Akşam olmuştu. Sevgi Hanım akşam yemeğini odaya getirmişti. Ama Aras uyuduğu için ben tek başıma balkonda yemek yiyordum.Yemeğim bittiğinde tepsiyi mutfağa indirecektim ama Aras'a gözüm kaydı ne kadar da masum uyuyordu öyle. Tepsiyi komidinin üzerine bırakıp Aras'ın sağına oturdum. Baya bir onu izledim hiç bir şey düşünmüyordum. Düşünmem gerekiyor muydu onu da bilmiyordum..
Beni daha önce çok sevdiğini söylen insan olmuştu ama onları reddedince iki güne kalmadan başkalarını bulmuşlardı ama Aras bana beni sevdiğini söyleyemeyecek kadar çok mu seviyordu beni. Yoksa benim onu sevmiyor oluşumdan mı ?
Hiç birinden dolayı değil Esin. Senin de onu sevip esir bir hayat yaşamandan her şeyi geçtim ölümle baş başa kalmandan korkuyordu. Evet şu an sevgilisiniz aileniz öyle biliyor ama evlendiğinde herkes her şeyi öğrenir o zaman seni koruyamamaktan korkuyor. Tek korkusu bu da değil senin onu sevmediğini bildiği halde neden sana duyguların açıp kendinden uzaklaştırsın ki.
Zaten benim ondan uzaklaşmam için elinden gelen her şeyi yapıyor.
Çünkü eğer sana kötü davranırsa sevmesin onu diye düşünüyor ve bu da haklı bir sebep bence.Kafam karışıktı ama neden bu kadar karışıktı bilmiyorum. Onu sevmiyordum ama yanında çok huzurluydum. Annem haklı mı diye çok düşündüm ama asla haklı değildi çünkü kimse babama benzemiyordu benziyemezdi de.
Aras'ı yeterince izlediğime kanaat getirerekten yataktan yavaşça kalktım. Komidin üzerindeki tepsiyi alıp aşağıya indim. Herkes bahçede oturmuş kahve içiyordu. Hiç birine görünme niyetim yoktu. Mutfağa ilerleyip bulaşıkları makineye koydum. Tepsiyi yıkayıp diğer tepsilerin yanına koydum. Mutfaktan çıktıp odaya ilerledim. Yukarı çıktığımda Berk'in sesini duydum. Aras'ın odasından geliyordu kapıya yaklaştığımda amcasıyla heyecanlı heyecanlı bir şeyler konuşuyordu. Onları rahatsız etmeden odaya girdim. Ben odaya girince Aras'ın bakışları beni bulmuştu ama kulağı halen daha Berkteydi.
" Ne caman iyeçiceçin amça." Hiç bir harfi yerinde söylemiyordu. İlkte acaba harfleri mi söyleyemiyor demiştim ama
neredeyse tüm harfleri söylüyor ama olması gereken kelimenin içinde değildi hiç biri." Çok yakında iyleşirim ateş parçası." Çocuğa ateş parçası neden diyordu?
" Mencede iyeç ti bijde-" diyip durmuştu. Ne söyleyeceğini mi unutmuştu yoksa söylemekten mi vazgeçmişti?
" Eçin neyde"
" Buradayım." Dediğimde arkasını dönüp bana baktı yanlarına yaklaştığımda yavaşça yatağın üstüne çıktı ve boynuma sarıldı.
" Öşleydim çeni."
" Bende seni çok özledim. " Berk'i kucağıma kalıp yatağa oturdum. Berk'te dizlerime oturdu.
" Ee nasılsın görüşmeyeli. "
" İçim. Çen nayısın. " Berk'in konuşma şekilde gerçekten beni benden alıyordu ama gülmek istemiyordum geçen sefer güldüklerinde çok bozulmuştu o yüzden onu üzmek istemiyorum ama bir ara bu duruma çok gülücem galiba.
" Bende iyim." Aras'a baktığımda o zaten sırıtıyordu.
" Berk nerdesin annecim?" Aylin'in sesini duyduğumda kapıya doğru baktım ama muhtemelen aşağıdan bağırıyordu.
" Buydayım aneiy." Diye bağırmıştı Berk'te.
Kucağımdan kalkıp bize el sallayıp odadan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIKTA Kİ KIZ
Losoweİş görüşmesine gitti yerde yerine kadro ile giren bir kadın yüzünden hayatı tamamen değişiyor. Kendini hiç olmayacak yerler de bulan kadın en sonunda kaderine teslim olmaya karar veriyor. Herkes bir şansı hak ederdi.