"sence tahminen ne zaman uyanır?"
"biz bu konuşmayı yaparken uyanmıştır bile. "
"ah,haklısın,uyanmış. "
gözlerimi hiç yorulmadan konuşan iki kıza doğru çevirdiğimde gerçekten 15 dakika orada benim hakkımda konuştuklarına ikna olmuştum.
"diliniz kurumuştur şimdi konuşmaktan,gidin bir şeyler için. ben de giyinip geliyorum. "
"hadi gel Mathilda,gidelim. "
Mathilda ve Katy odamdan çıkarken ben de rahat yatağımdan kalkarak banyoya girdim. kendime gelebilmek için ilk önce soğuk bir duş aldım. daha sonra üzerime siyah bir crop ve kargo pantolon giyip,converse giyerek kombinimi tamamladım. her gün pembe giyen insanların olduğu akademide siyah giyinen ve koyu makyaj yapan tek kişi olmak,bazen zor oluyor. tabii bir süre sonra böyle olduğunuz için ayrı bir gururlanıp seviniyorsunuz orası ayrı.
işlerimi halledip kızların yanına gittiğimde benim için yemek aldıklarını gördüm. yanlarına oturup konuştukları şeyi dinlerken bir yandan da gözlerim çocukları arıyordu.
"Jonathan ve Matt nerede? benden sonra geldiklerini hiç görmemiştim. "
Katy kendini Mathilda ile olan koyu sohbetinden çekip bana döndü.
"bilmiyoruz,muhtemelen bizden sonra gelmediler,işleri vardır. dün onları gördün mü hiç?"
Mathilda gözlerini devirip eliyle karşıyı gösterdi.
"işte,geliyor çiftimiz. "
"neden geç kaldınız?"
"geç kalmadık sadece işimiz vardı. Matt'in hazırlanması biraz uzun sürdü. "
konuşurken yanıma oturan Jonathan'a bakmadan telefonumda araştırma yapmaya devam ettim.
"hadi kalkın artık,daha fazla oyalanırsak geç kalacağız. "
çocuklarla beraber kalkıp yürümeye başladım. Katy elimi tutup bana aşağıdan bakınca ona gülümsedim. ah,pembe saçlı kızımız grubun en saf ve tatlı kişisiydi. bu yüzden de çoğu zaman sık sık onu savunmamız gerekiyordu ama başımıza bela açmak umurumuzda değildi. çünkü aramızdaki bağın kavgalarla kopmayacağını bilecek kadar akıllıydık.
akademiye geldikten sonra kapının önünde profesör Louis'i gördük. muhtemelen yine kütüphaneyi temizleme cezası alacağız. ama biliyor musunuz,bu benim için bir ödül. yine de birçok kitabı toplamak işimize gelmezdi tabi. hele de bu gevezelerle. o yüzden çocukları durdurup bir araya topladım.
"Louis kapıda. arkadan dolanıyoruz. sorarsa ben lavabodaydım,siz de sınıflarınızı arıyordunuz. "
Katy "seninle gelmek istiyorum. " diyip bana aşağıdan bakınca kalbimdeki ateş püskürten ejderha bir anlığına durdu. bu yüzden ona izin verdim. sonuçta çok sessizdi,ne zararı olabilirdi ki?
------------------------------------
AH! pekala,sessiz görünen kimseye güvenmemem gerektiğini anlamış oldum. Katy bana bunu çok güzel gösterdi! sesi çıkmaz dediğim kızın beni nasıl savunduğunu gördüğümde gerçekten ağzım açık izledim.
"sizi bir daha Meishu ile dalga geçerken görürsem emin olun çok değer verdiğiniz cadı günlüklerinizi yakmaktan daha ileri giderim!"
"Katy,bu kadarı yeterli. gidelim. "
pembe lensli küçük, elimi tutup bakışlarını iki aptal cadıdan çekerek yürümeye başladı.
Hekate'nin cadıları asla rahat durmuyordu. sürekli birilerini rahatsız edip söylenti yayıyordu. hayır kavga düşündüğünüz gibi benim hakkımda söylenti yaydıkları için çıkmadı. Nyx hakkında söylenti yaydıkları için çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Mavisi
Fantasíaherkes her zaman bir şeyler hakkında konuşur,söylentiler yayar,ve bu söylentileri yalanlardı. peki ya insanoğlu bu söylentilerin gerçek olma ihtimalini hiç düşünmüş müydü? yıllarca insanları izleyip köşesine çekilen tanrıça,yeryüzüne inerse kim anla...