Meraba gençler
Bugün bir okurum mesaj attı, kendisi Ömer'ciymiş ve Erdalcı olan biriyle kavga ederken ondan hoşlanmış. Bu yüzden bana bölümü ithaf edebilir misin dedi ben de dedim tabiii ahdhhshsh.
Y'❤️, @KaraMuradd sana yan masadan bölüm ithafı yolladı. Bölümü size ithaf ediyorum....
Bölümü okuyan Y': kocacım göndermiş....
Mekana giderken ülkücülerin olduğu sokağa girdiğimde iki şerefsizi kapının önünde otururken gördüm. Sabah erkenden artık zorla onları göndermiştim, Akif bile bizde kalmıştı. O koltukta uyurken ikimiz yatağa geçmiştik ve yatak büyük olduğu için Ömer'e sarılamamıştım.
Akif'e aşırı derecede kinliydim.
Elimi cebime koyup dümdüz bir ifadeyle yürürken ülkücü tayfası aniden sessizleşti. Hepsinin bana baktığına emindim, kampüs zamanlarını hatırlatıyordu hepsi.
"Auuuuuu!" Saffet yine bağırdı.
"Kendi başını ye." dedim bağırarak. Gülmeye başladılar.
Ömer elindeki tesbihin boncuğunu çevirirken baştan aşağı süzüp güldü, eve gelince o tesbihi götüne sokardım onun.
Umursamazca yürümeye devam ettim, bizim sokağa girdim kapının önünde oturuyordu hepsi. İki gündür yüzlerini pek görmediğim için özlemiştim biraz. Özellikle Fatih'i.
Yanlarına yürüdüğümde hepsinin yüzü asıktı, göz ucuyla bana baktılar ama bakışlarını hemen çekti hepsi. Kaşlarım hafifçe çatıldı, bir şey olduğu belliydi.
"Napıyorsunuz?" masaya geçip boş sandalyeyi çekip oturdum. İlk başta hiçbirinden ses çıkmadı, geriye yaslanıp yüzlerine baktığımda bir şeyler mırıldandılar.
"Oturuyoruz öyle." dedi Fatih sadece.
"Noldu sıkıntı mı var?"
"Yok." dedi Fatih.
"Var." dedi ona inat olarak Ferdi.
"Neymiş?" benimle ilgili bir şey olduğu belliydi ve bu tavırları şimdiden sinirimi bozmuştu. Sanki yabancı biri vardı karşılarında.
"Ülkücüleri evinden çıkarken gördüm sabah." dedi Ferdi, kalp atışlarım hızlandı ama tepki vermemeye çalıştım. "Sana geliyordum sokağın başında gördüm ikisini."
"Ee?" dedim üzerimdeki yaftalı bakışlara aldırmadan.
"Ne işleri vardı senin evinde?" Ata çatık kaşlarıyla konuştuğunda kahvelerimi onun şüphe dolu siyahlarına çevirdim.
"Ömer benim komutanımdı, o zamanlarda aramızda sıkıntılı olaylar yaşandı ve ikisi beraber askeriyedeki bir durum için evime gelip bir şey sordular."
"Ne sordular?" dedi Baran.
Tam başka bir yalan uydurmak için dudaklarımı araladım ama daha sonra kendimi durdurdum. Ne anlatsam inanmayacak gibi duruyorlardı.
"Neden bu kadar sorguluyorsunuz?" dedim oturduğum yerde dikleşip.
"Yav tamam, siktir edin hadi." dedi Fatih gergince. Onunda şüpheci bakışları vardı ama kondurmak istemiyormuş gibiydi.
"Neyini siktir edelim Fatih? Adamlar evinden çıkıyor, hem de daha geçen gün kavga ettiğimiz, yıllardır düşman kesildiğimiz, Devrim'in ölümünden sorumlu olan kişiler. Şimdi bunu siktir mi edelim?" dedi Berat sinirle, ikisi birbirine öfke dolu bakışlar attı. Gelmeden önce bu konu hakkında konuştukları belliydi.