Eve doğru koşuyorduk. Hızlıca ve sırayla ilerliyorduk. Eve gelmiştik. Güvenlik kapıyı açtı ve "Ne bu telaş?"dedi. Ben "Uzun hikaye."dedim ve bizim binaya doğru koşmaya başladık. Annem bizi kapıda karşıladı. Yavaşça kulağıma fısıldadı,"Bu kadar çok gelmeseydiniz yavrum ev hayvanat bahçesine dönecek!"dedi. Ben"Altı üstü 6 kişiyiz anne! Hem zaten biz burada fazla takılmayacağız."dedim. İçeri girdik. Annem"Aç mısınız gençler?"dedi. Çok açtık. Dün yediğimiz kahvaltıyla duruyorduk. Hep bir ağızdan"Evet!"diye bağırdık. Annem tavadaki birkaç antrikotu tabağa koydu. Herkese bir büyük parça düşüyordu. Herkes memnun görünüyordu. Kendimize düşeni yedikten sonra ne yapabileceğimiz düşünmeye başladık. Tek çare internetti. Google'a "B82 virüsünden nasıl kurtulunur?"yazdık. "Tek yapılabilecek şey bu virüsü kapanların kalplerine altın bıçak(bu bıçak Amerika' da Washington mağarasındadır.) saplamaktır."yazıyordu. Bu kılıç için Amerika'ya kadar gitmeli miydik? Herkes şaşkın şaşkın bana bakıyordu. Elimde olmadan ağlamaya başlamıştım. Diz çöktüm ve "Neden böyle şeyler hep benim başıma gelir ki?"diye bağırdım. Kuzey"Oraya gitmekten başka çaremiz yok arkadaşlar."dedi. Nil"Yaşımız küçük. Bizi trene almazlar. Trene kaçak olarak binmeliyiz."dedi. Ben"Anneme yalan söyleyemem. Trene kaçak yolcu olarak bineceğimizi söylemeliyiz."dedim. Gidip anneme "Anne, biz bir günlük Amerika'ya gideceğiz. Ama trene kaçak yolcu olarak bineceğiz."dedim. Annem"Ne?!?Size para vereyim gençler kaçak binmeyin başınıza iş açacaksınız!"dedi. Ben"Anne, bak seni anlıyorum fakat yaşımız uygun değil. Bu bizim için çok önemli. Lütfen?"dedim. Annem kafasıyla onayladı ve"Sadece bir gün."dedi. Ona sarıldım ve onu sevdiğimi söyledim. Artık hazırdık. Annem bizi yolculadı"Çabuk gelin..."dedi. Koşarak merdivenlerden indik ve kapıya vardık. Güvenlik"Nereye?"dedi. Arda"Markete."dedi. İçimden küfrediyordum. Hayatımda hiç bu kadar yalan söylememiştim. Güvenlik kapıyı açtı. Bir taksi tuttuk ve bizi tren istasyonuna götürmesini istedik.İstasyona gelmiştik. Büyük bir trenin üzerinde"Amerika" yazıyordu. Koşarak trene girdik ve trenin tuvaletine saklandık. Mert kapıyı kilitledi.
