3.3

1.6K 90 14
                                    

Beğenirseniz çok sevinirim,
keyifli okumalar...



Korhan: Güzelim nerde kaldın?
(11.56)

Korhan: Aden evden çıkmadın mı hala
(12.10)

Korhan: Aden korkmaya başlıyorum
(12.15)

Korhan: Arel'le evden çıktık şimdi sana geliyoruz
(12.18)

Korhan: Umarım uyuyakalmışsındır güzelim umarım
(12.20)

☀️🌙

Kamer Ulu'nun ağzından... 

Korhan: Kamer bu sabah hiç Aden'le konuştun mu

Kamer: Evet yaklaşık 2 saat önce konuştuk

Kamer: Sizin yanınıza gelecekti

Kamer: Gelmedi mi yoksa

Kamer: Geldi de Korhan

Korhan: Gelmedi

Korhan: Biz şimdi Arel'le evden çıktık Aden'in evine geçiyoruz

Korhan: Haber veririm sana evdeyse

Kamer: Ben de geliyorum

Korhan: Kamer haber veririm dedim

Korhan: Kendine zarar vereceksin saçma bir şey yapma

Kamer: Şuan umrumda değil

Kamer: Dur Güneş arıyor

"Alo Güneş nerdesin güzelim ulaşamıyoruz sana bir türlü çok me-"

"Beyefendi"

Duyduğum yabancı sesle telefonu kulağımdan ayırıp ekrana baktım.

"Bu Güneş'in telefonu. Siz kimsiniz? Güneş iyi mi?"

"Beyefendi ben ***** Hastanesi'nden arıyorum. Aden Hanım ufak bir kaza geçirdi. Son sohbetlerinde sizi görünce haber vermek istedim."

Donmuş bir şekilde karşımdaki duvara bakarken telefondan gelen sesle kendime geldim.

"İ-iyi mi şimdi? Nasıl olmuş bu kaza?"

Duyacaklarımdan korkarken ayaklarımı zorla harekete geçirip anneme haber verdim ve koşarak evden çıktım.

"Karşıya geçerken bir araç duramadığı için Aden Hanım'a çarpmış ama neyseki araç yavaşladığı için çok hasar almamış. Kolunda çatlak var sadece bu yüzden alçıya alındı. Ağrısının azalması için ağrı kesici verilip uyutuldu."

"Tamam teşekkürler ben geliyorum hemen."

Kadının cevap vermesini beklemeden aramayı sonlandırdım. Bir taraftan yolu gözetlerken bir taraftan da telefondan Korhan'ın numarasını bulup aradım.

"Aden'den ha-"

"Hastanedeymiş. Kaza geçirmiş."

"N-ne? Ne demek kaza geçirmiş?"

"Araba çarpmış işte. Kolu alçıdaymış uyutuluyormuş şuan."

"Hangi hastanede?"

"***** Hastanesi"

"İyi miymiş Kamer?"

"Bilmiyorum Korhan, arayan kadın iyi dedi ama Allah kahretsin ki bilmiyorum."

"Tamam sakin ol. Bakma sen zayıf göründüğüne Aden çok güçlüdür."

"Biliyorum. Taksi geliyor kapatıyorum."

"Tamam geliyoruz biz de."

Telefonu kapatıp yaklaşmakta olan taksiyi durdurmak için önüne atlayıp elimi sallamaya başladım. Araca biner binmez adamın söylenmelerini umursamadan konuştum.

"***** Hastanesi. Abi acele et lütfen çabuk gidelim."

Telaşlı halimi anlamış olsa gerek hemen aracı çalıştırıp son hızla hastaneye gitmeye başladık. Daha yeni hissetmeye başladığım yüzümde ve kollarımdaki yanmayla gözlerim acıyla kapandı. Kapüşonlu sweatimi almayı unutmuştum.

Telefonu açıp bizimkilerle olan gruba girdim.

Kamer: Güneş kaza geçirmiş

Kamer: ***** Hastanesinde

Alin: Nasıl kaza geçirmiş

Bora: Lan siz gece beraber değil miydiniz

Bora: Bugün beraber takılırsınız diye seni çağırmadık biz yanımıza

Cem: Bora, abi konu bu mu şuan sence

Alin: Cem haklı

Alin: Aden iyi mi Kamer?

Kamer: Bilmiyorum kolu alçıdaymış öyle dedi arayan kadın

Kamer: Uyutuluyormuş şuan

Kamer: Ben aceleyle evden çıkınca kapüşonlumu unutmuşum biriniz getirebilir mi

Bora: Tamam bende toplanmıştık hepimiz zaten

Bora: Gelirken getiririz

Kamer: Sağ ol kardeşim

Alin: Kamer sen iyi misin?

Kamer: Bilmiyorum Alin. Şuan en son düşündüğüm şey kendimim

Alin: Şimdi çıktık geliyoruz biz hemen

Kamer: Tamam görüşürüz

Taksi durduğunda kılıfımın arkasındaki parayla ücreti ödeyip koşarak hastaneye girdim. Danışmanın yüzüme tuhaf bakışlarını umursamadan oda numarasını öğrenirken yanıma gelen Korhan ve Arel'le birlikte koşarak asansöre ilerledik.

Asansörde sadece nefes alışverişlerimizin sesi duyulurken üçümüzün de tek düşündüğü Güneş'ti. Asansör durduğunda inip oda numarasını aramaya başladık. Gördüğüm odayla diğerlerine seslenip hızla içeriye girdim. Kolunda alçıyla masumca uyuyan Güneş'i gördüğümde gözlerimin dolmasını engelleyememiştim. Kim bilir canı nasıl yanmıştı. Ya araba yavaşlayamasaydı diye düşünmekten kendimi alamıyordum.

Birinin beni omzumdan tutarak içeriye ittirmesiyle sendelesem de zar zor adımlarla Güneş'in yanına oturdum. Titrediğini yeni fark ettiğim ellerimle yüzüne dokunacakken elimin kızardığını görmemle yutkunarak elimi geriye çektim.

"Kamer ne yaptın sen?"

Arel'in kolumdan tutup kaldırmasıyla mecburen onlara döndüm.

"Aceleyle çıkınca unuttum işte."

İkisinin de gözlerinde gördüğüm ifadeyle bakışlarımı kaçırdım. Bana acımalarını istemiyordum.

Korhan'ın ani sarılmasıyla bir süre şaşırsam da ben de ona sarıldım.

"İyi ki Aden'e yazmışsın. İyi ki Aden senin gibi birini seviyor. Bugün bundan bir kez daha emin oldum."

Fısıltıyla söylediklerinden sonra burukça gülümserken birden benden ayrılmasıyla ellerim havada asılı kaldı.

"Aden uyanıyor."

Gölgemdeki Güneş || Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin