L ネ sana aşık olmak

175 45 18
                                    

mitski-last words of a shooting star

.・✫・゜・。.

❝Filmlerden sevginin nasıl olması gerektiğini öğrenmiştin,
Ve beni sevdiğini söylerdin ve gözlerime bakardın.
Ama biliyorum ki benimkilerden
Kendi gözlerine bakıyordun❞

Elimdeki kanı üzerime silerken nefesimin düzensizliğini bir türlü normalleştiremiyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elimdeki kanı üzerime silerken nefesimin düzensizliğini bir türlü normalleştiremiyordum. Bu satte nereye gideceğimimi bilmemekle beraber ağlamaktan bitap düşmüş haldeydim. Öldürdüğümün adamın cesedinden çoktan uzaklaşmıştım. Nereye yürüdüğümü bilmeden yalnızca yürüyordum. Belki bir şeyler hatırlarsam evin yolunu daha çabuk bulabilirdim. Yoldan geçen tek tük arabalara baygın gözlerle bakmaktan yorulmuştum.

Siren sesleri beni es geçip giderken ambulans hızlanmıştı. Üzgünüm ama onu öldüren benim.

Ve keşke Sunghoon'u geri çevirmeseydim. Bana ısrar etmeliydi, onunla gelmem için. Bana yalanlar söylemeliydi, eğer öyle yaparsa ona inanır onunla giderdim. Biri bana dokunmazdı. Belki Sunghoon defalarca kolumu tutardı, ben de ona kızardım ama geri çekilemezdim.

Çoktan onun yörüngesine girmiştim çünkü. Çıktığımı da sanmıştım, ama onun bir karadelik olduğunu unutmuştum.

Sonuç olarak kimseyi öldürmezdim. Belki de iyi yapmıştım, bir piç kurusunu öldürerek.

Birinin omzuna çarpıp yere düştüğümde bu kadar güçsüz olmam beni güldürmüştü. Gerçekten bu kadar aciz miydim?

Çarptığım kişinin çoktan gittiğini düşünsem de dolu dolu gözlerimle görebildiğim bir çift ayakkabıdan yanıldığımı anlamıştım.
"Kusura bakmayın, yanlı-"

Karşımdaki kişi eğilip beni omuzlarımdan tutarak kaldırdı. Bana sıkıca sarıldığında gözyaşlarım yanaklarımdan süzülüyordu. Duyduğum ses onun kalbinin atışı mı yoksa benimki mi, işte onu anlayamamıştım.

Yoğun bir çilek kokusu vardı üzerinde, oysa senin çilekli bir parfüme ihtiyacın bile yoktu.

"Sana bir şey olmasından ve," Saçlarımın kokusunu içine çekip bana daha da sıkıca sarıldı. "...geç kalmış olmaktan çok korktum."

O an dudaklarımı aralayıp ona diyemedim, her şey için çok geç kaldığını.

"Sağ ol."

Önümdeki sehpaya koyduğu sıcak çikolatanın üzerindeki dumana bakarken aklımdan binlerce düşünce geçiyordu.

Niki ve Sunghoon'un bir süreliğine kiraladığı evdeydik. Ev küçüktü fakat oldukça sadeydi.

"İyi misin?" dediğinde fark ettim gözümün karşıdaki çilek tarhı tablosuna dalıp gittiğini.

Başımı salladım. "Uyumak istiyorum."

"Benim odamda uyuyabilirsin, Niki'nin odası dağınık."

"Hayır, sadece üzerime örtebileceğim bir battaniye getirebilir misin?" dediğimde başını sallamış ve salondan çıkmıştı.

Eğer ona daha fazla yakınlaşırsam uzaklaşamazdım.

Çocukluğumuzu özlüyordum, büyük ihtimalle o çocukluğumuzu hatırlamasa bile ben delicesine o zamana geri dönmek istiyordum.

Geçirdiğimiz süre onun için kayıtsız olmalıydı, beni sadece arkadaş olarak görmüştü. Sonrasında da sürtük.

Bunu neden bu kadar büyüttüğümü bilmiyordum, neden bu kadar kırıldığımı da bilmiyordum. Sunghoon'un neden böyle bir şey dediğini de bilmiyordum.

Ama o zaman ikimiz de çok küçüktük, çocuk aklıyla ne yapacağımızı bilmiyorduk. Dediğini çoktan hafızamdan silmiştim bile.

Sunghoon'u ise asla silememiştim. Araya mesafeler ve zaman girince unuturum sanmıştım. Şimdi ise yüreğimdeki o sancı gün yüzüne çıkmıştı.

Sunghoon salona girdiğinde gözlerimi kaçırdım. Battaniyeyi ve yastığı koltuğun ucuna koydu.

Salondan çıkacakken mırıldandım. "Niye geldin?"

Bana döndü. Gözlerimiz buluştu. "Bunca yıl sonra tam her şeyi unutmuşken en kötü zamanımda niye geldin?" Sesim biraz yüksek çıkmıştı.

Sunghoon elini ensesine attı.

"Sana aşıktım." diye fısıldadım. Duyup duymadığından bile şüpheliydim.

"İyi geceler." diyerek salonun kapısını kapattı.

Gerçekten de o kadar kötü müydüm onun için?

Kaç yaşıma gelip üniversitemi okurken bile onu unutamıyordum ya... Gerçekten gerizekalıydım.

O ise görmeyeli mükemmelleşmişti.

Ben ise sefilleşmiştim.

Ne kadar da bana göre biriydi şu Sunghoon (!)

Ne kadar da bana göre biriydi şu Sunghoon (!)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
First Love Late SpringHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin