Krallık
Aklım , bedenim , gözlerim , hatta ellerim bile hala bu kedinin beyazlıkları üstünde dolaşıyor . Onun bu karanlık ormanın acımasız derinliklerinde kalmış bembeyaz bedenine saatlerdir bakıyorum acıyarak . Ne oldu da buraya gelmişti böyle , aklım almıyordu . Onu kim bu ormana bırakmıştı .Cihan odadaki pencerenin tam önünde otururken , bana delici bir bakış attı .
- Biraz daha geç gelseydik , hayvan bu sıcaklarda ölürmüş . İyiki zamanında gelmişiz .
Cihanı her ne kadar sevmesem de , hayvanlar konusunda duyarlı olması hoşuma gidiyordu . Keşke insanlarada aynı hoşgörü ile yaklaşabilseydi . Belki de bu yaptığının farkına varıp bütün işkence ettiği herkesi serbest bırakırdı . Eve geldik geleli beni daha bağlamamıştı . Bana karşı içinde bir güven vardı .
Birden dayanamayıp soracağım soruyu hissederek başını kaldırdı .
- Cihan sen neden insanlara bunu yapıyorsun ? Görmüyor musun insanlara neler çektirdiğini . Bırak artık onları . Özgür olsunlar . Koşup eğlenmek , gezmek onların da hakkı . Cihan sana yalvarırım lüt -
Duyduğumuz bir kaç çifte silah sesi , ile birlikte hızlıca olduğu yerden doğruldu Cihan . Bana " Kılını bile kıpırdatma ben bakıp geleceğim "demişti . Cihan diye arkasından bağırdım ama umursamadan gitti . Odada sadece ben , kedi , ve masum insanlar vardı . Gözleri bana " lütfen kurtar bizi bu psikopattan "
" Lütfen çıkar bizi ! " " Tek yolumuz sensin " der gibi bakıyorlardı . Ama unuttuğum bir şey vardı . Eğer onları çıkartırsam , Cihanda beni öldürürdü bu sefer . O yüzden canımı riske atamazdım . Ama onları benden çok burdan çıkarmak isteyen biri yoktu ...Aradan geçen gerilimlerle dolu bir 30 dakika . Cihandan ne ses var ne de seda . Bu odadan tuzla buz olup eriyip gitti . Arkasında bir şey bırakmadan . Dayanamayıp bakacaktım . Her ne kadar manyak da olsa , o da bir insandı . Onunda kanadını kırmıştı birleri , ve biz aynı cephedendik .
Yaklaşık 10 dakikadır , karmakarışık , terkedilmiş bir ormanın içinde Cihanı arıyorum . Ama ondan ses seda yok . Ormanda olduğumuz için telefon da çekmiyor . Birden kapkaranlık ormanın karşısında bir yazı belirdi . Yanında siyah tabelası da vardı birde . Koskocaman " Karanlık Taraf " yazıyordu . Buraya girip bakacaktım . Burada bir gizem vardı . Otantik bir gizem . Hızlıca ormanın derinliklerine doğru ilerlediğim sırada onu gördüm . Birini bir şeyi arıyor gibiydi . Yavaşça yanına doğru geldim . Bana anlam vermeye çalışır gibi baktı .
- Beste sana evde kal demiştim , burada ne işin var
- Ben kural sevmem Cihan , kal dedin ve kalmadım . Ne işler karıştırıyorsun ? Karanlık Taraf saçmalığı ne ? Hepsini bana anlatacaksın . Burada ne oluyor hepsini bileceğim .
- Sen oraya mı gittin ? Allahım kafayı yiyeceğim . Ne kadar tehlikeli olduğunu biliyor musun oranının . Bir daha sak-
Demeden sözünü kestim
- O zaman bana her şeyi anlatacaksın
- Bak beste bilmediğin şeyler var ve ben sana bunları anlatamam . O yüzden yürü sadece . Sinirimi bozma hadi ! Diye emretti .
Ben ondan daha inattım . Kimse benim tersi fikrimizi söyleyemezdi . Ben de bu zamana kadar kimsenin dediğini yapmadım . Gece Cihan uyurken oraya gidecektim . Bugün burada ilk günümdü saat sabaha karşı kaçtı bilmiyordum . Buraya gelen birinin rahat bir uyku uyuyabileceğini de sanmıyordum . 10 dakikalık sessiz bir yürüyüşün ardından eve varmıştık . 10 dakikadır Cihanla ağzımı açıp tek bir kelime konuşmamıştım . Bana bu olanları söylemek zorundaydı . Buraya gelişimizin , bu kadar insanın , cesedin , bir amacı olmalıydı . Cihan kimdi ? Ailesi neredeydi ? Yıllar boyu burada nasıl yaşadı .
Günün birin de zenginler zengini , yakışıklılar yakışıklısı , ve güzeller güzeli bir prensesin olduğu şatoda 40 gün 40 gece düğün yapılmış . Bu düğün herkes için iyi olurken , bembeyaz kedi durumdan hiç de hoşnut değilmiş . Çünkü bu kedi de prense aşıkmış . Ve onu kimseyle paylaşmak gibi bir niyeti de yokmuş . Sürekli onların aralarına girer , sürekli aralarını bozmaya çalışırlarmış . Bir gün prens ve prenses ormanın derinliklerinde dolaşırken kedi iyice dışlandığını fark edip , onların peşinden gelmiş . Prens ve prenses ormanlarının derinliklerinde duran , güzel mi güzel , konforlu mu konforlu yataklarına uzanmışlar . Ama o yatak hiç te sandıkları kadar güzel değilmiş . Etrafını birden yılanlar sarmış . Beyaz kedi onları izlerken , elinden bir şey gelmiyormuş . Ve oracıkta sahibini ve onun eşinin ölümünü izlemiş . Ondan sonra kedi kaybolmuş ormanda . Artık kıskanmayı bile özlüyormuş . O sırada kuş görmüş o kediyi . Sormuş kediye
- Kedi kardeş neyin var senin , neden bu kadar moralin bozuk- Kıskandığım sahibim ve eşimin ölümünü izledim . Ve ilk defa beraber olsunlar dedim .
Küçük kedi yıllarca ormanın içinde dolaşmış durmuş ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Taraf
MaceraAilesinden sevgi , merhamet görmeyen Bestenin macera ve aşk dolu hikayesine hoşgeldiniz ! Okurken bile olsa nefesinizi kesecek bu hikayeyi umarım beğenirsiniz . Tarlaya bırakılmış , sulamayı unutulmuş , yıpranmış tekrardan büyümeyi bekleyen bir ay...