(Şarkı bir anda çıkıverdi ve bende ilk kez sözlerine dikkat ettim. Yazarken bir anda çıkan çıkan şarkılar hakkında tuhaf totemlerim olur. Bölüme uydu gibi sizce? Ben çok zevk aldım hem dinleyip hem yazarken ondan burada dursun. 20.28 - 27.08.2022)
Arcana çıktığı yuvarlak platform üzerinde terzilerin etek uçlarında dönüşünü izlerken elini boynundaki Dubghail nişanına dokundurdu. Dadısı ona Ena McGiolla ve Aodh Dubghail'in dillere destan aşkını anlatmış ve bunun bir kader olduğunu, Liamh'ı gördüğü ilk andan beri bildiğinden uzun uzun bahsetmişti.
Genç kız derin bir iç çekerek aynadaki kendisine hiç benzemeyen görüntüsüne baktı. Odeth ve dadısının onu çamaşır yıkar gibi yıkamasına engel olamamıştı. Ovalanmaktan tüm vücudunun yandığını hissedebiliyordu ve tenine sürdükleri bir çeşit çiçek yağı hapşırmasına neden oluyordu. Kabaran saçları ise bu elbisenin ona uymadığının bir göstergesiydi. Ya da elbiseye uymayan Arcana idi... Yaklaşık bir saatlik ayakta dikilişinin ardından terziler etrafından ayrıldı Arcanayı soydular ve elbiseyi Kenara astılar. Genç kız onlar odadan çıktığında derin bir iç çekerek penceresine yöneldi. Hemen önündeki geniş çıkıntıya oturup sarayın ihtişamlı bahçesini izlemeye koyuldu. Bu gün büyük bir şölen verilecekti ve bu şölen sırasında kralın emrettiği üzere Arcana eşini seçecekti. Genç kız yutkundu. İstemsizce elini dudaklarına götürürken Liamh'ın ona bir şans bırakmadığını biliyordu fakat bu olay seçme hakkı yeniden ona verilmeden önceydi. Etrafında dolanan klan beylerinin hiçbirinin durumu umursamayacağının farkındaydı. Liamh açıkça nişanlandıklarını ilan etmesine rağmen beyler ona meydan okumuştu. Genç kız McAodha'nın düşünmeksizin hepsiyle teker teker düello yapma isteğini hatırladığında ürperdiğini hissetti ve onun peşini bırakmayacağına dair fısıltısı bir kez daha etrafını sarmaladı. Yine de toplantının ardından onu hiç görmemişti. Yalnızca Kral Frealaf a olan öfkesi yüzünden deliye döndüğünü ve birşeyleri parçaladığını Finnden duymuştu.
Arcana odaya giren dadısı ve Odeth'e bakarken yüzünü buruşturdu. Tanrı bilir bugün ona neler yapacaklardı. Arcana dans etmeyeceğini defalarca diretmiş olsa da Odeth dün gece onu hiç durmadan çalıştırmıştı. Sonunda öğrendiği üç önemli dansı aklının bir köşesine zorla kazımıştı. Şimdi ise elindeki uzun demir çubukla karşısında dikiliyordu kız.
"O nedir Odeth?"
"Sihirli değnek leydim..." Rhona kızının yorumu karşısında gülümsemeden edemedi.
"Haydi leydim. Kaybedecek vaktimiz yok. Sizi hazırlamaya başlamamız gerekiyor."
Arcana camdan aşağı bakarak ne kadar yüksek olduğunu kestirmeye çalıştı. Bu zulümden atlarsa kurtulabilirdi belki. Onu anlamıyorlardı. Hala uyum sağlamakta güçlük çekiyordu. Dahası öğrettikleri şeylerin hiçbirini umursamıyordu. Kendini kalıpların içine sokmayacaktı. Herkesin ondan istediği değişmesiydi lakin genç kız denizi ve dalgaları özlüyordu. Derin bir nefes alarak onu rahat bırakmayacaklarını bildiğinden odanın ortasına doğru yürüdü.
Dadısı derhal işe koyulmuş ve eline aldığı korseyi, gömleğini çıkarıp etrafından dolandırmıştı. Arcana kadın ipleri arkasından sıkarken bayılacağını düşündü. Vücudunun üst bölümüne kan gitmesini engelleyen korsenin ardından altına sarayın kubbelerine benzemesini sağlayan büyükçe bir tarlatan giydirildi. Genç kız elbiseyi giymeden önce kaç kat etek giydiğini sayamamıştı. omuzlarında kabarık balonlar oluşturan beyaz elbisenin yaka kısmı göğüslerini ortaya serecek kadar aşağıdaydı ve bu Arcana için yeterince korkunç bir durumdu. Açıkça karşı çıksa da bunu giymenin gerekliliğini ona ısrarla anlatan ikilinin sessiz kalması adına sustu. Genç kız aldığı yarım nefes ile ve dimdik duruşuyla hareket edemez halde aynalı masanın önüne oturtulduğunda Rhona eline kalın bir tarak ve bir kap su almıştı. Odeth ise elindeki demir maşayı şömineye tutuyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜRGÜN
Historical FictionLiamh McAodha, İskoçya'nın kaderini belirleyecek arayışın onu hiç tanımadığı bir kadınla evlenmeye mahkum edeceğini biliyordu. Üstelik ülkesi ve toprakları için bu kararı veren ta kendisiydi. Lakin gelininin yirmi yıl boyunca bir mağarada sürgün hay...