Döndüm ve yazmayı, sizleri, yorumlarınızı özledim.
"Bergüzar, ne kadar iyi ettin kızım bu evde bu güne kadar hiç bu kadar eğlenceli ve neşeli kahvaltı etmemiştik değil mi Hacer?"
"Ah Nur hanım bu Gülbeyaz kıza daha ilk günden kanım kaynadı ne yalan söyleyeyim. Bergüzar hanımı zaten çok sevmiştim. Çocukların dilinden düşürmediği kadar var."
"O zaman burada kaldığım günlerin sonunda - gece kalmayacağım- akşam yemeklerini birlikte yiyelim. Nur teyzecim, kulüp üyeliğine daha alınmadınız hatırlatırım!"
"Maamii yeden bisimle kalmıycan?"
"Üstün, meleğim, söyledim ya, okulum açılacak. Kitaplarımı alacağım, okula gidip yapılacak işlerimi halledeceğim. Hem artık Gülbeyaz ablanız sizinle oynayacak, size kitap okuyacak."
"Ben çok oyun biliyorum."
"Şahiden mi?"
"Evet Balım. Yemek yaparken Hacer teyzeye yardım ederiz."
"Kız işi, ben yapmam."
"Üstüncüm, bu konuda konuşmuştuk değil mi? Hem biliyor musun dünyadaki ünlü yemek pişiriciler hep erkek.
Büyüyüp, okula gittiğince, kız arkadaşların eve geldiğinde onlara yaptığın yemekleri ikram edersen seni öperler."
Balım, Üstün'e bakıp minik avucunu ağzına kapatarak güldü.
Nur hanımda güldü. "Tam yerinden vurdun!"
"Şahiden mi?"
Hep birlikte baş salladılar. Üstün, Hacer hanımın elinden tuttu.
"Kayk mutlağa didelim bana öyyet."
"Öyle hemen olmaz. Hem kim gelecek eve? Ben yakışıklımı hiç bir kıza kaptırmam. Sen benim en yakışıklı ve kibar delikanlımsın."
"Mineyi çayıcam kıyeş açılınca."
"Mine de kim?"
Balım atladı. "Şümüklü kıs, hep ayıyo."
"Şenşin sümüklü o bikere ayyamıyo. Hem saçlayı çok düsel. Hem Efe de şümüklü!"
"Hiç de deyil Efenin gösleri maamii bikere ve çok akıllı."
"Rabbime şükürler olsun ki, ölmeden torunlarımın mürüvvetlerini göreceğim. Baksana daha şimdiden, kız onu öpsün diye yemek yapmayı öğrenmek istiyor!"
Bergüzarın telefonu çaldı. Poyraz görüntülü arıyordu.
"Babanız arıyor."
Açtı ve çocuklara verdi. Bu Nur hanımın ve Hacer'in gözünden kaçmadı.
Sevinç çığlıkları arasında ve ikisi aynı anda babalarıyla konuşmaya başladı.
Poyraz, tüm anlattıklarının arasından Bergüzarla yattıklarını anladı.
Çocukları mutluydu. Bergüzar, çocukları seviyordu. Annesi de Bergüzara bayılıyordu.
"Daha ne isterim! Benim sevdiğimi tüm ailem seviyor. Eski günlerdeki gibi bir aile olacağız," diye geçirdi içinden.
"Baba baba baba bana tiyen aldın mı? Bayıyandan?"
"Baba bana da aayıyan bebek alcaktın?"
"Çocuklarım yoruldum ya tek tek gelin. " Kahkahasını tüm ev halkı duydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞLADIĞIMA BAKMAYIN (üç kadın)
Ficción GeneralÜç kadın, üç hikaye. "Tek seçeneğiniz var. Annen mi, doğmamış bebeğin mi?" Üçüncü kadın sordu. "İnsan kendi evladını satar mı?" Birinci kadın sordu. "Çok adice." İkinci kadın konuştu. "Sen hiç seçeneksiz kaldın mı ki?"