2.Bölüm:'Sadece Ezgi'

145 71 70
                                    

Multimedya: Melanie Martinez - Tag you're it...

Ezgi'den

Derin bir nefes alıp telefonu kapattım. Zamanım kıymetliydi, ve böyle enayiler zamanımı çalma hakkına sahip değildi!

"Gerizekalı," Diye tısladım dişlerimin arasından. "Sadece gerizekalısınız!"

Arkamı döndüm ve hızla mutfağa yöneldim. Kafamı dağıtmak zorundaydım, o yüzden burayı toparlayacaktım. Toz içindeki mutfakta kısa bir göz gezdirdikten sonra, bulaşıkları bulaşık makinesine yerleştirme kararı aldım. Elde yıkamak hem çok zahmet vericiydi, hem de fazla su harcıyordu.

Bunları yaparken size biraz kendimden bahsedeyim, ne dersiniz?

Pekâlâ, ben Ezgi. Babamla birlikte İstanbul'da bir apartman dairesinde kalıyoruz. Sakın "annen nerede?" Diye sormayın. Biz evde, onu, ve bu konuyu konuşmayız.

Lise son sınıf öğrencisiyim, ve ortaokul sondan beri üniversite sınavına hazırlanıyorum.

Babam aşçı, sabaha kadar açık olan bir restoranda çalışıyor. O yüzden eve çoğunlukla geç geliyor. Aslında beni evde tek bırakmayı sevmez.

Daha önce geçirdiğim krizleri hesap edersek, bu konuda haklı da. Ama tek kalmaya alıştım.

Her odada astım ilacımı bulundururuz. Odalar geniş değildir, ve o yüzden de herhangi bir krizde ilaçlarıma ulaşabilirim.

Kısacası ben Ezgi, sadece Ezgi...

Derin bir nefes alıp, bulaşık makinesini çalıştırdım. Ardından eskisinden daha düzgün olan mutfakta göz gezdirdim.

"İşte şimdi çok daha iyi!"

Tam o an, odamdaki telefonumun ötme sesini duydum. "Yeter artık!" Dedim sinirle. "Yine mi o gerizekalı?"

Hızlı ve sinirli adımlarla odama doğru ilerledim. Telefonumu alıp açtığım an, yine o numaradan gelen bir mesaj olduğunu gördüm.

053*******: Cevap vermek zorunda değilsin, Coraline.

Yazıyor...

053*******: Sadece merak etmiştim.

Coraline: Benim adım, Ezgi!

053*******: Emin misin, Coraline?

Coraline: Müdürün tek bir kelimesi, neden adımı değiştirsin ki?

053*******: Bilmem... Hiç dikkat ettin mi? Müdür sana hep Coraline diyor. Okulun ilk günü bile şöyle demişti. "Coraline, sen 12 C'desin."

Coraline: Müdür sadece gerizekalı.

Coraline: İç dünyamda neler yaşadığımı bilmeden yargılamaya devam edeceksin. O yüzden git.

Yazıyor...

Coraline: Hayatımı berbat etmeden önce hayatımdan çık, git!

053*******: Coraline, beni yanlış anladın!

Coraline: Bence gereğinden daha doğru anladım.

Coraline: Bu kadar oyun yeter!

Coraline: İçimde ne halt yaşadığımı dahi bilmeden beni yargılamana izin vermeyeceğim, tamam mı? Şimdi, çek ve git dedim sana!

Telefonu sinirle kenara bıraktım. Sinirle soluyordum. Yatağımdaki yastıklardan birini alıp sinirle karşı duvara fırlattım. Ardından sinirle diğer yastıkları da duvara fırlattım.

Son yastığı elime aldım, ve birçok kez sinirle duvara vurdum. Kendimi yatağa fırlatıp, elimi yumruk haline getirerek yatağa birçok kez vurdum.

Gözyaşlarımın arasından yüksek sesli bir çığlık attığımda, ve sinirle etrafı dağıtmaya devam ettiğimde, artık emindim ki: bu bir sinir kriziydi.

En sonunda birkaç adım gerileyebildiğimde, sırtımı duvara çarparak duraksadım.

Odada göz gezdirdim. "Hayır, hayır..." Dedim gözlerimi yere çevirerek. "Baba çok üzülecek, Ezgi... Yine senin yüzünden üzülecek... Sen gerçekten aptalsın."

🩰

Biliyorum, bölüm kısa oldu. Ama 3. Bölümde acısını çıkarmayı hedefliyorum. Şimdiden 600 kelime oldu bile, ve daha yazmayı düşündüğüm birçok şey var.

Biraz kısa tuttum, sadece birkaç düzenleme yaptım. Birçok şeyi bir sonraki bölüme bıraktım diyebiliriz.

Birde düzenlemeye çok zaman ayıramadım. Bir arkadaşım fenelaşmış. Markete gitmiş, birde dün öğleden beri açmış. Sonra işte, annesi varmış, kollarına bayılmış. Onunla ilgilenmekten, ve araştırma yapmaktan çok zaman ayıramadım. Umarım kusura bakmazsınız :)

Bir sonraki bölüm zaten okulda geçiyor. Yani Ezgi ve okul hayatı gibi olabilir diyebilirim akkskakakakakak

Hepinizi çok seviyorum. Eğer teorileriniz varsa buraya yazabilirsiniz. Görüşmek üzere <3

Coraline (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin