Cause they don't have a choice.

318 58 6
                                    

İyi okumalar yorum ve oylarınız bekliyorum :))

Sesi beynimde yankılanıyordu. "Sen ne dediğinin farkında mısın Rosé?" Bu söylediğim onu yargılamak için değil doğruyu söyleyip söylemediğini anlamak içindi. "Biliyorum çok utanç verici ama-"

"Hayır onun için söylemedim. Ne zamandır..." Onu daha da üzmek ve bu konuyu uzatmak istemiyordum. O benim en yakınımdı. "En başından beri. Sana her zaman duyduğum ilgi ve sadakatin sebebi bu, sana duyduğum kontrolsüz sevgi." Bu konu hakkında suçlu hissettiği gözlerinden belliydi. "Onun yerinde olmayı çok istedim." Söylediği şey kalbime ağrılar saplanmasına neden olmuştu. Onu üzen kişi bendim.

"Özür diler-" anında beni susturdu. "Hayır asıl ben özür dilerim. Sana yıllardır göstermediğim tarafımı gösterdiğim için özür dilerim." Ellerim yanaklarındaki göz yaşlarını silmek için ona uzandı. Anında kendini geri çekti. "Lütfen bana bu işkenceyi yapma, bir dokunuşun bile beni ne kadar etkiliyor bilemezsin Lalisa."

İşte bu cümle beni yıkan şeydi. Birini bu kadar etkiliyor olmak böyle bir duygu muydu? İç sesim fısıldadı, sen de böyle gözüküyorsun.

Yıllardır arkadaşınız olan her şeyi paylaştığınız kişinin size aşık olduğunu söylemesi biraz trajedi sayılabilen bir durum olabiliyordu. Onu kırmak, üzmek isteyeceğim son şeydi. Ne yapacaktım, öylece benden kaçmasını mı izleyecektim?

"Bak eğer birbirimizden uzaklaşırsak aramızda uçurumlar olacak ve ben bunu istemiyorum. Sana gerçekten değer veriyorum seni kaybedemem." Elleriyle yüzünü kapatarak ağlamaya devam ediyordu. Onu bu halde görmek bile kalbimin sızlamasına yetiyordu.

Burnunu çekerek konuştu. "Düşünsene Jennie'nin gözünün önünde Jisoo'yu öptüğünü.  Ne hissedersin?" Düşünmek bile beni bu kadar üzüyorken ona hissettirdiğim şeyler yüzünden pişmandım. Hem onu üzmeyip hem de kendimi mutlu edebilmenin bir yolunu bulmam gerekiyordu. Ona da bana da işkence çektirmeye hiç gerek yoktu. "Bazı şeyler alışkanlık haline gelir Rosie. Belki de senin için ben öyleyimdir. Başka birine aşık olduğun an her şey normale döner." Dedim.

"Hiç denemedim mi sanıyorsun?" Bir şey diyemedim. Nasıl olur da bu meseleyi psikolojik olarak en rahat şekilde atlatırız onu düşünüyordum. "Seni kırmadan ve üzmeden her şeye normal bir şekilde devam etmek istiyorum." Gözlerindeki yıkımın sebebi olduğumu bilmek beni üzüyordu. "Her şeyin normal olmasını istiyorsan kaçmama izin ver. Bırak kaçayım, uzaklaşayım senden."

Buna izin vermeyeceğimi bildiği halde konuşmaya devam ediyordu. "Buna müsaade etmeyeceğimi biliyorsun." dedim ayağa kalkarak onu da kolundan tutup kalkması için zorladım. Bu şekilde bir yere varamayacağımız aşikardı.

"Bak, benden kaçmanı izleyecek değilim. Sadece bu konuda kendini suçlamanı istemiyorum." Dedim onu yatağına oturtarak. "İyi de bütün bunların suçlusu benim." Böyle düşünmesi öfkelenmeme sebep oluyordu. "Tam olarak neyin suçundan bahsediyorsun tanrı aşkına!" Mahçup bakışlarını üzerimde gezdiriyordu. "Korktum." dedi iç çekerek. "Benden uzaklaşmandan korktum."

Şimdi uzaklaşmak isteyen kendisi değilmiş gibi konuşuyordu. "Benden kaçmak isteyen sensin!" Dedim sitem edercesine. "Kaçmayıp ne yapmamı bekliyorsun?" Ona ne diyeceğimi bilmiyordum. "Benimle aranın bozulması için bir sebep olduğunu düşünmüyorum."

"Sana eskisi gibi yakın davranamam üzgünüm." Ayağa kalkarak odadan ayrıldığında tek başıma duvarı izlemeye başladım. Sanki etrafımda domino taşları vardı ve hepsi teker teker yıkılıyordu.

Jennie'den

Cehennemde olduğunu bildiğim halde bir şey yapmıyordum. Bana "Bilmediğin şeyler var." demişti. O bilmediğim şeyleri öğrenmeden hiçbir şey yapmayacaktım. Söylediği şeyleri hatırladıkça içimdeki öfke büyüyordu.

Lucifer And Lilth' JenLisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin