Bölüm 18

745 96 8
                                    

Arcana büyük bir tedirginlik ile peşinde dadısı ve Odeth ile kalenin çıkış kapısına doğru ilerledi. Daha özlemini gideremeden bir başka sürgüne gidiyordu ve bu kez etrafındaki herkes neşe içerisindeydi. Genç kız kabul etmek istemese de Liamh'ın sözlerindeki doğruluk payını şimdi daha net görüyordu.  Eğer kalbinin bir parçası ondan nefret etmeye yemin etmiş olmasaydı, uyardığı için minnet duyabilirdi. Lakin Liamh, her defasında takındığı tavır ile işini kolaylaştırmıyordu. 

Aloin, Eadrian ve yıllardır ona destek çıkan diğer herkes ile vedalaşırken tek tek şükranlarını dinledi. Tebaasının gözlerindeki mutluluk göz yaşları genç kızın biri bitmişken diğeri başlamış olan sürgününü kabul etmesi için yeterliydi. Onlar yıllarca Arcana ve babası için hayatlarını hiçe saymışlardı. Şu an dövünüp ağlamak ve ne denli mutsuz olduğunu göstermek hanımlarına yakışır bir tavır değildi. Son olarak Rhona'nın kalede kalacağını öğrendiğinde Arcana bir başka vurgun yemiş oldu. Liamh, Finn McCartney'i vekaleten kalenin başında durması için bırakmıştı ve Arcana'nın gönlü yıllar sonra kavuşan ikiliyi ayırmaya el vermiyordu. Buna da sessiz kalmak zorunda kalan genç kızın tek tesellisi Odeth'in yanında geleceğiydi. 

Kapıda sıra sıra dizilen arabalar tek tek McAodha'ya doğru yola çıkmaya başladıklarında Liamh yanına gelerek onu kolundan tuttu. Kendisi için hazırlatmış olduğu arabaya binmesini sağlarken büyük bir kendini beğenmişlikle ona "Ben haklıydım" bakışı göndermeyi ihmal etmedi. 

Arcana diğer kapıdan arabaya binen Lily McAodhayı gördüğünde gözleri Leydi Moire'i aradı. Onlarla yapacağı uzun yolculuk esnasında ne kadar zorlanacak olduğunun farkına vardığında ise ağlama isteğiyle doldu. Genç kız Odeth'e seslenip koltuğunda kaydı ve kızı zorla arabanın içine çekip kapıyı kapattı. Valonlu etekleri bir başkasının yanlarına oturamayacağı kadar çok yer kaplıyordu ve Lily'nin arabadaki varlığı tek başına bir araba için yeterliydi.

Liamh, kapıyı açarak Lily'e kaş çatan gözlerle baktı. İyi yürekli, boş boğazlı kardeşi, Arcana'nın uygunsuz tavrı ile baş edemeyecek kadar masumdu. Onu annesinin arabasına binmeye ikna etmek zorundaydı. 

"Lily derhal kendi arabana geç."

"Liamh! Burada kalmak istiyorum." Kız sarı buklelerini parmaklarına dolayarak mahçup gözlerle Arcana'ya döndü. "Senin için bir mahsuru yoksa..."

"Derhal in Lily! Leydi Moire öfke içinde seni bekliyor."

Arcana kızın asılan suratından isteksiz olduğunu fark ettiğinde Liamh'ın ona da kendisi gibi muamele etmesine izin vermeyecekti. Uzanıp Lily'i kolundan tuttu ve yerine oturttu. 

"Leydi Lily burada kalmak istiyorsa öyle olacak!"

Ağabeyinin kapıyı serçe çarpıp küfredişinin ardından kız neşeyle gülümseyerek minnet dolu gözlerle kendisine baktığında Arcana onun gökten inmiş bir melek olduğunu düşündü. Ömrü hayatı boyunca onun kadar güzel birini görmemişti. Kar beyazı bir teni vardı. Uzun bukleli altın sarısı saçları ve ailenin genelinde var olan mavinin en güzel tonundaki iri, badem biçimli gözlere sahipti. Dudakları ise küçük burnunun altında biçimli ve dolgundu. Lakin annesi ve ağabeyini düşündüğünde bakışlarını yanında sessizce duran ve en az onun kadar güzel Odet'e çevirerek kendisi kadar üzgün görünen kızın elini sıkıca tuttu. 

"Korkma Odeth! İyi olacağız!" diyerek onu yüreklendirmeye çabaladı ve kendisine kimin destek vereceğini düşündüğünde yeniden ürpertiyle doldu. 

"Leydim yanınızdaki leydi kardeşiniz mi?" Lily el ele tutuşan kadınları yadırgadı.

Arcana cevap vermek isteyen Odeth'in elini sıkarak konuştu. "Odeth benim kardeşim gibidir. Bunun McAodha'da iyice bilinmesini istiyorum." dedi.

SÜRGÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin