"John.. Hoş Gel-"
Hiç hoş gelmedim Isabelle." John iki elindeki alışveriş poşetleriyle ve olağanca kızgın bir ifadeyle içeriye geçti. Muhtemelen Isabelle'e hastanede olduğunu ona
söylemediği ve bunu da hastaneden bir arkadaşından öğrendiği için kızgındı."Neden ki, bir sorun mu var?"
"Senin için o kadar endişelendikten sonra, bir de hastaneye baygın bir şekilde götürüldükten sonra sence de gerçekten bir sorun yok mu?" Alışveriş poşetlerini mutfak tezgahına koydu, içindekileri dolaplara yerleştirirken azarlamaya devam ediyordu.
"Üstelik seni baygınken kim hastaneye götürdü, neredeydin ve neden-"
"Biraz sakinleş John gerçekten endişelenecek bir şey yok."
"Sen endişelenmediğin için ben bu kadar endişeliyim! Kendine niye bu kadar dikkat etmiyorsun anlamıyorum."
Sherlock'un onu azarlamasından ziyade John'un dırdırını tercih ediyordu. Bir aşağılama ya da kendisi üzerinde bariz bir üstünlük kurma çabası yoktu. Saf bir endişe ve bunun getirdiği kızgınlıktı.
"Bundan sonra dikkat ederim." John hiçbir tepki vermese de genç kız bozuntuya vermedi ve mutfağa gelip ona yardım etmeye başladı. Son olarak elindeki kutu sütü buzdolabına koyduktan sonra John'a sıkıca sarıldı.
"Teşekkür ederim ve beni önemsemen gerçekten çok anlamlı. Söz veriyorum daha dikkatli olacağım."
Bu sarılmaya karşılık başında hissettiği elle çoktan affedildiğini anladı.
"Hadi sen dinlen, bugünkü yemekler benden."
..
"İlaçlarını almayı unutma sakın ve telefonun sürekli açık olsun ve bir şey olduğunda mutlaka ara." John gitmeye hazırlanırken bir yandan da aklına geldikçe Isabelle'e sağlığı ve ilaçları hakkında bazı tavsiyelerde bulunuyordu.
"Tamam da.." Genç kız elini ağzının kenarına götürdükten sonra devam etti.
"Burada mı kalacak?" Salonda uyuklayan Sherlock'u kastederek.
"Sen tam olarak iyileşene kadar seninle kalacak, Bayan Hudson'ın kesin talimatı." Bayan Hudson muhtemelen aralarında geçen tartışmayı duymuş ve onun da en azından yaptığından pişman olmasını istemişti.
"Anlaşıldı." Son bir kez sarıldıktan sonra John'un arkasından kapıyı kapatıp salona geçti ve uzanırken sehpanın üzerinde duran telefonunu aldı. Sessizde olduğu için gelen gelen birkaç arama ve mesajı görmemişti. Kayıtlardan kimlerin aradığına tek tek baktı. Teyzesi ve bilinmeyen bir numara dışında bir arama yoktu. Teyzesini arama ihtiyacı görmüyordu çünkü onu cenazeden önce sadece bir kaç kere görmüştü ve çok samimi değillerdi. Muhtemelen de teyzesi usulen aramış ve açmayınca da üstelememişti. Bilinmeyen numaraya gelince de o da yanlış numarayı aradığına yormuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙄𝙣𝙠𝙝𝙚𝙖𝙧𝙩' 𝘞𝘪𝘭𝘭𝘪𝘢𝘮 𝘑. 𝘔𝘰𝘢𝘳𝘪𝘢𝘳𝘵𝘺
FanficWilliam J. Moriarty X O.C. 𝕭𝖎𝖑𝖌𝖎𝖑𝖊𝖓𝖉𝖎𝖗𝖒𝖊: Seride yer olmasa da ilerideki bölümlerde filmlerde yer alan karakterler mevcut olacak. Olaylar ya mangadan referans aldıklarımdan ya da tamamen kendi tasarladığım olay örgülerden mevcut olacak...