Emre: Kapıya yöneldim elimdeki iki valizi sürükleyerek çalışanları nazikçe selamladım ve taksi beklemeye başladım birkaç dakka sonra gelen taksiye bindim babamın attığı konumu taksiciye söyledim 15-30 dakka sonra ortalama bir apartmanın önünde durdu taksi geldiğimi anlamıştım inip bagajdan valizleri aldım binanın kapısının şifresini girdim **1234 kolay ve hırsızlara açık diye geçirdim içimden hayatımda zevk aldım tek şey kafamın içindeki fazladan sesti o beni eğlendiriyordu daha önce hiç arkadaş edinmedim insanlar benim için asosyal gibi isimler kullanıyordu kimin umrunda assansöre daha yeni bindim açılan kapıdan içeri girdim 13. kata bastım camdan bir assansörü vardı ve manzara çok hoştu yükarı vardığımda sağımda kalan dağire kapısına ilerledim ve anahtarı çantamın ön gözünden çıkardım kapıyı açmıştım içerisi 3+1 olmasına rağmen küçük bir evdi tam istediğim gibi dizayn edilmişti valizi kapının önüne bıraktım ve odaları gezdim Ankara'dan İstanbul'a gelmiştim ve çok yorgundum koltukta uyuya kalmıştım .Uykusunda;
"Sana ne dedim ben Emre kız kardeşine bir daha vurmayacaksın aç elini."
6 yaşındaki Emre : A-ama baba ben vur-
"SUS YALANCI."
Küçük Emre'nin kolundan kanlar akıyordu hüngür hüngür ağlıyordu ama kimin umrunda öz annesi olanları sadece izliyordu ve üvey babası vurmaya devam ediyordu en sonunda tam Emre'nin kafasına cetvel ile vurur."
Soğuk terler akıtan Emre kendini avutmak için "Tamam sadece kabusmuş şşşt." gibi laflar kullanıyordu saate baktında 20.27 idi Emre soğuk bir duş alıp odasına gitti yarın onun için yepyeni bir gün değil yepyeni bir hayattı bu o yüzden pijamalarını giyip uyudu
~Arkadaşlar bu benim ilk kitabım umarım beğenmişsinizdir bugün biraz kısa oldu ama hafta sonu daha iyileri gelecek yorum yapmanız beni sevindirir yazım yanlışlarım olabilir kusura bakmayın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Which Song ~Mengola~
FanfictionHer bölümden bir şarkı çıkıyor boy*boy ~mengola~ ~1simsziz