Keyifle okumanız dileğiyle :) Satırlara yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayın lütfen.🥰
🎧 Emir Can İğrek - Sapa
🐞
"Sen çiçek olup etrafa gülücükler saçmaya söz ver. Toprak olup seni başının üstünde taşıyan bulunur."
Hz.Mevlana
♧
Bazen gözlerimizin gördüğünü inkar etme durumlarımız olur. Gözlerini kör kılıp olanı kabul etmeme, edememe...
Gördüklerimden sonra iliklerime kadar bunu yaşıyordum.
Babam ne haldeydi, iki sene üç ay sonra onu böyle mi görecektim gerçekten?
Toz tanelerinin rutubetli duvarlarda yuva yaptığı alanda bir an için öksüreceğim sandım ama neyseki kendimi toparlayıp dikkatimi karşımdaki görüntüye verdim.
Babamın yüzü mahvolmuş, akan kan yüzünde kurumuştu. Yüzünün birçok hatta en çokta göz çevrelerinde morluklar vardı. Karşısındakilerden biri sandalyede rahatça oturmuş kolundaki saate bakarken diğer ikisi ayakta iki yanında duruyordu. Kapıya yan vaziyette durduklarından beni fark etmediler.
Erken konuştum sanırım. Ayaktakilerden gri ceketli olan bana doğru dönünce göz göze geldik. Gözlerime sanki beni tanıyormuş gibi bakıp tepki vermeden oturanın omzuna elini koyarak onunda bana dönmesini sağladı. Diğer taraftaki takım elbiseli genç olanda beni fark etmişti.
Oturanla göz göze geldiğim an beynimden vurulmuşa döndüm. B-bu adamı bir yerden tanıyor olabilir miydim? Ama benim şaşkın suratımın aksine o beni öldürecekmiş gibi sertçe baktı. Yutkunarak neyin içine düştüğümü sorguladım. Hızla başımı babama çevirdiğimde gözlerindeki parıltıyı çözemedim.
Ben nereye düşmüştüm böyle?
Bunlar kimdi?
Zaman durdu kısa bir an benim için. Bakışlarım babamın yaralı yüzünde turladı ve boğazıma acı bir yumru oturdu.
Yıllar sonra onu böyle hırpalanmış görmek, on yaşındaki Naz'ı anımsattı gözümde. İlk kumarhaneye gittiğinde kazanamayınca kavga edip kaşı gözü patlayarak eve gelmişti. Annem sinirli haline alışık olduğundan ben yardım etmek istemiştim. Sonuçta babamdı ve canı yanıyordu.
O gece beni öyle azarlayıp hırpalamıştı ki bırak yardım etmeyi bir daha lafta bile sormamıştım yardım ister misin diye. Eskiler uzun ve sızılı bir döngüydü hatırladıkça iç burkan.
Transtan çıkıp ürkekçe yanına doğru adımladım. "Ne oldu sana böyle? Bu halin ne?" dedim hüzünle. Gözlerim dolmuştu vaziyeti karşısında. Elimin birini kavrayıp dudaklarına götürmesiyle tüm geçmiş silindi gözümde. Gözlerinde gördüğüm özlem pırıltıları gerçek miydi şimdi?
İnanma Naz baban seni buraya boşuna çağırmadı!
Haklısın ama-
"Gösteri bittiyse gerçeğe dönelim." diyen kalın sesle yanağımdan süzülen yaşı umursamadan onlara baktım. Sandalyede oturan mavi gözlü adamdı az önceki sözleri söyleyen.
"Gösteri mi?" dedim anlamayarak. Babam elimi bırakmadığı gibi daha sıkı tutarak o adama hitaben, "Kızımı iki senedir görmüyorum bırakta hasret giderelim." dedi beni dumara uğrattığından habersiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECRUH KARANFİL °En Derin Yaram°
Fiksi Umum"Bir kalp ne kadar yara alırsa o kadar sızlıyordu. Benim kalbimse sızlamaktan yorulmuş, sadece kanıyordu..." Naz ÇELİKER 🎲 "Ne b...