GANGSTA PARADISE | YOONMIN

➡️1

Selaaamm,

Yeni bir hikayeye başlamanın heyecanını yaşıyorum. 💅 Yoonmin delisi biri olarak, güzel bir sonuç elde edeceğimi düşünüyorum.💃

Hikayeye başlamadan önce hatırlatmak isterim ki, bu fic smut ve argo içerecektir. Lütfen yaşı küçük olanlar ve bu tarzı sevmeyenler okumasın....

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı ihmal etmeyin.

İyi Okumalar😘

.
.
.
.

'Selam çocuklar! Hayırdır, ne bu hâl!

Jimin masanın üzerinde duran fıstığı avuçlamış bir tanesini ağzına atmıştı. Arkadaşlarının durgunluğu dikkatini çekti, onları böyle görmeye alışık değildi. Dirseklerini bar tezgahına dayayarak, karşısında duran ve cevap vermeyen iki arkadaşına dikkatlice bakmaya devam etti.

'Size diyorum heeeyyy!'

'Biz bittik Jimin!' dedi Kai. 'Seul'ün en ünlü mafyası Kara Kurt adamlarını yollamış, barı korumak karşılığında bizden haraç istiyorlar. Hemde günlük kazandığımızın dört katı. Eğer istenilen tarihlerde haracı vermezsek barı dağıtacaklarını söylediler.'

'Göt ister biraz! Gelenlerin ağzına sıçamadınız mı? Siktir çekemediniz mi? Hep ben yokken mi denk gelir bunlar? Tanrım?' diyerek gözlerini devirdi.

'Sandığın gibi kolay değildi Jimin. Karşımızda bizim üç katımız olan hayvan gibi herifler vardı. İyi niyet göstergesi olarak bugün haracın dörtte birini istiyorlar.'

Jimin'in tek kaşı havaya kalktı.

'O zaman Dawon, en iyi niyetimizle, iyi dileklerimizi sunarız siktiğimin piçine!'

'Uzak dur Jimin! Senin damarını bilirim ben, başına bela etmeni istemiyorum bu kişileri. Belli ki eli silah tutan, katil tipler bunlar. Ben halledicem, siz akşamki programa hazırlanın insanları buraya çekelim ki şu lanet haracı toparlayalım.'

'Kai, aptal bir korkak gibi boyun eğeceksin yani! Sikerler böyle işi!'

'Hayır! En azından bu haracı kesen kişinin kim olduğunu öğrenmek istiyorum. Belki konuşarak çözeriz, baktık olmadı o zaman düşünürüz.'

'İnsanlar gelmeye başladı, biraz prova yapalım Jimin.'

'Dawon. Bankaya uğramam lazım benim, yarım saat sonra başlayalım. Hemen dönerim.'

Bardan çıkmış yolda yürürken, tek düze devam eden hayatını, arkadaşlarının anlattıklarını geçiriyordu aklından. Bankanın girişine yaklaşmıştı Jimin, elini ceketinin iç cebine atmış hesap kartını çıkaracağı esnada birine çarpmıştı. Barda duydukları ve üstüne bu çarpışmanın siniriyle karşısındakine baktı sert sert.

'Önüne baksana lan, ne aval aval yürüyorsun.'

Karşısındaki hayvan gibi herifleri çok sonra farketti. Aslında hata kendisindeydi, ama bunu göremeyecek kadar sorunlarla doluydu kafası.

Hepsi ona doğru birkaç adım attıklarında, önde çarptığı kişi elini havaya kaldırarak adamları durdurdu.

'Şurada gebermek istemiyorsan, üslubuna dikkat etsen iyi olur. Her zaman eşref saatinde olan birine denk gelmezsin.'