-4-

85 6 2
                                    

*Balıklar da ağlar ama, haberi olmaz denizin.*

Aslında Armağan çok farklı bir kız.Sürekli beni terslemesinden rahatsız olmamam kadar onun gözlerine bakamamam garip.Şu an karşımda oturuyor ve hiç olmadığı kadar uysal  :D

"Noldu?" ....... bişey uydur Sonat....."Immm bir şeyler içmek ister misin?" Ne dersiniz inandımı.

"Aslında iyi olurdu." ve inanmış :D Garson geldiğinde hiç menüye bile bakmadan sadece 'ice tea' dedi.Evet okulda birçok kez içiyordu daha doğrusu sürekli içiyor.Garson bana döndüğünde kola istediğimi söyledim ve gitmesini bekledim.Açıkçası nasıl söyliceğimi bilmiyordum...

"Şeyy.... Armağan kimyan iyi galiba.Doğrusu bayağı iyiymiş de şey...... bana kimya çalıştırır mısın ?" Ohh be ne çileymiş kardeşim,söyledim kurtuldum.

Bir anda ardı sıra dizilmiş uzun kirpiklerinin arasında parlayan gözleri beni buldu. "1 şartla."  Kimya sınavı yaklaşıyordu ve benim çabucak toparlamam lazımdı.Yani kimyam 70' ti ama ...... Doğrusu Armağan 'la da biraz vakit geçirmek istiyorum.

"Tamam söyle neymiş şartın ?"

"Yanımda birinide getirecem.Kabul mu ?"

"Kabul..... O zaman yarın okul çıkışı kütüphane senin için uygun mu ?"

"Evet uygun." İkimizde gülümsedik.Biraz buzlar eriyor gibi.

Armağan 'la biraz daha kafede oturduktan sonra D&R ' ye gittik.Kitapları çok seviyordu ve onun seviğini bildiğim için bende kitap okumaya başlamıştım.

"Ağğğğ...... hayır anlamıyorum yani bir kitap raftan kendi kendine nasıl düşebilir ?"

"Ahahaahahh Armağan ne sakarsın ya."

"Ormoğon no sokorson yo. Çok komik güldün eğlendin yeter.Gel şu kitabı yerine koy."

"Pardon anlamadım ?? "

"Kitabı yerine koy.Çok basit bak hatta sana heceleyeyim ; k-i-t-a-b-ı   y-e-r-i-n-e   k-o-y."

"Pardon ??"

"Kitabı yerine koyarmısın arkadaşım."

"Benim bir adım var."

"Sonat."

"Cümleyi tam duyalım Armağan hanım." :D ahaha çıldıracak kızardı bile.

"Kitabı yerine koymazmısın Sonat arkadaşım." Eminim ki ağzım kulaklarıma varmıştır.Sinirlenincede çok komik oluyo.Kitabı almak için Armağan' ın eline uzanmıştım ki tam ters yönce yürümeye başladı.Yürürken de bir yandanda kahkaha atıyordu.

" Ahahahh kulakların pek iyi duymuyor galiba bay ukala.Yaşlanmışsın sen ."

"İnsanlık hali sonuçta yani şey.............. nereye gidiyorsun kızım !"

"Buraya geldiğimizden beri bana bakan çocuğun yanına.Yakışıklıymışta hem kitabı da yerine koyar."

Bir anda hışımla yerimden sıçradım.Ediyim böyle işin içine , iki dakika güldük kız gidiyo.Bak bak yedin olum kızı şerefsiz.Armağanı kolundan tuttuğum gibi kasaya götürdüm ve seçtiği kitapları alıp mağazadan çıktım.

"Artık bıraksan diyorum kolumu." Armağanın sesiyle duraksadım.Ahhh yine o gözler.... Kolunu hafifçe bıraktım ve elimi cebime yerleştirdim.

ARMAĞAN' dan

Eve yaklaşana kadar konuşmamıştık.İlk defa Sonat' ı böyle görmüştüm.Çok kızmıştı ve boynundaki damarı bile belirginleşmişti.Neden o kadar sinirlenmişti de anlamadım.Ama şundan eminimki bileklerimi o kadar sıkı kavradı ki o anki kızgınlığından sesimi çıkarmadım.

BOŞ SALINCAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin