoksa devam edecekti. Sonuçta ilgi alamayan bir şeyin üstüne çok yoğunlaşsam yine de başarısız olurdum. Onun yerine daha çok ilgi gören bir kitapla olacağım ve umarım bende bir gün binlerce olunacağım<3 benim için en değerli şey önce sizsiniz, sonra da destekleriniz. Sizi asla bu platformda unutmayacağımı bilmenizi isterim...

Kitabıma her daim destek olan, kitaplarıma sürekli iltifat eden, beni yükseltmeye çalışan, başarabileceğime inanan herkese çok teşekkür ederim. Yeriniz doldurulamaz emin olun ki...💗♾️

Kristal Taç Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin