6. Bölüm

7.6K 224 29
                                    


Medya:EGE KARAHAN💫

Alarmımın ifrit eden sesiyle yeni bir güne gözlerimi açtım.Bugün en sevmediğim günlerden biri. Ahh hadi ama pazartesi sendromunu doruklarına kadar yaşayan sadece ben olamam dimi? Gerçi hafta içi sevdiğim tek gün Cuma günüydü. Çünkü bi gün sonra tatildi falan.. öyle işte
Yataktan zorla kalkıp lavaboda işlerimi hallettikten sonra okul formalarımı giydim. Saçımı da salaş bir topuz yapıp yüzüme de güneş kremimi sürüp çantamla beraber aşağı indim. Abi beyler her zamanki dakiklikleriyle masada yerlerini almıştı. Ben evlatlıktım galiba!

"Günaydınn" diyerek yerime oturdum. Kısa bi günaydın faslından sonra bişeyler atıştırıp kapıya doğru yöneldim.

"O etek biraz kısa mı sanki" dedi Ege yobazı.

"Okul eteği bu,standart boy yani" dedim göz devirerek. Memnuniyetsiz bi şekilde burun kıvırdı ve kahvaltısına devam etti Ege bey.

"Hadi geç kalacaksın,düş önüme" dedi Ediz abim.

"Sen mi götüreceksin beni?" Bu söylediğime kafa sallamakla yetindi ve evden çıktı,bende peşinden çıktım.
Sessiz süren yolculuğun ardından okulun önünde durduk.
"Okulda bi sorun yok dimi?"

"Yoo bi sıkıntı yok şimdilik. Neden sordun?"

"Önceki okulunda bolca kavga çıkarmışsın hanımefendi, ondan sordum. Sorun istemiyorum."dedi sert çıkan ses tonuyla.

"Tamam, zaten kimseyle konuşmuyorum" dedim ve arabadan inerek okul binasına doğru yol aldım. Abim biraz bekledikten sonra gitmişti. İlk ders Türk dili ve edebiyatıydı. Sınıfa girip kitabımı açtım ve hocanın gelmesini bekledim. Bugün herkeste bi tuhaflık vardı. Garip bakıyolardı.

"Günaydın çocuklar!" diyerek içeri giren orta yaşlı edebiyat hocamızla ayağa kalktık ve daha sonra da oturup derse başladık. Bugünkü konumuz deyimlerdi ve şuan sıkıntıdan patlayabilirdim.

"Evet çocuklar sizden de deyimlere örnekler vermenizi istiyorum."dedi ve biraz bekledi fakat kimseden ses çıkmayınca devam etti " kimse kalkmazsa listeden seçeceğim" dedi. O sırada sınıfın kendini cool zanneden zorbası konuştu.

"Benim var hocam. Ama ben deyimimi biraz da açıklamak istiyorum. Böyle örnek göstererek anlatmak isterim." Son cümlesini bana bakarak ve gülerek söylemişti. Ne alakaydı bu şimdi.

"Tamam Eren,hadi bakalım seni bekliyoruz." Dedi hoca kollarını birbirine bağlayarak. Eren ayağa kalktı ve konuşmaya başladı.

"Hocam ilk önce hikayesini anlatıyım çok kısa." Dedi ve boğazını temizleyerek devam etti. " Bir zamanlar güzel mi güzel yeşil gözlü, çilli bi kız varmış." Bunu demesiyle sinirle kafamı ona çevirdim. O ise devam etti. "Bu kızı annesi bazı nedenlerden dolayı yanında istememiş hocam. Abilerinin yanına bi çöp gibi atmış."Durdu ve devam etti." Atmak biraz ağır oldu sanki göndermiş diyelim. Abileri de bu zamana kadar istememiş olsa gerek annesi bakmak zorunda kalmış bu kızcağıza. " dedi gülerek. Sinirle "SUS!" diye bağırarak ayağı kalktım.

"Eren! Ne anlatıyosun sen? Dersi kaynatmana izin vermem." Dedi edebiyat hocamız.

"Aaa hocam daha deyimimi duymadınız. Şimdi biz bu kıza ne diyelim hocam? "Evlat olsa sevilmez" dedikleri bu olsa gerek dimi? Bence bu deyim bu hikayeye cuk oturdu." Demesiyle Eren'in üzerine atlamam bir oldu.

" Demesiyle Eren'in üzerine atlamam bir oldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
EVE DÖNÜŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin