Ortam çok gürültülüydü. Artan müzik sesleri başımı ağrıtıyordu. Zaten neden Eda'nın sözlerine kanıyordum ki? Beni alış-veriş diye kandırıp böyle bir yere getireceği belliydi. Evet, şu an bir bardaydık. Herkes deli gibi dans ediyordu. Eda'nın kızlar dediği kişiler toplusu da kendini beğenmiş, şımarık insanlardan oluşuyordu ve ayrıca grupta sadece kızlar yoktu. Masada tek başıma oturuyordum ve işte Eda'nın bana doğru yaklaştığını gördüm.
" E kızım buraya boşuna mı geldik? Sen neden oturuyorsun? Hadi kalk, kalk" diyip kolumdan çekiştirmeye başladı.
" Ya Eda, yeter! Ben hiçbir yere gelmiyorum. Böyle mutluyum ben, teşekkürler." diyip kolumu Eda'dan kurtardım ve masama geri döndüm.
" Bana yine aynısından" derken garsonun şaşkın yüzünü farkettim.
"Hanımefendi, bana söylemek düşmez ama sanki biraz fazla mı ol-"
"Evet, sana söylemek düşmez. Sana mı soracağım ya kaç kadeh içeceğimi? İşine bak sen"
"Tabi efendim, çok özür dilerim."
Başım dönüyordu. Galiba alkol etkisini göstermeye başladı.. Ya da hastalığım..
Hayır, olamaz. Yani olmaması gerekiyor. Herşey iyiyken, hayatım bu kadar iyiyken yeniden en başa dönemem.
Tamam, herşey kontrolüm altında. Başımın dönmesi geçti, ben iyiyim.
Önümde olan kadehi hemen başıma diktim. Zaten bu sondu. Şarkı bitmişti. Herkes yavaş-yavaş kendi masasına dağılıyordu. İşte, Eda'lar geliyordu.
"Lanet olsun, işte başlıyoruz." diye kendi kendime mırıldandım
"Artık geç oldu birazdan gidelim artık." Eda önündeki kadehi başına dikti.
"Ama güzel eğlendik değil mi?" adının Cansu olduğunu tahmin ettiğim sarışın bir kız sordu. Herkes onayladığını belirten sesler çıkardı.
"Ya Almira sen neden gelmedin dans etmeye?" Yanımdaki mavi gözlü, kumral çocuk sordu. " Ben pek sevmem öyle şeyler." At yalanı.. Sadece sizi sevmedim o yüzden.
Kumral ve gerçekten de bayağı güzel ve çekici bir kız "Sen galiba hiçbirşeyi sevmiyorsun. Geldiğimizden beri ne bu tavırlar? Ah canım sen gizemli kızı mı oynamak istiyorsuun? Ben en son orta okuldayken meraklıydım böyle gizem işlerine falan" dediğinde Eda ve ben hariç herkes kahkaha attı. Ah canıım.. Yolarım ben bu kızı.
Yanımdaki boş kadehi alıp yere savurdum. Kırık cam parçaları her yere dağıldı. Hem de kırılan cam sesi hem de kızların bağırışmasından dolayı herkes birden duraksadı ve bizim masaya bakmaya başladı.
Çantamı alıp kapıya doğru hızla yürüdüm. Burdan hemen uzaklaşmam gerekiyordu. Arkadan Eda'nın sesini duydum. " Ya kızım bir dursana!!" Duraksayıp, arkama döndüm " Durup ne yapmamı bekliyorsun Eda? Ben de onlara katılıp güleyim mi?"
"Almira, bak, ben şimdi seninle gelemeyeceğim. Sonra konuşuruz tamam mı?" Şaka mı yapıyordu bu ya?
" Konuşmayız, Eda. Konuşmayız. Sen git o çok değerli arkadaşlarının yanına." diyip arkama bakmadan uzaklaştım, Eda'nın arkamdan seslenmesini umursamayarak.
İnsanlarla dolu sokakta düşüncelere dalmış bir şekilde yürürken avucumun kanadığını farkettim. Barda kesilmiş olmalıydı. Bayağı derin kesilmişti. Kahretsin, bir de bununla mı uğraşacaktım?
Eve vardığımda hizmetçiden ilk yardım malzemeleri getirmesini rica ettim. Elimi yarım yamalak sarıyıp yukarı kata –odama- çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Müziği
ChickLitKanser bir kızın tam hayattan ümidi kemişken, bir gençle yeniden hayata dönüşünü anlatıyor, hikaye. Umarım beğenirsiniz, tamamen kendi kurgum❤