SÜRGÜN

Bölüm 13

Liamh'ın şiddetlenen baş ağrısı onu gece boyunca uyutmamış ve sarayın koridorlarında ne yapacağını düşünerek gezinmişti. Kralın yanındaki koltuğuna otururken dalgındı. Tam karşısında Brian Ferguson oturuyordu. Adamın heybetli görüntüsü ve en az onun kadar gergin oluşu dikkatinden kaçmamıştı. Siyah saçlarını arkasında toplamış her daim bıraktığı kirli sakalını tıraşlamış ve parlak yeşil gözleriyle kendisine açık bir öfke ile bakıyordu. Ferguson klanı kendisinden sonra Highlandsın en büyük beyliğiydi. Brian Ferguson ise babasından aldığı beyliğin hakkını vermeyi başarmıştı. Liamh, arkadaşının öfkesini kendisine yönlendirmesini anlıyordu. Böyle bir görevin sessizce ona verilmiş olması gururunu incitmiş olmalıydı lakin görevleri McGiolla'yı ele geçirmekti. Arcana'nın peşine düşme fikri kendisine aitti ve bu olayı duyan Frealaf gizlice görevini sürdürmesini emretmişti. Yanında kıpırdanan Aloin ve Eadriana baktı. Ardından masanın çaprazında ondan uzak köşede kalan İngilize sırıttı. Adam kendisine kaş çatıyor lakin ses çıkaramıyordu. McLean, Sinclair, O'Donnel ve diğer hatırı sayılır beyler ondan uzakta oturmaya özen göstermişti. Frealafın soysuz piç için ayırdığı koltuk zaten alelade yaptığı ayrımı gösteriyordu.  Liamh, Finn'in bu sahneyi göremediği için bir süre daha kendisine gönül koyacağını biliyordu. Lakin krala ricasını açıkça dile getirmiş ve ihtiyar onun kesin emriyle odasında kalmaya zorda olsa ikna olmuştu.

Frealaf içeri girdiğinde beylerin hepsi ayağa kalkarak onu selamladı. Liamh, Kralın ardından gelen ince silueti gördüğünde şaşkınlığını gizleyemeyerek yerine oturdu. Arcana hemen kralın ile kendisi arasında bulunan kraliçeye ait özel koltuğa yönlendirildiğinde beyler yeniden ayağa kalkarak şaşkınlıkla onu selamladı. Kadın sade toprak rengi bir elbise giymiş saçlarını arkasından sımsıkı toplamıştı. Üzerine sarındığı McGiolla tartanına tutunarak kendisi için açılan sandalyeye otururken gözleri çok kısa bir an buluştu. Liamh onun moraran göz altlarına kırmızı burnuna ve yanaklarına baktı. Gözlerinin içindeki damarlar belirginleşmiş solgun dudakları dişlemekten kızarmıştı. Genç adam dişlerini sıkarken onun tüm gece ağlamış olduğunu fark etti. 

Aloin, homurdandı. Liamh dikkatini ona yönlendirerek sessiz olmaları için ihtiyarlara işaret etti. Kral Frealaf yerine oturdu ve ardından ellerini birbirine vurarak önlerindeki bardakların doldurulmasını emretti. Önlerindeki masa donatılmıştı. Bir toplantıdan ziyade yemek davetini andırıyordu.

"Kadehlerinizi Leydi Arcana Gİolla Decair onuruna kaldırırken kendinizi ve beyliklerinizi leydimize tanıtın!" 

Arcana, beyler onu tek tek selamlarken dikkatle yüzlerine baktı. Kralın diğer yanında oturan adam Liamh'dan dahi uzun boyunu ve gömleğine sığdıramadığı kaslarını sergilerken kara kirpiklerinin çevrelediği zümrüt yeşili gözlerini kendisininkilere dikti kadehini kaldırdı ve "Brian Ferguson" diyerek kendini takdim etti ve beyaz dişlerinin görünmesine özen göstererek sırıtışının ardından bakışlarını kaçırmadan ona bakarak yerine oturdu. Arcana, başıyla adamı onaylayıp elinde tuttuğu kadeh ile oynamaya başladı. Kendini takdim etmeyen tek kişi elbette Liamh'dı fakat Brian Ferguson'un gövde gösterisi ardından ayağa kalkmış ve 

"Liamh McAodha Arcana Giolla Decair'in yakın zamandaki eşi ve şu an ki nişanlısı" diyerek kadehini kaldırdı. Arcana ondan tarafa bakmadı. Ya da selamlamadı. En köşede oturan adama bakışlarını yönlendirdiğinde adamın diğerlerinden daha kısa boylu olduğu ve narin bir yapıya sahip olduğunu görebiliyordu. Arcana onun neredeyse kendisinden dahi kısa olduğunu düşündü.

"Aldrich Blackwood leydim. Yokluğunuzda Giollanın..."

Arcana elindeki kadehi devirerek ayağa kalktığında gözlerindeki ateş tüm odayı alevlendirmeye hazırdı. Onunla beraber Eadrian ve Aloin de ayaklanmış ve öfke saçan gözlerle adama bakıyorlardı.