4. Bölüm: Plan

454 35 25
                                    

Merhaba Ejder'in Asi'si ailesi, şuan tabi bu aile yok ama umarım bir gün olacaktır. Ben bu bölümü sevdim artık umudunu verdiğim keyifli bölümler geliyor bekleyin lütfen 🫂💖

.
.
.

Hani derler ya en güzel şeyler kötülük getirir diye benimkide o bakım. Hiçbir şey bilmeden gidiyorum mutluluğa, geçici de olsa alışıyorum ve en sonunda uyanıyorum o tatlı rüyadan.
Şu an Semih'in arabasında okuluma doğru gidiyoruz, artık okulum demek doğru olmaz sanırım sonuçta Semih de artık buraya geliyor. Hala bunun mutluluğu atamadım.
Arabada okulla ilgili sohbet ederek okula geldik, arabasını park ettikten sonra ona dersten önce okulu kısaca gezdirdim. Kampüsünün yerini de gösterdikten sonra bitti herşey.
Vedalaşıp kendi kampüsüme doğru yürümeye başladım.

İçeri girerken kapının biraz ilerisindeki duvara yaşlanmış Koray ve ayakta birbiriyle şakalaşan arkadaşlarını gördüm. Allah'ım niye onu görmek zorundayım ki? Onlara aldırmadan yanından geçmeyi planlıyordum ama biraz önlerine geldiğimde Koray ile gözlerimiz kesişti. Al işte artık tüm günüm kötü geçecek.

Kendimi hiç bozmayıp hızlıca yanlarından geçip sınıfa girdim. Bu sefer çoğu sıra boştu bu yüzden en öndeki sıralardan birine oturdum.

Çantamdan eşyalarımı çıkarıp masa üstünde düzenledim. Çok fazla uykum geliyordu çünkü Semih beni alacak diye normalde kalktığımdan iki saat önce kalkıp hazırlanmıştım, akşam zaten geç yatmıştım. Kollarımı masanın üstünde yastık gibi dolayıp başımı koluma koyup uyumaya başladım ya da en azından çalıştım son anda gelen sevimsiz sınıf arkadaşım olmasaydı.

"Sınıfın çalışkan öğrencisi Alya ders çalışmak yerine uyuyor ha, büyük ifşa." Koray gelip yanımdaki sağ sıraya oturmuştu ve huzur saatlerim son bulmuştu.

"Git şurdan Koray."

"Amanın fazla da asabi. Söylesene özel derslerde de böyle asabi oluyor musun?"

Kafamı kaldırıp ona doğru baktım. Ciddi miydi bu ya, sanki onun yüzünden bu özel ders işine evet demek zorunda kalmamışım gibi.

"Bak Koray'cığım bence senin derse ihtiyacın yok, acayip iyi bir öğrencisin. Bak bunu herkese söylemem benden bile iyisin, yaparsın sen kendi başına ne dersin?" Dedim tatlı tatlı gülümseyerek. Yalakaık yapacaktım biraz, tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır derler sonuçta.

"Özel ders alayım derim." Dedi benimkisi gibi bir gülümseme ile.

Gıcık yemin ederim gıcık. Ne oldu da bulaştım ben buna, ne güzel hiç sorunum yoktu ya okulda. Partide duygusuz birşeydi bu, şimdi ne değişti.

"O zaman şöyle yapalım bir iki ders vereyim bitsin bizde kurtulalım nasıl?"

"Uyar bana hocam."

Yapmacık bir şekilde yüzüne gülümseyip kafamı tekrar masama koydum ve geri kaldırdım. Bu sefer hoca sınıfa geldi ve ders başladı.

.
.
.

Kaç dakika oldu bilmiyorum ama bu basic desing* dersi her zaman bu kadar sıkıcı mıydı ya? Anlatan profesörü de tanımıyorum, ama acayip yavaş konuşuyor. Gözlerim uykusuzluktan dolayı bir kapalıp bir açılıyordu. Artık elimde bile değildi, kafam birden sağa doğru düştü ve birşeyin üstünde durdu, engellemeye çalışmadım uyku beni ele geçirmiş gibiydi.

Şu an aklıma başımın neyin üstünde olduğu gelmiyor ama bu acayip rahat.
Bu rahat yer ile beraber kendimi uykunun ellerine bıraktım.

"Çocuklar benim dersimde uyumak yasak, kalk kızım."

Ejderin Asisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin