please understand that i'm trying my hardest

370 38 0
                                    

Elimdeki pastayı göğsüme dayayarak kapıyı çaldığımda bir süre açılmamasıyla kaşlarım çatıldı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elimdeki pastayı göğsüme dayayarak kapıyı çaldığımda bir süre açılmamasıyla kaşlarım çatıldı.

Kapı sonunda açıldığında yavaş adımlarla içeriye girdim ve çantamı askıya astım.

"Hoşgeldiniz Bayan Bradbury."

"Merhaba Jarvis."

Etrafa bakınarak elimdeki pastayı tezgaha bıraktım.

"Tony nerede?"

"Bay Stark'a burada olduğunuz bilgisini verdim, gelmek üzere."

Bir şey söylemeden derin bir nefes verdim.
Garajda olduğuna emindim.

"Marigold, güzelim."

Arkama döndüğümde gördüğüm manzara ile dudaklarım şaşkınlıkla aralandı.

"Tony, yüzüne ne oldu?"

Hızlıca ona ilerleyerek yüzüne dokunduğumda gülümsedi ve kollarını belime sararak beni sıkıca sardı.

"Görevde bu tarz şeyler olur, önemli değil."

"O zırhın içindeyken bile bu kadar hasar alıyorsan dışında ne olur düşünmek bile istemiyorum."

Tony tepkime güldüğünde hafifçe morarmaya başlamış yanağına ufak bir öpücük bıraktım.

"Burada olmanı neye borçluyum?"

Tony konuyu değiştirerek beni de kendisiyle birlikte koltuğa oturttuğunda genişçe gülümsedim ve daha yeni oturduğum koltuktan heyecanla kalkarak mutfağa bıraktığım pastayı aldım.

"Sana pasta yaptım."

Tony genişçe gülümseyerek doğrulduğunda kıkırdadım.

"Bir şey denedim, lütfen gülme."

Pastayı açtığımda Tony gördüğü şeyle hafifçe güldü.

"Bu ben miyim?"

Eliyle çizmeye çalıştığım ama pek bir şeye benzemeyen demir adam kostümü gösterğinde gülerek kafamı salladım.

"Bu da sen?"

Dudak büzerek pastayı inceledim.
Kesinlikle berbat gözüküyordu.

"Sanırım bu işte yetenekli değilim."

Pastayı masanın üzerine bırakarak koltuğa geri yaslandığımda Tony mutfaktan tabak alıp pastayı servis etti.

"Tadının harika olduğuna eminim."

Ses çıkarmadan uzattığı pastadan tattım.

"İdare eder."

"Yediğim en iyi pasta."

Tony abartarak konuştuğunda göz devirerek omzuna vurdum.

"Dalga geçme."

Tony kollarını belime dolayarak beni kucağına çekti.

"Dalga geçmiyorum."

Boynuma bıraktığı öpücüklerle gülerek onu itekledim.

"Seninle bir şey konuşacağım."

Boğazımı temizleyerek konuştuğumda Tony kaşlarını kaldırdı.

"Bunu söylemek biraz utanç verici."

"Güzelim, merak etmeye başladım."

Tony belimi hafifçe okşayarak konuştuğunda gülümsedim.

"Delilah bu aralar erkek arkadaşı ile biraz meşgul, sürekli ben varım diye onu eve davet edemiyor olması biraz kötü."

Tony hafifçe gülümsedi, daha sormadan cevabının olumlu olacağını anlamıştım.

"Yanlış anlamanı istemiyorum, sadece bir iki gün sende kalmam abartı olur mu?"

Tony kaşlarını çattı.

"Sen benim kız arkadaşımsın Marigold, bu abartı değil oldukça doğal bir şey.
Benimle sonsuza kadar kalmanı tercih ederim, bir iki günün yeteceğini düşünmüyorum."

Hafifçe gülümsedim.

"Teşekkür ederim."

Fısıltıyla konuştuğumda Tony saçlarıma ufak bir öpücük bıraktı.

"Bu duruma ne kadar sevindiğimi tahmin bile edemezsin."

Gülerek konuştuğunda kıkırdadım.

"Aslına bakarsan oldukça belli ediyorsun."

"Umurumda değil."

Dudaklarıma sert bir öpücük bıraktığında ona karşılık verdim.

"Pekala, işler değişmeden önce kucağımdan insen iyi olur."

Gülerek yan tarafa oturduğumda Tony gülümsedi.
Sanırım geceye şimdiden başlamayacaktık.

Tabakları yerine yerleştirdikten sonra sandalyeye oturmuş elindeki viskiyle beni izleyen Tony'e döndüm.

"Duşa girsem iyi olacak."

Kirlenmiş kıyafetlerimi göstererek konuştuğumda Tony gülümsedi ve kafasını sallayarak peşinden ilerlemem için işaret verdi.

Yukarıya çıktığımızda benim için uzattığı havluyu alarak annesinin arkasından ilerleyen ördek yavrusu gibi peşinden gidiyordum.

"Burada senin ihtiyacın olan her şey var."

Kaşlarımı kaldırdığımda güldü.

"Söyledim ya seninle sonsuza kadar yaşarım."

Gülümsedim ve yanağına ufak bir öpücük bırakarak duşa ilerledim.

"Çıktığımda yüzündeki yaraya pansuman yapalım, mikrop kapsın istemeyiz."

Kafasını onaylar anlamda sallayarak kapıya doğru ilerlediğinde kapıyı çekerek duşa girdim.
İç çamaşırlarımı çıkaracakken kapının açılmasıyla güldüm, gelmesinin ne kadar süreceğini merak etmiştim.

"Aslına bakarsan benim de bir duşa ihtiyacım var."

Tony gözlerini üzerimde gezdirerek yavaşça içeriye girdiğinde ona doğru ilerleyerek kapıyı kapattım.

"Hem su israf etmemiş oluruz."

Tek kaşını kaldırarak konuştuğunda kafamı onaylar anlamda salladım.
İçerisi biraz sıcak olmaya başlıyor gibiydi.




marigold || dark! Tony StarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin